Taliban'ın 15 Ağustos günü Kabil'i herhangi bir direnişle karşılaşmadan ele geçirmesinden beri hükümetin 'iyimser mesajları'na paralel olarak yandaş basın cihatçı örgütü aklamak hatta kahraman gibi göstermek için bir çabaya girişti. Buna en son eklenen örnekse TRT'nin uluslararası yayını TRT World oldu.
TRT World çektiği video haberinde Taliban’ın son birkaç gündür sürdürdüğü “Taliban Özel Kuvvetleri” retoriğine katkı yaparak örgütün sivillere yönelik intihar eylemleri de dahil birçok saldırıya imza atmış “Bedri 313 Tugayı”na methiyeler dizdi.
ABD ülkeyi terk ederken geride bıraktığı zırhlı araçlarda dahil tüm askeri teçhizat Taliban’a kalırken örgüt bu donanımı söz konusu ‘Bedri 313’ gibi öne çıkan elit militanlarına vermiş ve yeni ekipmanla profesyonel görünümlü cihatçılarıyla propaganda faaliyetleri başlatmıştı. Kameralar karşısında sürekli ABD üniformalarıyla poz veren ve kendilerini “komandolar” olarak tanıtan cihatçılar bu sefer de TRT’nin kamerasının önüne geçti.
TRT’nin hazırladığı propaganda haberinde “Uzaktan bu adamlar Amerikan ekipmanıyla donanmış devriye gezen NATO askerleri gibi gözüküyor” diye başlayarak profesyonel görünümlü cihatçılara odaklanıyor.
Kimdir 'Talinban komandoları'?
TRT kameramanı bir kağıda basılıp kamyonete bağlanmış armayı çekerken muhabirse “Bunlar Taliban’ın elit Bedri 313 Tugayı” diyerek hikâyenin kahramanlarını tanıtıyor. Bedri 313, adını Bedir Savaşı’ndan alırken ve Bedreddin Hakani tarafından yönetilen Hakani Ağı’nın bir parçası. ABD’nin desteğiyle Hakani aşiretinin kurduğu Hakani Ağı SSCB ve Afganistan Demokratik Cumhuriyeti’ne karşı savaşmış ve 1995 yılında Taliban’a biat etmişti.
Tugayın kurucusu olduğu iddia edilen Bedreddin Hakani 2012’de bir hava saldırısında öldürülüyor, ancak intihar saldırıları düzenlemek üzerine kurulu “elit birlik” 2018’de sivilleri ve İngiliz askerlerini hedef alan bir dizi intihar saldırısıyla adını duyuruyor.
Birliğin en çok gündeme gelmesiyse Taliban’ın son bir haftadır başlattığı propaganda hamlesini takip ediyor. Birlik içerisinde İngilizce konuşan elemanlarsa bu hamlede daha da öne çıkıyor.
Kimine göre intihar bombacısı, ama TRT'ye göre 'bütün Afganların güvenliğini sağlayanlar'
TRT’nin “elit kuvvetler” haberinde TRT muhabiri cihatçılara ilişkin şöyle diyor:
“Eğer bu Taliban savaşçılarının görmeye alışık olduğunuz ortalama bir Taliban savaşçısına neden benzemediğini merak ediyorsanız, bunun sebebi Taliban liderliğinin dağınık Taliban kuvvetlerini birleşik bir silahlı güce dönüştürme çabası”
Bu ifadeyle birlikte sivilleri hedef alan intihar bombacısı çete bir anda profesyonel bir ordu, bir özel kuvvet gibi gösterilirken kamera anlamsız bir şekilde park yerinden park yerine seyahat eden Toyota pikaba ve üstünde ABD üretimi tüfekleriyle ayakta duran cihatçılara yoğunlaşıyor.
TRT muhabiri daha sonra mikrofonu grubun İngilizce konuşan elemanı “Subay Şuayip Said”e uzatmadan önce “özel kuvvetlerin” profesyonelliğine dem vurmak için kendisinin 5 dil bildiğini ve “yeni bir tip Taliban savaşçısı” olduğunu ifade ediyor. Said’se ülkenin bir orduya ihtiyacı olduğunu söyleyerek cümleye başlıyor.
N95 maskesiyle diğer cihatçılardan ayrılan Said konuşurken kafasındaki telsizi çıkarmayarak profesyonelliğine profesyonelik katıyor ve “Öncelikli olarak şehadete erme arayışında olmalısınız” diyor.
Batının kendilerine “intihar bombacısı” demesinden yakınan Said, “Bedri 313’ün parçası olabilmek için şehadet arayışında olmalısınız” diyerek yaptıkları işin intihardan öte olduğunu, bir şehitlik olduğunu ifade ediyor.
Tugayının tamamının “Allah yolunda şehit olmak istediğini” ifade eden Said, bunu yaparken de “ülkelerini, halklarını ve değerlerini kurtaracaklarını” söylüyor.
TRT muhabirinin “Bütün Talibancılar fedai mi?” sorusunaysa “Evet aslında hepsi öyle, ancak bu birlik özel olarak bu göreve [intihar] odaklı kuruldu” cevabını veriyor. Said ekliyor:
“Ben kardeşimi kaybettim ve kendi hayatımı da vermeye hazırım. Ancak benim değerlerim var ve bu değerler benim hayatımdan daha önemli.”
TRT muhabiri en son “şahadete ermek” veya “fedai” demekten vazgeçerek neyin ne olduğunu söylüyor: “Yaklaşık 5 bin kişiden oluşan birlik kent içi savaş ve intihar saldırılarının nasıl yapılacağı üzerine eğitiliyor”
“İntihar saldırısı haram mı?” sorusunaysa TRT yanıt bulmak için başka bir Taliban üyesine gidiyor. Gene aynı intihar tugayından Molvi Hasnain’e mikrofonu uzatan TRT muhabiri bu konularda dini liderlerin karar vereceği yanıtını alıyor.
Kamera daha sonrasında (ekipmanlarını ve kafalarındaki telsizleri çıkarmadan) namaz kılan Taliban militanlarına odaklanıyor. Talibancıların “ruhani tarafına” odaklanılan sahnede muhabir “Ne giydikleri veya nasıl gözüktükleri fark etmeksizin bu adamlar hâlâ Taliban ve İslami yasa olarak tarif ettikleri kanunu Afganistan’da uyguluyorlar" diyor.
Ve en sonunda TRT şu ifadelerle intihar bombacılarına koruyucu/kahraman rolü biçmeyi ihmal etmiyor:
“Amerikalıların terk etmesi, bu savaşçıların misyonlarının değişmesine neden olabilir; şehadet aramak yerine bütün Afganların güvenliğini ve barışı sağlamak”
