Yargıtay kararı hükümsüz: Gezi'yi hazırlayan işçilerdi, gençlerdi, halktı

Gezi direnişini "iki yıl önceden hükümeti devirmek için planlanmış şiddet hareketi" diye niteleyen Yargıtay kararının meşruiyeti yok. Toplumun iktidara ve düzene karşı ayağa kalkışı mahkum edilemez.

Haber Merkezi

AKP iktidarına en büyük halk isyanı olan Gezi Direnişi'nin Yargıtay tarafından "toplum mühendisliği ve iki yıl önceden hükümeti devirmek için planlanmış şiddet hareketi" diye nitelenmesi gerçekleri gizlemeye yetmiyor.

Türkiye toplumu Haziran 2013'te gerici, piyasacı AKP-Gülen koalisyonuna karşı ayağa kalktı, milyonlar yan yana gelerek bir halk olduğunu gösterdi. AKP'nin Gezi korkusu 10 yıldır hiç bitmedi.

Yargıtay'ın dün Mücella Yapıcı, Yiğit Ali Ekmekçi ile Hakan Altınay dışındaki tutukluların mahkumiyetlerini onadığı kararında "Gezi eylemlerinin ODTÜ eylemleriyle sonuç elde edilemeyince gerçekleştirildiği, bilinçli olarak Arap Baharı ile aynı zaman dilimine denk getirildiği" ifadeleri yer aldı.

Evet Gezi'nin öncülleri vardı. 2 yıl değil, 3 yıl öncesinde TEKEL işçilerinin Ankara'nın göbeğinde 78 gün süren mücadelesi toplumun Gezi'de parlamasının öncülerindendi örneğin.

2020 yılında Gezi Davası'nda verilen beraat kararları sonrası Aydemir Güler soL'daki yazısında Gezi'nin yargılanamayacağını vurguluyor ve Haziran Direnişinin öncüllerine işaret ediyordu:

"Gezi yargılanamadığıyla kaldı. Yargılanamaz da. Haziran Direnişinin öncülleri vardı çünkü. Liselilerin soru hırsızlığına karşı ayağa kalkışı gibi örneğin. Toplumun fazla zorlanan dokularından çıkıp parlamıştı sahtekarlığa isyan. Ankara’nın merkezine çadırlarını kuran Tekel işçileriydi bir diğer öncül. ODTÜ’de ve başka üniversitelerde gerici siyasetçilere sabır göstermeyen gençlik vardı sonra. Suriye’ye dönük savaş kışkırtıcılığı kitlelerde barış talebini kışkırtıyordu, bir barış hareketi çıkmıştı ortaya. Sonra Mayıs sonunda Taksim patladı. Polisin alanı halka bırakıp çekildiği günün arifesinde on binler sokaktaydı. İstiklal Caddesindeki halk direnişi dağıtılamadı. O halk direnişinin baskın sloganı 'hükümet istifa' olmuştu.

Toplam on milyon insan. Türkiye tarihinde görülmemiş bir eylemliliktir Haziran direnişi. 1961’de Saraçhane mitinginde, 1970’te 15-16 Haziran’da, 1977 1 Mayıs’ında kırılan rekorlarımız vardır. Bir kez daha kırdık 2013’te… Bu patlamayı hazırlayan mücadeleleri pas geçip mahkeme kuramazlar. Bu mücadeleleri yargılamaya ise cüret edemezler."

Güler 2020 yılındaki AKP iktidarı için Haziran Direnişi'ni yargılama yeteneği olmadığını belirtiyor ve şöyle diyordu:

"Yargılamak istiyor olabilirler tabii. Hangi egemen güç kumpas kurma, mahkûm etme yeteneğini geri kazanmak istemez ki? Ama olmuyor; çünkü bu yeteneği AKP’ye kazandıran Fethullahçılar ve liberallerle kurduğu ortaklıktan başka bir şey değildi. Hoş, bir biçimde yeniden iktidarlı günleri geri gelse, cesaret edebilirler mi, 10 milyon direnişçiye mahkeme davetiyesi göndermeye? Cesaret edebilirler mi, halk hareketinin saflarında ön plana çıkan sesleri tekrar duymaya?"