Bir süredir hakları için mücadele eden TÜPRAŞ işçileri, İzmit ve Aliağa'da rafineri önünde ve kent merkezlerinde eylem yapmış, kendilerine dayatılan ücretleri kabul etmediklerini duyurmuştu.

Türkiye Komünist Partisi (TKP), "Koç Holding üç kuruş para karşılığında TÜPRAŞ’a, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşuna, el koymuş durumda" diyerek petrol işleme faaliyeti yürüten fabrikaların derhal devletleştirilmesi çağrısı yaptı. 

Emekçilerin sefalet ücretine mahkum edildiği söylenen açıklamada, TÜPRAŞ işçilerinin insanca koşullarda çalışmak, insanca koşullarda yaşamak istediği hatırlatıldı.

'TÜPRAŞ derhal devletleştirilmelidir'

TKP'nin "İşçiler yarattıkları bu zenginlikten hakları olanı istiyor" dediği Merkez Komite imzalı açıklamasının tamamı şöyle:

"İzmit ve Aliağa’da başta olmak üzere, TÜPRAŞ rafinerilerinde çalışan işçiler, günlerdir emeklerinin karşılığını, hakları olanı almak için mücadele ediyor. 

Enflasyon karşısında her geçen yıl ücretleri sürekli azalan, başka rafineri ve tesislerde çalışan işçilerin maaşlarının neredeyse yarısı kadar maaş alan TÜPRAŞ işçileri, onlara layık görülen bu sefalet ücreti ve sömürüye isyan ediyor.

TÜPRAŞ, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu. Ham petrol işleme faaliyeti yürütüyor. Binlerce TÜPRAŞ işçisi, emek ve alın terleriyle Türkiye’ye her gün büyük bir katma değer sağlıyorlar. Türkiye için stratejik öneme sahip bir üretimden söz ediyoruz. İlki 1961 yılında İzmit’te olmak üzere, İzmir, Kırıkkale ve Batman’da devlet tarafından kurulan 4 rafineriyi bünyesinde barındırıyor TÜPRAŞ.

Koç Holding üç kuruş para karşılığında TÜPRAŞ’a, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşuna, el koymuş durumda.

Devlet işletmesi olarak yıllarca üretim yapan TÜPRAŞ’a, 2006 yılında AKP iktidarı döneminde, Koç Holding tarafından el kondu. Özelleştirme adı altında gerçekleşen bu el koyma işlemi ile Koç Holding ve Shell ortaklığı, birkaç yıllık kârına denk bir rakam karşılığında TÜPRAŞ’ın sahibi oldu. Sonrasında Koç Holding, Shell hisselerini de satın alarak TÜPRAŞ’ın çoğunluk hisselerinin sahibi hâline geldi. Özelleştirme işlemlerine ilişkin yargı tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararına rağmen, bu karar yok sayılarak devir işlemleri sürdürülen TÜPRAŞ, 18 yıldır Koç Holding kasasını doldurmaya devam ediyor.

Stratejik bir üretim yaptığı gerekçesiyle işçilerin grev hakkının bile tanınmadığı TÜPRAŞ’a her türlü hukuk ve doğru hiçe sayılarak el kondu. Gözü doymak bilmeyen Koç Holding, şimdi de işçilerin neredeyse tüm emeğine gözünü dikmiş durumda. TÜPRAŞ, Koç Holding’i milyarderler sıralamasında en üst sıralara taşıyan işletmelerin başında yer alıyor. Kendisine ait olmayan bir servetin üstüne çöken Koç Holding, neredeyse tam kapasiteyle üretim yapan TÜPRAŞ rafinerilerinde çalışan işçilerin ürettiği zenginliklerle servetine servet katıyor.

Koç Holding arsızlık ve açgözlülükte sınır tanımıyor. TÜPRAŞ işçisi ise hakkı olanı istiyor.

Her yıl yüksek kapasite düzeyiyle üretim yapan, gece gündüz demeden çalışan TÜPRAŞ işçileri, kendilerine teklif diye sunulan sefalet koşulları karşısında emeğine, hakkı olana sahip çıkmaktan geri durmadı. Türkiye’de üretilen toplam imalat sanayii katma değerinin %1,5-2’sini tek başına TÜPRAŞ, yani TÜPRAŞ işçileri, üretiyor. İşçiler yarattıkları bu zenginlikten hakları olanı istiyor.

Koç Holding ise uluslararası piyasalardaki gelişmelerden ve kâr oranlarındaki düşüşten bahsedip duruyor. Kusura bakmasınlar ama, TÜPRAŞ işçisini de emekçi halkı da, Koç Holding’in TÜPRAŞ üzerinden elde ettiği kârın azlık ya da çokluğu, yeterince fazla olan zenginliğine zenginlik katıp katmadığı zerre ilgilendirmiyor.

TÜPRAŞ işçisi insanca koşullarda çalışmak, insanca koşullarda yaşamak, hakkı olanı almak istiyor.

Bu soygun ve sömürünün son bulması için TÜPRAŞ hemen devletleştirilmelidir.

Türkiye’nin en büyük sanayi işletmesinin rafinerileri, sadece ve sadece Türkiye için, halk için üretmelidir. Stratejik öneme sahip bir alanda gerçekleşen bu üretimde, Koç Holding ya da başka sermeye gruplarının sahipliği asla ve asla kabul edilemez. Türkiye ve halkımız için asıl tehdit, bu azgın azınlığın kendi menfaatleri için TÜPRAŞ’a yapacaklarıdır.

TÜPRAŞ’ta çalışan binlerce işçi, diğer tüm işçiler gibi, Türkiye’ye kattıkları değerden hakkı olanı almalı, bu hakkın gaspına dönük hiçbir mazeret kabul edilmemelidir. TÜPRAŞ’ın yarattığı zenginliklerin sahibi Koç Holding değil, Türkiye emekçi halkı ve TÜPRAŞ işçileridir."

Tüpraş işçisi patrona diz çökmüyor: Kocaeli ve İzmir'de eylemler sürüyor