Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde Şubat’ın ilk günü bir ev yıkılmıştı. Yıkılan evin enkazında kalan 49 yaşındaki Serap Ural ve 56 yaşındaki Cemile Arıkan hayatlarını kaybetmiş, enkazdan 8 yaralı kurtarılmıştı.
Evin aniden yıkılma sebebini ajanslar “henüz bilinmeyen nedenle çökme” olarak geçirmişti haberlerde. Fakat tam bir yıl önce 11 kenti sarsan 10 binlerin canını alan o büyük deprem, bir yıl sonra yine ihmal yüzünden can aldı.
İktidarın deprem sonrasında her şeye hakimiz ve kontrole aldık pozları hâlâ daha sürüyor. Oysa depremin ilk günlerinde orada olmayanlar, bir yıl sonra hâlâ orada değiller. Kırsal Deliler Mahallesinde Cemile Arıkan'a ait ev 6 Şubat depreminde ağır hasar almasına rağmen orta hasarlı yani “oturulabilir” diye kayda geçirilmiş. Bu yüzden de devletin “oturulabilir” dediği ev, bir aileye yeniden mezar oldu.
'İnsan yaşamını hiçe sayan bu düzenden kurtulmak için hakımızı mücadeleye çağırıyoruz'
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Şanlıurfa İl Örgütü yaptığı açıklamada hayatını kaybeden Cemile Arıkan’ın yalnız yaşadığı eve olay günü çocuklarının ve torunlarının geldiğini açıkladı. Ağır hasarlı olmasına rağmen kayıtlara orta hasarlı olarak girildiği anlatılan açıklamada, “Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. İnsan yaşamını hiçe sayan bu düzenden kurtulmak için hakımızı mücadeleye çağırıyoruz. Kaybettiğimiz yurttaşların hesabını mutlaka soracağız” denildi.
'Yurttaşlarımızın hayatlarını yöneticiler önemsenmemiş'
TKP Bozova Belediye Başkan Adayı Mahmut Kaymaz da konuya ilişkin konuştu. Kaymaz büyük depremin ardından ağır hasarlı bir binanın orta hasarlı olarak gösterildiği için bunların yaşandığına dikkat çekti. “Yaşanılan olayı sadece bir ihmal, bir insan hatası sonucu gerçekleşmiş bir durum olarak ya da kader olarak değerlendirmiyoruz” dedi.
Kaymaz sözlerine şöyle devam etti:
“Bu durum apaçık bir şekilde göstermiştir ki; yurttaşlarımızın hayatları yerel yöneticilerden başlayarak, merkezi hükümete kadar önemsenmemiş ve bunun sonucunda iki yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.
İnsanlarımızın en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alan bu sömürü düzenine karşı mücadeleyi büyütmek için TKP’den Bozova Belediyesi başkan adayı oldum.
Gelin hep birlikte yaşamımıza, emeklerimize, ülkemize sahip çıkalım.”
