Teneke kutularda eğitim: Öğrenciler konteyner okulda, öğretmenler konteyner kentte

Depremin üzerinden 19 ay geçmesine rağmen eğitim alanındaki sorunlar kaldığı yerden devam ediyor. Öğretmenler konteyner kentlerde kalıyor, öğrenciler ise konteyner okullarda eğitim görüyor.

Özkan Öztaş

Depremin üzerinden neredeyse iki yıl geçti ancak deprem bölgesindeki birçok okul yeni eğitim öğretim dönemine konteyner kentlerde başladı. Deprem gibi felaketlerde eğitimin aksamaması için geçici olarak kurgulanan konteyner okulların kalıcı hale gelmesi eğitimcileri, öğrencileri ve velileri umutsuzluğa itiyor. 

Yaşadıkları sorunları soL'a anlatan eğitimciler, depremin üzerinden geçen 19 aya rağmen hâlâ konteynerlerde devam eden eğitimin her şeyden önce öğrencilerin psikolojilerinde derin izler bıraktığını ifade ediyor. 

'Çeşmeden akan su, yanan lamba lüks hale geldi'

Mehmet öğretmen* "Aselsan1 Konteyner Kent"te kalıyor. Depremden sonra Hatay'da göreve başlamış. "Buraya gelmeyi kendime görev bildim. Yıkılan onca şeyin ortasında ben de elimi taşın altına koymak istedim. Her şeyin tamam olduğu, eksiği olmayan bir şehir aramıyordum elbette. Ama aradan neredeyse iki yıl geçti sorunların hâlâ devam ediyor oluşu can sıkıcı gerçekten" diye başlıyor söze.

Mehmet öğretmen hem konteyner kentte kalıyor hem de konteyner okulda görev yapıyor. "Bu plastik, teneke kutuların içine sıkıştık kaldık" diyor bir yandan öfkeyle gülerek.

"Hafta içi akşam saatlerinde ve hafta sonlarında, yani en yoğun zamanlarında konteyner kentin alt yapısı patlak veriyor. Elektrikler olsa su, sular aksa elektrikler olmuyor. Eğitimciyim ben. Öğrencilerimin karşısına temiz çıkmak isterim. Ama öyle bir hal aldı ki sorunlar, artık çeşmeden akan su, yanan lamba bile lüks haline geldi" diyor Mehmet öğretmen. Ve ekliyor: "Bunca zaman sonra sorunlar aynı yerden devam edince, acaba gerçekten öncelik değil mi bu sorunlar, diye düşünüyor insan. Yani eğitim değilse, sağlık değilse nedir öncelik?"

'Teneke kutuların içinde eğitim veriyoruz'

Özlem öğretmen* Manisalı. O da depremden sonra Hatay'a yerleşen öğretmenlerden. "Puanım başka yerlere de yetiyordu. Ama ben Hatay'da, bir deprem bölgesinde görev yapmak istedim. Birçok arkadaşım benim gibi düşündü. Adıyaman'a, Malatya'ya atanan arkadaşlarım oldu" diyor.

Özlem öğretmen Hatay Antakya'da Hayrettin Özkan Ortaokulu'nda görev yapıyor. Burası bir konteyner okul. Özlem öğretmen yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Deprem sürecinde Manisa'daydım. Uzaktan takip ettim her şeyi. Eş, dost herkes yardım kolisi iletti o zamanlar. Ben de elimden geldiğince yardımcı olmak istedim. Atanma süreci geldiğinde depremin etkilediği şehirlerden birini seçeceğim dedim. Yıkımın farkındaydım. Ama buraya gelince şok oldum. Filmlerde izlediğim savaş sahnelerini andırıyordu şehir. 

Beklentilerim yüksek değildi. Çocuklara azıcık olsun faydam dokunsun, eğitimlerini sürdürsünler, belki birazcık depremi unutturayım diye düşündüm. İlk zamanlar benim için de çocuklar için de çok zordu. Şimdi alıştık. Ama sıkıntılar devam ediyor. Sıkıntılara da alıştık gerçi. Okulda elektrikler kesilince berbat oluyor. Yazın çok sıcak, kışın da çok soğuk. Ama o kadar zaman geçmesine rağmen sorunlar hâlâ aynı yerde devam edince yıpranıyor insan tabii. Umudum azalıyor vallahi ne yalan söyleyeyim. Bu teneke kutuların içinde eğitim vermeye çalışıyoruz."

Konteyner okullara dahi erişemeyen öğrenciler var

Deprem bölgelerinde birçok okul depremde zarar görüp yıkıldığı için, öğrenciler kendi mahallelerinde ya da köylerinde eğitim alamıyor. Dolayısıyla sağlam kalan okullara ya da yerine kurulan konteyner okullara taşımalı eğitimle gidiyorlar. 

Yani en azından planlamada durum böyle.

Ancak Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN)'den MYK Başkanı Deniz Ezer, konteyner okullara dahi ulaşamayan öğrencilere dikkat çekiyor: 

"Konteyner kentlerde yaşayan depremzede öğrenci ve velilerin şu anda en çok yaşadığı sorun okulunun ilk haftası geride kalmasına rağmen servis sorunu. Birçok konteyner kentte bulunan öğrenci okula ulaşım sağlayamadı. Valilik buna çözüm bulacağını söyledikten sonra bir hafta geçti ama henüz bir çözüm yok. Servis ihalelerine gidildi fakat her yeri kapsamıyor bu hizmetler. Örneğin Hatay'ın Defne ilçesinde büyük mahallelerin çoğunda servis yok. Valinin açıklamasına göre dolmuş kooperatifi olan mahallelere servis verilmeyecek. Harbiye, Gümüşgöze, Aknehir, Döver, Güneysögüt mahallelerine dolmuş kooperatifleri var diye servis gönderilmiyor. Oysa bu çocuklar depremde mahallelerindeki okullar yıkıldığı için evlerinden uzak okullara gitmek zorundalar."

'Maliyeti karşılayamadığı için çocuğunu okuldan alanlar var'

Kimi velilerin maliyeti karşılayamadığı için çocuğunu okula gönderemediğini ifade eden Deniz Ezer, benzer sorunun öğretmenler için de geçerli olduğunu belirtiyor.

"Öğretmenlerin de benzer bir sorunu var. Yani arabası olmayan öğretmenler konteyner kentlerden okullara gitmek için toplu taşıma aracı ya da servis bulamıyor çoğu zaman. Taksi tutmak zorunda kalanlar var. Taksinin ortalama gideri aylık 10-12 bin lira civarında. Bazı öğretmenler birlikte çözmeye çalışıyor bu maliyeti ama sürdürülebilir değil. Bazı öğrenciler 10-15 kilometrelik uzaklıkta olan konteyner okullara gitmekte zorluk yaşıyor. Henüz servis bütün konteyner kentleri kapsamış değil."

Konteyner okullarda Van Depremi örneği: Ya kalıcı hale gelirse?

6 Şubat depreminden sonra bölgede faaliyete geçen konteyner okullar akıllara Van depreminden sonra kalıcı hale gelen konteyner okulları getiriyor. 

Depremin hemen ardından Van'da eğitim öğretimin devam edebilmesi için geçici olarak tasarlanan ve iklim koşullarına çok da dayanıklı olmayan konteyner okullar 13 yıldır faaliyette. Öğrenci kapasitesini çoğu örnekte kaldıramayan bu yapılar 13 yılın ardından hasar görmüş ve bazı alanları neredeyse kullanılamaz hale gelmiş durumda. Ancak geçici olarak planlanan bu örneklerin kalıcılaşması herkes tarafından kanıksanmış. 

Hal böyle olunca da 6 Şubat depreminden sonra 11 kentte faaliyete geçen konteyner okulların Van'da olduğu gibi kalıcı hale gelme ihtimali endişesini taşıyor Hataylılar. Eğitimciler ve öğrenciler eğitim alanında yaşanan sorunların çözülmesi için kalıcı adımların atılmasını bekliyor. 

*Öğretmenlerin, mesleki olarak sorun yaşamamaları için isimleri değiştirilmiştir.