TMMOB, Yargıtay'ın Gezi Davası kararını protesto etti

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Yargıtay’ın Gezi Davası’nda verdiği kararı protesto etti.

Haber Merkezi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 8 sanığın yargılandığı Gezi Parkı davasında Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin  Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'nun cezalarını onamasını bugün İstanbul, Ankara ve İzmir’de protesto etti.

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK) üyeleri, Yargıtay’ın kararını protesto etmek üzere Mimarlar Odası’nda toplandı. Mimarlar Odası’nda yapılan basın açıklamasına TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Gencay Serter, Mimarlar Odası Genel Sekreteri Tores Dinçöz, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan Karakuş katıldı.

'Kararlar hükümsüzdür'

Basın açıklamasını okuyan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, şunları söyledi:

"Baştan beri siyasi güdümlü bir şekilde yürütülen, bu ülke tarihinin en barışçıl, masum, yaratıcı, haklı eylemini Gezi Eylemi’ni yaralayacak, onu kötüleyecek hiçbir kararı ve Gezi Davası içerisinde yer alan hiçbir arkadaşımızı itibarsızlaştırmaya yönelik hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Buradan haykırıyoruz; Cumhuriyet tarihinin en kitlesel, en yaratıcı, en uzun süreli halk hareketi olan Gezi Direnişi’ni ve o direnişin parçası olmuş arkadaşlarımızı karalamaya yönelik herhangi bir karar, o kararı veren mahkemeler ve emri veren siyasi iktidar toplum vicdanında meşru değildir. Bu kararlar hükümsüzdür."

'Toplumsal muhalefetin bir bütün cezalandırılmasına yönelik verilmiş bir karar'

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise şunları söyledi:

"Gezi tutuklularına yönelik Yargıtay’ın kararını özellikle son dönemde ortaya çıkan ve toplumsal muhalefetin bir bütün cezalandırılmasına yönelik verilmiş bir karar olarak değerlendiriyoruz. Hepimiz o gün Gezi’deydik. Gezi halktır, onurumuzdur. Gezi, halkların eşit, özgür, insanca yaşama talebidir. Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’in aslında her türlü baskı, gözaltı ve tutuklamaya karşın eşitlik, özgürlük, demokrasi, adalet ve emek mücadelesini yürüten tüm arkadaşlarımız özgür oluncaya kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.

'Gezi’de söylediğimiz her değere sahip çıkmaya devam edeceğiz'

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün şöyle konuştu:

"Gezi demek, ülkesinin, kentlerinin değerlerine, parklarına, bahçelerine, tarihi eserlerine, ormanlarına, bizden önceki kuşakların yarattığı her şeye sahip çıkanlara karşı yapılan bir gözdağıdır. Arkadaşlarımız hepimiz adına seçilmiş temsilciler olarak içeride. Milyonların yüreği oradadır. Gezi, sadece ülkemizin, Taksim’in, İstanbul’un, kentlerimizin değil, dünya değerlerine sahip çıkmanın, onu korumanın da onurlu bir direnişidir. Gezi’de söylediğimiz her değere sahip çıkmaya devam edeceğiz.

'Türkiye’nin tüm aydınları, gençleri, hepimiz oradaydık'

TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut şunları söyledi:

"Tabip odalarımız da Gezi olaylarında sağlık hizmeti vermekten dolayı yargılandılar ve beraat ettiler. Gezi hepimizin. Gezi Parkı, o bölgede yaşayan yurttaşlarımızın soludukları tek alandı. İşin arka planı Türkiye Cumhuriyeti’yle bir hesaplaşma güdüyorlardı. Oraya bir Topçu Kışlası yapacaklardı. Türkiye’nin tüm aydınları, gençleri, hepimiz oradaydık. Eğer bugün 5 kişiyi hapiste tutarak bu işin üstesinden geleceklerine, demokratik taleplerini sunanları susturacaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar."

'Tayfun’dan bir suçlu çıkarmak mümkün değildir'

Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Gencay Serter, Oda'nın üyelerinden Tayfun Kahraman'ın cezasının onanmasına ilişkin şöyle konuştu:

"Tayfun’dan bir suçlu çıkarmak mümkün değildir. Tayfun, bizim temsilcisi olduğumuz meslek odasının, mesleğine ilişkin ilkeleri en net ve doğru şekilde yapmış arkadaşlarımızdan birisidir. Savunduğu Gezi Parkı’yla ilgili olarak bütün sözlerinin biz de arkasındayız.

'Kamusal alanları hep birlikte savunacağız'

Mimarlar Odası Genel Sekreteri Tores Dinçöz, şunları söyledi:

Evrensel doğruların yanında bir de biz mimar, mühendis, şehir plancıları okuduğumuz okullarda ‘Kamu Yararı’ dersini alırız. Kamu yararını öğreniriz. Bunu oda çalışmaları içerisinde de Mücella abladan öğrendik. Bir kamusal alanın nasıl savunulacağını, neler yapılacağına dair çalışmaları o günden olduk. Bu süreç iki defa beraat etti. İki defa aklandı. Şimdi de yarım aklamayla çözmeye çalışıyorlar. Bunu örtemezsiniz. Bu gerçekliği örtemezsiniz. Hiçbir arkadaşımız, oradaki milyonlar hiçbir şekilde suçlu değildir. Herkes görevini yapmıştır. Eğer bu suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Kamusal alanları hep birlikte savunacağız.” (ANKA)