Usta sanatçı Genco Erkal son yolculuğuna uğurlandı: 'Tarihimizin önemli bir köşe taşı'

86 yaşında hayatını kaybeden usta sanatçı Genco Erkal için Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören düzenlendi. Erkal'ın naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Haber Merkezi

Tiyatronun unutulmaz isimlerinden usta sanatçı Genco Erkal, son yolculuğuna uğurlandı.

Kan kanseri nedeniyle 86 yaşında yaşamını yitiren sanatçı Erkal için Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde cenaze töreni düzenlendi.

Cenaze törenine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan, eski Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin'in yanı sıra Turgut Kazan, Filiz Kerestecioğlu, Fazıl Say, Nejat Yavaşoğulları, Bedri Baykam, Emre Kınay, Şevket Çoruh gibi isimler de katıldı.

Törende Genco Erkal'ın gençlik yıllarından başlayarak yer aldığı tiyatro oyunlarından video ve fotoğraflar paylaşıldı.

Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen cenaze töreni sona erdi. Erkal'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'ndeki törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

soL Erkal'ın ardından öğrencileri ve meslektaşlarıyla konuştu. Erkal'ın sanat dolu yaşamı, yaptıkları, öğrettikleri anıldı.

Metin Coşkun: Düşüncelerinden ödün vermeyen eşsiz aktör

Usta tiyatrocu Metin Coşkun, Erkal için "bir tiyatro ve oyunculuk anıtı" benzetmesi yaptı. Coşkun şunları söyledi:

"Güle güle Genco ağabeyim. Bir tiyatro ve oyunculuk anıtı. Eşsiz sesi ve benzersiz üslubuyla yanına kimsenin yaklaşamayacağı oyuncu. Hayata bakışını sanatına da yansıtan, daima halktan ve emekçiden yana üreten, hiç bir zaman düşüncelerinden ödün vermeyen eşsiz aktör. Bu kötü haberi bir süredir bekliyorduk ama yine de sarsıldık. Yaptıkları için halkımız adına sana minnettarım. Yerinin doldurulamayacağını biliyorum. Çok hüzünlüyüm. Uğurlar olsun büyük usta."

Sanatçı Senan Kara zamanla üzüntülerinin mücadeleye dönüşeceğini ifade etti:

"Nazım Hikmet Vakfı yöneticilerimizden büyük ustamız ,Türk tiyatrosunun çınarı Genco Erkal ustamızı kaybettik . Sanatıyla ülkesini aydınlatmaya adanmış ömründe, halkının sıkıntınlarına asla sırt çevirmeyen, yaşına rağmen en önde direnenen, ”aydın” kelimesinin tam karşılığı, yolumuzu açandı. Aldığı nefes güç veriyordu, iyi ki var dedirtiyordu. Üzüntümüz derin. Zamanla üzüntümüzün yerini Genco ağabeyimizin doğrunun haklının yanında olma mücadelesi alacak."

Okuroğlu: Genco'nun mücadelesini, sanatını ileri taşıyacağız

Tiyatrocu ve TKP PM üyesi Mehmet Okuroğlu mücadeleyi de sanatı da ileri taşıyacaklarını ifade etti. "Tarihimizin önemli bir köşe taşı" diyen Okuroğlu şunları söyledi:

"Genco Erkal Türkiye devrimci tiyatro birikimine çok şey katmış önemli bir tiyatro insanıydı. Sanatı, tiyatroyu memleketi dönüştürmenin bir aracı olarak görmesi sebebiyle de örnek bir ustaydı. Sosyalizmi, devrimi, Marx'ı, memleketin önemli politik dönemeçlerini sanatıyla kitlelerin gündeminde tutması, disiplini, çalışkanlığı, üretkenliği ile de örnek almamız gereken bir tiyatro insanıydı. Hayatının son dönemlerinde bizi de üzen kimi tercihleri olsa da bizim, meselelere tarihsel bir bütünlük içinde bakmamız gerekir ki bu da Genco Erkal'ı tarihimizin önemli bir köşe taşı yapar. Ayrıca son günlerde nasıl holdinglerin önünde, sermayenin bizden aldıklarını geri alacağız, diyorsak, memleketimizin ilerici tarihini, aydınlarını da sermayeye bırakacak değiliz. Genco'nun mücadelesini, sanatını ileri taşıyacağız."

Oyuncu Levent Üzümcü, Erkal için “Genco Erkal sadece büyük bir oyuncu olarak anılmayacak” dedi. Üzümcü şunları söyledi:

“Genco Erkal’ın bizim toplumumuzdaki, sanatımızdaki karşılığı bir sanatçının durması gereken yerde ömrü boyunca durmuş olmasından da kaynaklı. Genco Erkal isminin bu kadar büyük olması onun yeteneğiyle sınırlı değil. Bir sanatçıya yakışır bir şekilde haksızlıkların karşısında tüm cesaretiyle durmasından da kaynaklı. Halkın gönlünde sadece Nazım Hikmet şiirlerini çok iyi okuyan biri olarak kalmayacaktır Erkal. Asıl onu büyük yapan şey haksızlıklara karşı koyabilme yeteneğiyle, aktörlükteki eşsiz yeteneğini birleştirebilmiş olmasıdır.”

Orhan Aydın: Asla unutulmayacak

Sanatçı Orhan Aydın, “Asla unutulmayacak” derken şöyle devam etti sözlerine:

“Genco Erkal Türkiye tiyatrosunun çağımızda yetiştirdiği en büyük ustalarından biriydi. Bu ülkenin işçilerinin, emekçilerinin, yoksullarının sesi soluğu oldu. Çünkü o Nâzım Hikmet’in yoldaşıydı. Hayata kattığı bütün oyunlar ülkedeki eşitsizliğin, adaletsizliğin önüne set koyan; haramilerin saltanatına karşı diklenen oyunlardı. Can Yücel’den Ahmed Arif’e Nâzım’a kadar bu coğrafyada yaşamış insanlığın onuru olmuş, vicdanı olmuş bütün insanlarımızın sesi soluğu olarak çoğaldı. Asla unutulmayacak.”

Özatalay: Ona "Genco hoca" dememin sebebi de bu usta-çırak ilişkisi

12 yıl aralıksız olarak Genco Erkal ve Dostlar Tiyatrosu'yla birlikte çalışan müzisyen Yiğit Özatalay "Genco Erkal bir okuldur benim için" dedi. Özatalay şunları anlattı:

"Tepeden tırnağa disiplindir, yapılan işe saygıdır, en küçük ayrıntısına kadar özendir. Peki bir müzisyen bir tiyatroyu nasıl bir okul olarak görebilir, diye sorabilirsiniz. Çünkü bana göre müzik, diğer sanatlarla (şiir, tiyatro, dans vb.) bağlantı kurduğu zaman bir işlevsellik kazanır, hayatla daha da bütünleşir. Hatta ne kadar müzik dışı hayatla bütünleşebilirsem o kadar başarılı sayarım kendimi. Örnek aldığım sanatçılar da genelde yalnızca kendi uzman olduğu alanla ilgilenmeyip disiplinlerarası yaklaşabilen, hayata bütünlüklü bakabilen ve bu bakışı sosyalist ideoloji ile yoğurabilen sanatçılardır.

Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Yılmaz Güney, Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Luigi Nono, Luciano Berio, Hanns Eisler... Bu sanatçılara kesinlikle Genco Erkal'ı da eklerim. Ona "Genco hoca" dememin sebebi de bu usta-çırak ilişkisi, sahne sanatlarına yönelik sürekli bir şeyler öğrenme, örnek alma durumudur. Genco hocada ve bu sanatçılarda gördüğüm şudur: Sanatını, dünyayı ve yaşadığı çevreyi dönüştürebilecek bir araç olarak ele alma. Ben bunu en çok Dostlar Tiyatrosu'nda, Genco Erkal'ın sahnesinde hissettim. Bu ülkeye derinden dokunan, özgün, eleştirel, yaratıcı ve sorumlu bir sanat anlayışını son ana kadar inatla yaşattığı için ona teşekkür ediyorum."

'Sözünü yerine getirmek de devrimci ve aydın sanatçıların boynunun borcu olsun'

Müzisyen Ercan ve Gökhan Çağıran, Erkal'ın ardından şu satırları kaleme aldı:

"Genco hocamızla 2018’de başlayan tanışıklığımız çok kısa bir süre içinde dostluğa, sıcak bir ilişkiye ve sonrasında da sanatsal birlikteliğe evrildi. Bütün hayatını politik tiyatroya adayan, oyunlarını ‘ne yaparsam topluma daha fazla bir şey verebilirim’ düsturuyla seçen kurgulayan büyük bir ustaydı. İzleyicilerin tiyatro salonundan çıkarken yalnız olmadıklarını, birlikte daha güçlü ve umutlu hissetmesini amaçlardı. Tüm derdi toplumun aydınlanması, bu ülkede ve dünyada insanların özgür, eşit ve adil bir şekilde yaşamalarıydı.  Bize Ahmed Arif’i oynamak istediğini ve bunu birlikte yapar mıyız diye sorduğunda büyük bir sevinçle hayatımızın en onur verici işine adım attığımızı biliyorduk. Prova sürecindeki disiplini, gecesini gündüzünü oyunu kurgulamaya ayırışı, araştırmaları-denemeleri, bizden istediği besteleri hangi bölümün tansiyonunu yükseltmeye, hangisini düşürmeye çalıştığı tek başına bir akademi gibiydi. 1 yıla yakın süren prova döneminin ardından ortaya çıkardığımız Şahdamarım’ı 100’e yakın kez sahneledik. Onunla çalışmak sahne üstünde ve gerisinde birlikte olmak çok ama çok güzeldi. Sadeliği, zarifliği, anlatımı su gibi bir insandı. 

Hep söylediği, Türkiye’nin bu gerici ve halkına yoksulluğu reva görüp kendi zenginleşen iktidardan kurtulduğunu gitmeden görmek istiyorum sözünü gerçekleştiremediğimiz için üzgünüz. Bu sözü yerine getirmek de devrimci ve aydın sanatçıların boynunun borcu olsun. 

Bize öğrettiğin, bize kattığın her şey için çok teşekkürler canımız ustamız. Seninle bu yolda birlikte yürüdüğümüz için çok şanslıydık. Ömrümüzü aydınlattın.

Yine görüşürüz sevgili hocam yine görüşürüz

Birlikte güneşe güler

Birlikte dövüşürüz…

Hoşça kal."