Bugüne kadar ailene güvenip yaşamadın, öyle sırtını dayayabileceğin bir “dayı”n yoktu. Kendini güvende hissetmedin, kendini güvende hissedebileceğin bir ülkede doğmadın.

Kapitalizm denilen şey bu ülkede ailene bile güvenmemeyi öğretti sana. Oysa güven duymak güzel bir duyguydu.

Sen bu güzel duyguların peşine düştüğünde yaşadıklarının aslında seninle ilgili olduğu fısıldandı sana. Daha fazla çalışman gerekiyor, olumlu düşünmen gerekiyor; önüne kariyer kitapları atılıyor… Düşün dur, işin içinden çık çıkabilirsen.

Yaşadıklarımızın, böyle gelmiş ve yönetenler tarafından böyle gitmesi hayal edilen düzenle ilgisi yokmuş gibi.

Sahi, toplumsal yaşamın ülkedeki tüm yurttaşların değil de bir avuç insanın yararına düzenlenmesiyle ilgisi yok mu yaşananların?

Halbuki ülkemizin kaynakları herkese yeter, ama bu düzende değil sosyalist Türkiye’de. Sosyalist Türkiye ise hayal değil gerçek, insanca bir yaşam isteği suç değil hak.

İnsan hakkını aramadıkça, boyun eğdikçe ülkemiz karanlığa hapsoldu. Kendi kurtuluşumuzu başkalarına koşulsuz devrettikçe çürüdü her şey. Bir ülke çürürse insan da çürür…

Şimdi Türkiye’nin ve insanın geleceğinde olasılıkların içinde savrulmayı reddetme zamanı. Gerçek bir kurtuluş için doğru olanı, bu ülkenin biricik partisini güçlendirme zamanı.

Senin sesin benim sesim…

Ülkenin her noktasında yan yana olalım, yaşadığın mahallede parti yoksa sen parti ol!

Gerçekleştireceğimiz hayallerimiz var demek için partiye güç ver. Seslenme olanaklarımız çoğalsın, bu ülkede kimse çaresiz, yalnız kalmasın diye TKP’ye bağış yap.

Şimdi tam zamanı! Omuz ver TKP her yerde olsun.