"Kolombiya polisi, Türkiye'ye gönderilecek yaklaşık 5 ton kokaini ele geçirdi. Kolombiya Savunma Bakanı, yakalanan kokainin değerinin 265 milyon dolar olduğunu açıkladı."
Geçtiğimiz haziran ayında gündeme gelen bu haberin ardından konu tartışma konusu olmuş ancak AKP iktidarı bu dev sevkiyat hakkında hiçbir detaylı açıklamada bulunmamıştı.
Sonra devreye ülkücü mafya Sedat Peker girdi ve Türkiye'de Yalıkavak Marina başta olmak üzere birçok noktadan kokain ticareti yapıldığını, bu işin başında hem Mehmet Ağar'ın hem de hükümetten isimlerin olduğunu öne sürerek Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ı işaret etmişti.
Bu tartışmalar sürerken ortaya yeni bir hat çıktı. Bu hatta ilişkin şu ana kadar üç dikkat çekici haber gündeme gelmiş durumda.
Ekvador, Panama, Yılport, Mersin, ve muz konteynerleri
Bu üç haberin ortak noktaları Ekvador'dan Mersin'e gelen büyük miktarda kokain paketlerini içermesi, hepsinin muz konteynerleri içinde bulunması, birinin gelmeden Panama'da yakalanması, ikisinin ise Türkiye'de tartışmaların oldukça yükseldiği bir dönemde, Ticaret Bakanlığı eliyle "yakalanmış" olması.
- 7 Mayıs 2021: Panama’da, son durağı Mersin Limanı olan konteynerde 616 paket kokain ele geçirildi. Konteynerin geldiği Ekvador'daki Bolivar Limanı'nı Yılport işletiyor.
- 16 Haziran 2021: Ticaret Bakanı Mehmet Muş "Ticaret Bakanlığımız Gümrük Muhafaza ekipleri tarafından Mersin Limanı'nda 1 ton kokain yakalaması yapılmıştır. Bu yakalama, Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en büyük çaplı kokain yakalamasıdır. Bu başarılı operasyondan ötürü Gümrük Muhafaza ekiplerimizi tebrik ediyorum” açıklamasında bulundu.
- 23 Haziran 2021: Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Bu gece Mersin Limanı'nda Ticaret Bakanlığımıza bağlı Gümrük Muhafaza ekiplerimizin dikkatli çalışmaları neticesinde 463 kg kokain ele geçirilmiştir. Görevlerini başarıyla yerine getiren Gümrük Muhafaza ekiplerimizi tebrik ediyorum. Zehir tacirlerine asla geçit vermeyeceğiz" dedi.
Elde ne var, ne biliyoruz, neleri bilmiyoruz?
Kamuoyunda bu operasyonlar sonrasında "ele geçen ürün miktarı" dışında bilgi paylaşılmaması eleştiriliyor.
Ancak ortada olan birkaç bilgi var.
Bu bilginin bir kaynağı Mersin Valiliği'nin yaptığı açıklama:
“Ekvator ülkesinden Mersin Limanı’na gelen bir gemide Muz yüklü konteyner içerisinde uyuşturucu madde bulunduğu ihbarı alınması üzerine; İl Emniyet Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ile koordineli yapılan operasyonel çalışmada, bahse konu konteyner içerisinde (1000 paket) halinde 1 Ton Kokain maddesi ele geçirilmiş, sayım ve aramalar devam etmektedir. Tahkikat çok yönlü devam etmektedir.”
Yani kokainin yola çıktığı adres Mayıs ayında Panama'da yakalanan teslimat gibi yine Ekvador. Liman yine Samsunspor’un başkanı da olan Yüksel Yıldırım'ın limanı.
Timur Soykan'ın konuya ilişkin yazısına göre, 1,3 ton kokain, "Derby" isimli Slovenya merkezli gıda şirketinin Ekvador’dan gönderilen muz kolileri arasında bulundu. Yine Soykan'ın yazısında yer alan iddiaya göre, yakalanan geminin konşimento belgesinde alıcı firma olarak Mersin’deki Özşimşekler Gıda Şirketi görünüyor. Soykan, şöyle devam ediyor: "Adresi Mersin Serbest Bölge olarak görünen şirkette telefonlara yanıt verilmiyor. Şirketin genç yaştaki patronu; Halil İbrahim Ş. sosyal medya hesabında Ekvador’da havuzda pozlar verdiği görünüyor. Sayfasında ayrıca ‘Derby’ marka muzlar hakkında paylaşımları var. Sosyal medya hesabı üzerinden de irtibat kurmaya çalıştığım Halil İbrahim Ş.’den yanıt alamadım. Gözaltındaki 5 şüpheli arasında olup olmadığını bilmiyoruz."
Bugün yapılan son operasyonda da yaklaşık yarım tonluk kokain yine muz yüklü konteynerde bulundu. Yine benzer adresler görmek pek de şaşırtı olmayacak gibi duruyor.
Yani bir hafta arayla aynı güzergahtan, yine aynı yöntemle kokain sokulmaya çalışılması dikkat çekici. İşin dikkat çekici bir diğer boyutu ise şu ana kadar bu güzergahın "yakalamaya" konu olmayan kaç transfere ev sahipliği yaptığı sorusu.
Sorular yanıtsız, Soylu ortada yok
Bakanlık, yapılan operasyonların ardından operasyona konu olan gemilerin sahipleri, gönderenleri, teslimat adresleri gibi önemli hiçbir bilgiyi net olarak açıklamış değil.
Bu sorular karşısındaki suskunluk dikkat çekerken, sürekli uyuşturucu operasyonu açıklamaları yapan İçişleri Bakanı Soylu'nun bu iki operasyonun da dışında tutulması bir başka dikkat çeken unsur olarak öne çıkıyor.
Peker ne demişti?
Ülkücü mafya Sedat Peker, çektiği videoların birinde kokain ticaretine ilişkin açıklamalarda bulunmuş, dikkat çeken iddialarda bulunmuştu:
"Bu kokainle ilgili çok şey anlattılar, ben size gerçeğini anlatayım. Önceden Kolombiya üzerinden geliyordu. Bu 4 ton 900 kilo geçen sene Haziran ayında yakalandı. Daha sonra yeni bir güzergah çalışması, 800 kilometre Venezuela'yla sınırları var, yeni adres. Bize gelen kokainlerin bir kısmı diyorsunuz ya bir kısmı iç piyasada bir kısmı Avrupa'ya gidiyor. Hayır Avrupa'da çok ucuz, 45 bin avrolarda kilosu, Türkiye'de çok pahalı ama esas pahalı olan yer Ortadoğu. Suriye Lazkiye limanı...
Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezuela'ya kim gitti, Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım Bey.
Erkam Yıldırım Kıbrıs'a gittiğinde Halil Falyalı'nın misafiri. Ben Binali Bey'in böyle bir organizasyon içinde olduğunu düşünmüyorum. Erkam Yıldırım'la ilgili çekilen kasetler vardı, sonra bu işin aparatı haline geldi. Neden kokain yakalanamıyor, Erkam Yıldırım'ın gemileri üzerinden de değil sadece. Bu organizasyonun Mehmet Ağar da tamamen ortasında. Erkam Yıldırım Süleyman Soylu dostluğuna bakın.
Milletin aklıyla dalga geçiyor Soylu, 5 ton kokain yakalanmış, hastalık vardı ondan polis yollayamadık diyor. Lan bu 5 ton kokain, özel uçak kaldırsana Türkiye'den bir tane."
Peker'in açıklamalarının ardından Erkam Yıldırım'dan bir açıklama gelmezken, Binaki Yıldırım iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Ancak Binali Yıldırım'ın Venezuela ziyaretinin içeriği uzun süre tartışma konusu oldu.
