Uluslararası finans tekelleri Mehmet Şimşek'ten 'kanıt' bekliyor

Bloomberg'e göre uluslararası finans çevreleri Erdoğan'ın 'rasyonel politikalar'a dönüş sözü veren Şimşek'in 'işini yapmasına izin vermesini', Şimşek'in 'yakında' bunu kanıtlamasını bekliyor.

Dış Haberler

ABD merkezli haber sitesi Bloomberg'de AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Mehmet Şimşek'i Hazine ve Maliye Bakanlığı'na getirmesine ilişkin bir analize yer verildi.

"Erdoğan'ın Wall Street adamı boşaltılan kasaları doldurmak için geri döndü" başlığını taşıyan yazıda, Erdoğan'ın özellikle "küresel finans elitleri"nin kendisine ne yapması gerektiğini söylemesini "nadiren takdir ettiği" ancak bu sefer Şimşek'in "işini yapmasına" izin vermek durumunda kalacağı yorumu yapıldı.

Erdoğan'ın 2009'daki Davos Zirvesi'ni terk edip "Daha da gelmem" deyişini, ülkeden "para baronları"nı çıkaracağına ilişkin sözlerini ve bu politikalarını "ekonomik kurtuluş savaşı" diye nitelemesini hatırlatan yazıda "Ancak küresel sermayenin taleplerinden ülkenizi kurtarmak maliyetli iştir" ifadesine yer verildi.

'Erdoğan kabul etmiş görünüyor'

TL'nin dolar karşısında son bir yılda yaklaşık yüzde 30 değer kaybettiğini, artan cari açığı ve Merkez Bankası'nın eriyen döviz rezervlerini hatırlatan Bloomberg "Türkiye'nin yeniden dövize ihtiyacı var. Erdoğan bunu kabul etmiş görünüyor" diye yazdı.

Erdoğan'ın finans başkentleri Dubai, Londra ve New York'a açılan bir kapı olarak hizmet etmesi için Şimşek'i yeniden göreve getirdiği değerlendirmesini yapan yazıda, Şimşek'in Merrill Lynch'te stratejist ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde "kıdemli ekonomist" olarak geçmişine de atıfta bulunuldu. Yazıda aynı zamanda Şimşek'in Erdoğan için güvenilir bir isim olduğu kaydedildi.

'Erdoğan Şimşek'in önerilerine karşı çıkarsa piyasanın sabrı taşar'

Parayı Türkiye'ye çekmek için kritik olan şeyin, çok sayıda Merkez Bankası ve finans şefini görevden alan Erdoğan'ın desteğini almak olduğu değerlendirmesi yapılan yazıda "Bu da Erdoğan'ın 'rasyonel politika' sözü veren yeni ekonomi çarının işini yapmasına izin vermesi anlamına gelir" ifadelerine yer verdi.

Yatırım firması Pimco'nun eski CEO'sı Mohamed El-Erian "Erdoğan'ın Şimşek'in önerilerine açıkça karşı çıkması durumunda piyasanın sabrının taşması sürpriz olmaz" görüşünü dile getirdi.

Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı 2007-2018 yıllarının ardından Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ı bakanlığa getirdiği ve bu dönemde düşük faiz üzerine kurulu ekonomi politikalarına gaz verdiği kaydedilen yazıda, "Genellikle devrimden hoşlanmayan küresel kapitalistler not aldılar ve paralarını çektiler" ifadesine yer verildi.

Geçen 10 yılda Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımın azaldığı belirtilen yazıda "Erdoğan'ın politikasının tek bir işe yaradığı", bunun da yabancıların Türkiye ve Erdoğan hakkında ne düşündüğünün daha az önemli hale geldiği öne sürüldü. Zira yazıda bu dönemde Türkiye'de finans piyasasını yönlendirmede yabancıların etkisinin çok azaldığı kaydedildi.

Onlarca katına çıkan enflasyonla bu sonucun anaakım ekonomistlerce öngörüldüğü kaydedilen yazıda Türkiye'de yüksek enflasyona ve TL'deki değer kaybına karşı tepkinin çok yükselmediği, Rusya ve Ukrayna'daki savaştan kaçanlarla, Avrupa'dan, Körfez ülkelerinden ve İran'dan gelen turistlerle restoranların, AVM'lerin vb. dolu olduğu ve ticaretin devam ettiği belirtildi. Hayat pahalılığı karşısında Türklerin borçlanarak yaşamlarını sürdürdüğü ifade edilen yazıda ekonominin geçen yıl yüzde 5,6 büyüdüğü kaydedildi.

Kredi kartıyla ödemeler hane halkı harcamalarını artırdı

Ekonomist Selva Bahar Bazili "Ucuz kredi kartı borcu, insanların harcamaları finanse etmek için kredi kartını çevirmeye devam etmesi anlamına geliyordu" dedi. Ertesi gün daha fazlasına almaktansa kredi kartıyla yapılan alışverişlerin hane halkı harcamalarını beklenmedik ölçüde artırdığı görüşüne yer verilen yazıda "Ancak Erdoğan'ın düşük faiz politikası piyasayı o kadar çarpıttı ki çok az kişi artık bunun serbest ve açık olduğunu düşünüyordu. Bu, döviz kurunun, kredi maliyetlerinin ve sermaye tahsisinin geniş ölçüde hükümetçe belirlendiği daha çok idare edilen bir ekonomiydi" denildi.

Merkez Bankası 200 milyar dolar harcadı

Türkiye'nin yıllardır cari açık verdiği ve Merkez Bankası'nın geçen 18 ayda TL'yi desteklemek için piyasa müdahalelerinde yaklaşık 200 milyar dolar harcadığı belirtilen yazıda bunun Macaristan ya da Kuveyt'in GSYH'sine eşdeğer olduğu vurgulandı.

'Sembolik bir atama olmadığını kanıtlamak Şimşek'in omuzlarında'

"Bu politika sürdürülemez" denilen yazıda Mehmet Şimşek'in görevi devralırken yaptığı konuşmadaki "Önümüzdeki dönemde şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacak" sözü hatırlatılarak "Burdaki zorluk patronunu (Erdoğan'ı) yabancılaştırmadan uluslararası sermaye piyasalarını hoşnut etmektir. Sermayenin soruları bir yana, Erdoğan hâlâ Türkiye'yi yönetiyor" ifadesine yer verildi.

Londra merkezli brokerlik şirketi Coex Partners'ın makro ekonomisti Henrik Gullberg ise Mehmet Şimşek'in enflasyonu düşürmek için harekete geçmesine izin verileceğini gösteren politika tedbirlerini "yakında" ortaya koyması gerektiğini öne sürdü. Gullberg Şimşek için "Bunun sembolik bir atamadan fazlası olduğunu göstermek için ispat yükümlülüğü onun omuzlarında" dedi.