Ümit Özdağ hakim karşısına çıktı: '142 gündür suçsuz yere tek kişilik hücredeyim'

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın yargılandığı davada, savcı, Özdağ'ın tutukluluğunun devamını ve 4,5 yıl hapsini talep etti. Verilen aranın ardından hakim, Özdağ'ın tutukluluğuna devam kararı verdi. Duruşma 17 Haziran'a ertelendi.

Haber Merkezi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama" suçundan tutuklu bulunduğu dosyada yargılamasına İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

Güncelleme: 16.45

Hakim, Özdağ'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma 17 Haziran'a ertelendi. 


Antalya'da 19 Ocak'ta partisinin toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan Ankara’da gözaltına alınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, daha önce yaptığı açıklamalar nedeniyle "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

İki ayrı suçtan hakkında soruşturma yürütülen Özdağ hakkındaki dosyalar ayrılmış, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılan Özdağ’ın bu dosyadaki ilk duruşması 29 Nisan’da İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü.

Özdağ'ın, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama" suçundan tutuklu bulunduğu dosyada yargılamasına İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

CHP'li Tanal'dan 'emniyet güçlerinin silahlarının dışarı çıkarılması' talebi

Duruşmada Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Zafer Partisi'nin genel başkan yardımcıları ve bazı parti yöneticileri, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, İYİP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş izleyici olarak yer aldı.

T24'ün haberine göre, duruşma başlamadan önce Mahmut Tanal, salonda bulunan emniyet güçlerinin silahlarının dışarı çıkarılmasını talep etti. Ancak mahkeme başkanı bu talebi “Burası askerî bir bölge olduğu için kabul edemem” diyerek reddetti. Bunun üzerine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan söz alarak “Mahkeme salonunda yetkili sizsiniz, yetkiyi askere bırakıyormuş gibi yapamazsınız” diyerek mahkeme başkanına tepki gösterdi.

Mahkeme Başkanı: Duruşmanın seyrini bozacak kişiyi salondan çıkarırım

Zafer Partililer de, duruşmaya İstiklâl Marşı’nı okuyarak başlamak istedi. Bu talep üzerine bir grup vatandaş marşı okumaya başladı. Mahkeme başkanı ise salonda “En ufak duruşmanın seyrini bozacak davranışta bulunacak kişiyi salondan çıkarırım” uyarısında bulundu.

'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim'

ANKA'nın haberine göre, duruşmada savunma yapan Ümit Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini, kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarında, olayları yatıştırmak için sosyal medya platformu üzerinden paylaşım yaptığını" savundu. Bu paylaşımlar nedeniyle birçok trol hesaptan saldırıya ve hakarete uğradığını söyleyen Özdağ, "fiillerinin hepsinin hukuka uygun olduğunu" dile getirdi.

Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi'nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ şöyle konuştu: 

"Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum."

'4 yıl süreyle yaptığım tüm paylaşımlarım incelendi'

Ümit Özdağ, savunmasında şunları kaydetti:

"Savcılık 78 gün boyunca, 4 yıl süreyle yapmış olduğum bütün X paylaşımlarımı, Instagram paylaşımlarımı, hatta videolarımı inceledi. Savcılığın iddianameye koyduğu hiçbir açıklamam, TCK 216’da, maddenin gerekçesinde ve Yargıtay içtihatlarında tanımlandığı şekilde suç değil. Savcının hiçbir suçu yoktur. Halkı kin ve nefrete, düşmanlığa teşvik eden paylaşımım olmadığı için bulması mümkün değildir. Ancak savcılık, Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X’in, soruşturmadaki X gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir.

Konuşmam boyunca, ortaya delilleri koyarak ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukukumuza uygun şekilde geri dönmelerini savunduğumu açıkladım. Yine konuşmam boyunca kanıtları ile; değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi; davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım.

'Öcalan'la yürütülen görüşmelere eleştiriler yönelttiğim için buradayım'

Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak’ta Ankara Başsavcılığı’nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi Abdullah Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK’nın ancak dizleri üzerine çökerek, ‘teslim oluyorum’ demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve büyük Türk Milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Bütün bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah’ındır. Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder."

Avukat Savaş Özdağ: Ümit Hoca’nın burada yargılanması anlamsızdır

T24'ün haberine göre, Özdağ’ın avukatlarından kardeşi Savaş Özdağ savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“Ahmet Ercan’ın Celal Şengör’ün ‘Yarın İstanbul’da deprem olacak’ sözlerinin yanıltıcı bilgiyi yayma gibi bir suçlamayla yargılanabileceğini düşünebiliyor musunuz? Böyle bir şey olamayacağı gibi Ümit Hoca’nın da burada yargılanması anlamsızdır. Bir endişeyi tekrar tekrar dile getiren Ümit Hoca’nın burada olması hukuksuzdur. Ümit Hoca, yüzlerce güvenlik bürokratı yetiştirdi. Bu dava ona yapılan bir hakarettir.”

'Suç oluşturulmaya çalışılmış'

Özdağ’ın avukatlarından Kahraman Berk ise “İddianameye koyduğunuz paylaşımların tamamı müvekkilin dışındaki 3. kişiler tarafından yapılmıştır. Müvekkil ile bir alakası olmadığı gibi savcılık tarafından bu tweetler ile suç oluşturulmaya çalışılmıştır. Bir tweet hakkında beraat kararı verilirken diğeri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.

Özdağ’ın savunmasında değindiği Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nün raporu hakkında konuşan Berk, oluşturulan raporun iftiradan başka bir şey olmadığını söyleyerek savunmasını bitirdi.

Savcılık, Özdağ'ın cezalandırılmasını ve tutukluluğunun devamını talep etti

Özdağ ve avukatlarının savunmasının alındığı duruşmada cumhuriyet savcısı, davanın esasına ilişkin mütalaasını açıkladı.

Savcının mütalaasında, Özdağ'ın "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.

Mütalaada ayrıca, Özdağ hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması istendi.

'Düşman hukuku dediğimde ne demek istediğim bir kez daha ortaya çıktı'

Savcının mütalaasına karşı kısa bir söz alan Ümit Özdağ, şunları söyledi:

“Avukatlarım savcılığın mütalaasına karşı savunma yapmak için süre isteyecekler. Savcılığın mütalaasını hayretle dinledim. Kayseri’deki olaylar hakkında yaptığım bir paylaşım yok. 142 gündür suçsuz yere tek kişilik hücredeyim ve savcılık bunun devamını istiyor. Düşman hukuku dediğimde ne demek istediğim bir kez daha ortaya çıktı.”

Duruşmaya ara verildi.

Ümit Özdağ: Bir terör örgütü feshedilmez, silah bırakır, teslim olur
uo