Türkiye Komünist Partisi (TKP) Kadıköy Belediye Başkan Adayı Fatih Mehmet Maçoğlu, Gürkan Hacır’ın sunduğu, TV100 ekranlarında yayınlanan Taksim Meydanı programına katıldı. Gazeteci ve eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş, gazeteci Şaban Sevinç, Yeni Akit yazarı Sinan Burhan ve Haber 7 yazarı Ferhat Murat’ın da sorularını yanıtlayan Maçoğlu, Kadıköy’ün anlatıldığı kadar varlıklı olmadığını vurguladı.
Kentsel dönüşümden adaylık eleştirilerine tüm soruları yanıtlayan Maçoğlu, "İktidarından burjuva siyaseti içerisindeki muhalefete kadar bir sürü kişiyi rahatsız ediyoruz" dedi. Maçoğlu yaptıkları anketlerde en yüksek kabul gördüğü yerin önce Kadıköy, ardından Bakırköy olduğunu belirtti. Ve bu kabulü zaten bugün sokakta da hissettiklerini anlattı.
'Bir sosyalistin 'ülkenin kalanı beni ilgilendirmez' tarzı bir yaklaşımı olamaz'
Gürkan Hacır’ın “Neden Tunceli değil de Kadıköy’den aday oldunuz?” sorusu üzerine Maçoğlu, “Biz sosyalistlerin, kırların yanında kentler için de projeleri var ve yönetebileceğimizi düşünüyoruz” yanıtını verdi. Aynı zamanda bu ülkenin beldeleriyle, ilçeleriyle, kentleriyle birbirine bağlı ve birbirini tanıyan bir ülke olduğunu ifade etti.
Maçoğlu sorulan soruyu yanıtlamaya şu şekilde devam etti:
“Ben Ovacık ve Dersim başkanıyken de bolca benzer sorular geliyordu. 'Kıra yönelik uyguladığınız program büyük kentlerde de uygulanabilir mi?' diye soruluyordu. Dünyada ciddi bir ekonomik kriz var ama bazı ekonomik altyapısı güçlü olmayan ülkelerde bu kriz daha güçlü hissediliyor. Bu tarz bir ülkede bir sosyalistin ülkeye dair sorumluluk almadan, 'kalan beni ilgilendirmez' tarzı bir yaklaşımı olamaz. Biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz.”
'Kadıköy'de 160-180 bin arası işçi var'
"Sosyoekonomik seviyesi yüksek yerden adaylık" eleştirisine yanıt veren Maçoğlu, bölgeye dair çalışmalar yürüttüklerini ve çıkan tablonun Türkiye’nin genelinden çok da farklı bir tablo olmadığını belirtti. Kadıköy’ün yüzde 2'lik kısmının zengin olduğunu, yüzde 7 civarında varlıklı sayılabilecek bir kesim olduğunu söyledi. Kalanının deprem riski altındaki bu kentte var olan evlerini dahi yenilemek için gerekli maliyeti karşılayamayacağına dikkat çekti.
Maçoğlu, sözlerine Kadıköy’ün emekçi dokusunu anlatarak devam etti:
“Kadıköy’de 45 bin 507 iş yeri var. 260 bine yakın mesken var. 26 bin bina var 45 bin 507 iş yerinde ortalama 160-180 bin arası çalışan var. Bunun üstüne bir de belediye işçileri, kamu çalışanları var. Ciddi bir hizmet sektörü var. Burada çalışanların önemli bir bölümü burada yaşıyor. Mesela uzaktan gelmenin zor olduğu yerlerde iş yerleri bir evi çalışanlarına kiraya tutuyor. Ya da işçiler kendileri ortak evler tutuyorlar. Böyle örnekler var.”
'Pazarlar saat dörtten sonra yürünmez hale geliyor'
Alanlarda ve pazarlarda çalışma yürüttüklerine değinen Maçoğlu’na Barış Yarkadaş, Kadıköy’ün pazarlarında nasıl bir tabloyla karşılaştığını sordu. “Kadıköy’de tokluk mu var, yoksulluk mu var, israf mı var?” sorusu karşısında Maçoğlu pazarlarda saat dörtten sonra gelenlerin pazarın dışına taştığını ve pazarın bu saatten sonra neredeyse yürünemez hale geldiğini belirtti. Bunun sebebini saat dörtten sonra pazardaki fiyatların ucuzlamaya başlaması olarak açıkladı.
'Burjuva siyasetini rahatsız ediyoruz'
Sinan Burhan “CHP medyası neden sizin adaylığınızdan rahatsız? Siz makbul aday değil misiniz?” sorusunu yöneltti. Maçoğlun'un cevabı, “Sermayenin bizden çekinmiş olması çok doğal. Ülkede yoksullaşan insanların sayısı çoğalmaya başladı. Her ailenin sofrasındaki çeşit azalmaya başladı. Biz de bunun karşısında siyaset yürüttüğümüzde iktidarından burjuva siyaseti içerisindeki muhalefete kadar bir sürü kişiyi rahatsız ediyoruz” şeklinde oldu.
'Dönüşüm yerinde yapılır'
“Kadıköy'ü ranta kapatıp halka açacağız” sloganıyla seçim çalışması yürüten Maçoğlu'na Hacır tarafından bunun yolu soruldu. Kentsel dönüşümün rant için değil, halk için yapılması gerektiğini savunan TKP Kadıköy adayı, "Değişim yerinde yapılır" dedi.
Maçoğlu'nun açıklamaları şu şekilde oldu:
“Ülkenin gözbebeği denilen yerler var; Çeşme, Marmaris, Datça, Bodrum gibi. Daha çok sayabiliriz. Buralarda herkesin eşit yaşama şansının olmadığını ve bunun bilinçli bir siyasal tercih olduğunu biz biliyoruz. Mesela Fikirtepe’de bir kentsel dönüşüm yapıldı. Orada yaşayan insanlar aidatlarını bile ödemekte zorlanıp başka yerlere taşınmak zorunda kaldılar. Bugün Kadıköy’ün tamamı kaygılı. Fikirtepe’de Moda’da yaşayanlar Feneryolu’nda yaşayanlar burada kentsel dönüşüm olduğunda, binalar dört değil de beş altı kat olduğunda burada yaşamaya devam edebilecekler mi emim değiller. Geri dönüp dönemeyecekleri konusunda emin değiller. Rant işte burada başlıyor. Kadıköy’ün demografik yapısının bu yolla bozulacağı endişesi var, bizce dönüşüm yerinde yapılır.”