Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar, bir suikast sonucu öldürülen eski MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas’tan silahla atış eğitimi aldığı görüntülerle gündem olmuştu.

Daha önce de yayımlanan görüntülerde Abas’ın Dündar’a silahı nasıl tutacağını, nasıl ateş edeceğini ve ateş ederken nelere dikkat edeceğini anlattığı görülüyordu. Görüntünün hangi yılda ve nerede çekildiği merak edilirken bir gazetecinin bir istihbaratçıdan atış talimi alması eleştirlere neden oldu.

Görüntülerdeki ikinci isim eski Devlet Bakanı Güneş Taner

Sözcü yazarı Uğur Dündar, Mit Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas’tan silah eğitimi aldığı görüntülerle ilgili soL’a konuştu.
Dündar, poligona atış talimi yapmak için gittiğini ve tesadüfen birlikte atış talimi yapan eski Devlet Bakanı Güneş Taner ve Hiram Abas’la karşılaştığını söyledi.

“Bu görüntüler yıllar öncesinde yayınlanmış bir görüntüdür. Ben o gün poligona atış talimi yapmak için gittim. Kendi ruhsatlı silahımla. Bir de baktım Güneş Taner de orada, Güneş Taner’in yanında biri var. Daha sonra öğreniyorum ki Hiram Abas o. Ben atarken yok öyle yapma şöyle yap falan dediler ve gittiler ondan sonra o kadar. 80’li yıllar. Bunlar o zaman da yayınlandı. Ben o dönem de tehdit altındaydım. Gün geldi beni dört kişi korudu. Sürekli tehdit altındaydım ve sonuçta ruhsatlı bir silah. Ben hâlâ korunuyorum. Yani oradan bir iltisak çıkartma çok saçma."

ANAP'ın kurucularından Güneş Taner 1987 yılında İstanbul Milletvekilliği'ne seçilmiş 1989-1991 yılları arasında "Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı" olarak görev yapmıştı.

Taner'in ismi, mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın müdahalesiyle Türkiye'nin ilk özel bankası olan Türk Ticaret Bankası'nın (Türkbank), yüzde 84,52'lik hissesinin Korkmaz Yiğit'e satışı sürecine Başbakan Mesut Yılmaz ile karıştığı ortaya çıkmış TMMB'de kurulan soruşturma komisyonunun ardından Mesut Yılmaz hükümeti düşmüştü.

Dündar, Abas’la tanışıklığına ilişkinse öncesini hatırlamadığını belirtip birlikte görüntülerinin çekildiği günü kastederek “Gayet tabii ondan sonra oldu tanışıklığımız. Gazeteciyim ben kardeşim herkesle konuşum herkesi tanırım” diye konuştu.

'O tarihte emekliydi'

Sözcü yazarı Uğur Dündar, Daha sonra ise yaptığı eklemede Abas’ın o tarihlerde emekli olduğunu ve görüntülerin 1986 ya da 1987 yılından olduğunu ekledi.

“O tarihte MİT Müsteşar yardımcısı değil, emekli. Birinci MİT Raporu’ndan sonra emekli edilmiş, benim rastladığımda emekli olarak orada bulunuyordu. 1986 ya da 1987 yılı olabilir.”

Öte yandan Abas, daha önce 12 Mart döneminde istifa ettiği MİT’e 1983'te ikinci kez dönmüş, 1988'de yayımlanan ve devlet-mafya ilişkilerini ele alan 1. MİT Raporu’nun yayımlanmasında raporu kaleme alan Mehmet Eymür'le birlikte sorumlu tutularak pasif göreve çekilince ikinci kez kendi isteğiyle ayrılmıştı.

Dündar görüntülerin yeniden gündeme getirilmesi için ise “Bir algı yaratmak için yayınlanmış olabilir. Ben bu cevabını verdim ayrıca kendi sosyal medya hesabımda, yıllar öncesinden de açıkladım ben bunu. Bir tesadüf sadece o kadar, poligonda bir rastlaşma” açıklamasını yaptı. Söz konusu görüntüler ise geçtiğimiz yıl sosyal medyada Hiram Abas'ın suikast sonucu öldüğü 1990 yılında çekildiği açıklamasıyla paylaşılmıştı.

'Gizli saklı bir şeyim yok'

Dündar, “Bir gazeteci olarak bir istihbarat şefiyle görüntülerinizin olmasını normal mi karşılıyorsunuz?” sorusunu ise "O görüntüleri birileri çekmiş, bundan haberim yok ki. Ayrıca öyle gizli saklı bir şeyim yok ki. Poligona gitmişim poligonda atış yaparken yanıma Devlet Bakanı Güneş Taner ve Hiram Abas gelmiş, onlar da atış talimi yaparken Hiram Abas bana ‘yok öyle tutma şöyle tut’ demiş, bir iki dakikalık olaydır.Sonra biz de gitmişiz onlar da gitmiş” diye yanıtladı.

Sosyal medyada hakkında MİT mensubu olduğuna yönelik yorumlar yapılmasınıysa Dündar “Sonuçta insanların ağzı torba değil ki büzesiniz. Ben bunda hiçbir haber değeri göremiyorum” şeklinde yanıt verdi.

“Benim yaptığım işler o kadar yürek ve cesaret gerektiren işlerdi ki bunu ancak böyle bir insan yapabilir diye bir sıfat yakıştırmış olabilir.  54 yıldır gazetecilik yapan bir insanım ben. Şimdiye kadar bir irtibatım olsa bu ortaya çıkmaz mıydı?  Zaten bunları açıkladım, o olay meçhul bir olay değil ki. Adam kendiliğinden gelmiş demiş ki öyle tutma şöyle tut. Biz acemiyiz tabii öyle silah tutmayı bilmeyiz ki. Birkaç dakikalık bir rastlantı hepsi bu. Ondan sonra zaten şehit ettiler adamı.”