TBMM'nin İsrail kapalı oturumu: Konuşulması gerekenler bunlar

TBMM, bugün İsrail gündemini görüşmek üzere kapalı oturumda toplanacak. Oysa oturumda konuşulması gereken başlıklar belli, çünkü İsrail saldırganlığına karşı atabilecek somut adımlar aşikar.

Haber Merkezi

İsrail’in Ortadoğu’daki saldırganlığı son sürat devam ediyor ve ülkenin Cumhurbaşkanı ile yasama organının başındaki TBMM Başkanı, İsrail'in hedefinde Türkiye'nin olduğunu söyledi.

Söz konusu açıklamaların ardından Meclis'te İsrail ve Ortadoğu konularının ele alınacağı kapalı oturum bir oturum düzenlenmesine karar verildi.

Hâlihazırda bu gündeme dair bir oturum gerçekleştirilecekse konuşulması gereken başlıklar belli. Çünkü Türkiye’nin İsrail saldırganlığına karşı atabileceği somut adımlar gayet açık.

Kürecik Radar Üssü’nden sağlanan istihbarat desteği sonlandırılmalı, İsrail'in en büyük destekçisi olan NATO'dan çıkılmalı, Türkiye'den geçerek İsrail'e ulaştırılan Azeri petrolünün akışı kesilmeli, İsrail'le yapılan her türlü ticari faaliyet durdurulmalı...

Erdoğan ve Kurtulmuş'un 'İsrail' açıklaması sonrası oturum kararı

Önce 30 Eylül’de gerçekleştirilen 28. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan AKP’li TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulundu.

Ardından yeni yasama yılı açılışında TBMM Genel Kurulu’nda konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir” dedi. 

Söz konusu açıklamalar sonrasında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de "Cumhurbaşkanı çıkıp da Meclis kürsüsünde 'İsrail Türkiye’ye saldıracak' diyorsa, bir kapalı oturuma acilen ihtiyaç vardır” çağrısında bulundu.

Özel’in çağrısından kısa bir süre sonra katıldığı canlı yayında Meclis'in 8 Ekim'de İsrail gündemiyle toplanacağını açıklayan Kurtulmuş, "Türkiye bölgede ayakta kalabilmiş büyük bir ülkedir. Siyaset üstü bir konudur, bu bir milli meseledir. 8 Ekim Salı günü Meclis oturumuna başladığında gündeme alacak" dedi. Kurtulmuş, 8 Ekim’de gerçekleştirilecek kapalı oturumda TBMM Genel Kurulu'nun Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından İsrail konusunda bilgilendireceğini açıkladı.

Kapalı oturum: Ne konuşulacak?

İç tüzük gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, bir siyasi parti grubunun yahut yirmi milletvekilinin yazılı istemi üzerine kapalı oturum yapabiliyor.

Kapalı oturum önergesi verilince, kapalı oturumda bulunabilecek kişiler dışında herkes, toplantı salonundan çıkarılıyor. Salon boşaldıktan sonra kapalı oturum önergesinin gerekçesi açıklanıyor ve kapalı oturum yapılıp yapılmayacağına karar veriliyor.

Kapalı oturum kararı alındığı takdirde toplantıda konuşulanlar en az 10 yıl boyunca devlet sırrı olarak kalıyor. 10 yılın ardından genel kurulun karar alması halinde gizli oturum tutanakları kamuoyuna açıklanıyor.

Bugün kapalı olarak gerçekleştirilmesi beklenen oturumda, İsrail’in Filistin'e yönelik saldırıları, Ortadoğu'daki son durum ve Türkiye'ye yönelik tehditlerin ele alınması bekleniyor.

Ayrıca, Türkiye’nin söz konusu konuya dair attığı diplomatik ve askeri adımlar da gündemde olacak. Türkiye’nin Ortadoğu’daki stratejisi ve ulusal güvenlik açısından aldığı önlemlerin de oturumda değerlendirilecek olan başlıklar arasında yer alması bekleniyor.

Konuşulması gerekenler belli

İsrail’in Ortadoğu’daki saldırganlığı son sürat devam ediyor ve ülkenin Cumhurbaşkanı ile  yasama organının başındaki TBMM Başkanı, İsrail'in hedefinde Türkiye'nin olduğunu söylüyor...

Hâlihazırda bu gündeme dair bir oturum gerçekleştirilecekse konuşulması gereken başlıklar belli.

Çünkü Türkiye’nin İsrail saldırganlığına karşı atabileceği somut adımlar gayet açık.

İsrail'e istihbarat desteği kesilmeli

2012 yılında NATO tarafından balistik füze saldırılarına karşı erken uyarı radarı olarak kullanılmak üzere Malatya’da kurulan Kürecik Radar Üssü’nde, elde edilen veriler NATO üyesi ülkelerle paylaşılıyor.

Ancak Kürecik radar sisteminden elde edilen verilerin İsrail’e karşı fırlatılan füzelerin erken tespit edilip durdurulmasında kullanıldığı düşünülüyor. İran’ın İsrail’e düzenlediği son misilleme saldırılarında fırlattığı füzelerin de Kürecik Radar Üssü sayesinde erken tespit edilip durdurulduğu gündeme gelmişti.

AKP hükümeti, NATO üyesi olmadığı için elde edilen bilgilerin İsrail'le paylaşılmadığını savunadursun, söz konusu bilgiler İsrail’e açıkça destek veren ABD ve İngiltere başta olmak NATO’nun tüm üyeleriyle paylaşılıyor. Bu sayede NATO’nun öncelikli ortağı olarak bilinen İsrail’e Kürecik Radar Üssü’nden istihbarat desteği sağlanmış olunuyor.

NATO'dan çıkılmalı

Türkiye’nin istihbarat desteği vermesinin yanı sıra daha temel bir sorunu var. O da Türkiye’nin İsrail'in en büyük destekçisi olan NATO'nun bir üyesi olması.

Başta İsrail’e açıkça destek veren ABD olmak üzere NATO üyeleri, İncirlik Üssü gibi Türkiye'nin askeri tesis ve olanaklarını kullanıyor.

Türkiye'nin İsrail’e destek için ABD’nin bölgeye gönderdiği savaş gemilerinden biri olan USS Wasp ile Akdeniz’de ortak eğitim tatbikatına katıldığı, ardından bu gemiyi İzmir Limanı’nda ağırladığı da biliniyor.

Azeri petrolünün akışı engellenmeli

İsrail ordusunun yakıt ihtiyacını karşılayan Azeri petrolü İsrail’e Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı üzerinden taşınıyor.

1768 kilometre uzunluğundaki hattın 1066 kilometresi Türkiye’den geçiyor. İsrail’in savaş uçaklarına da yakıt olan Azeri petrolü, Türkiye’de bin kilometrenin üzerinde hat boyunca ilerledikten sonra Adana Ceyhan’daki deniz terminalinden İsrail’e ulaştırılıyor.

Yani aslında Türkiye, Azeri yakıtının İsrail'e gidişini engelleme kararı alarak, İsrail'e İran füzelerinden çok daha ağır darbe indirebilir.

Her türlü ticaret sonlandırılmalı

İsrail ile ticaret Gazze’deki katliamın başlangıcından aylar sonra bile açıktan devam etti. 7 Ekim 2023’te başlayan savaşın ardından Türkiye’den İsrail’e ihraç edilen termal tayt, içlik gibi tekstil ürünlerinin İsrail askerlerince teslim alındığına ilişkin görüntüler ortaya çıktı.

Tepkileri çeşitli yalanlarla inkar eden AKP iktidarı, Gazze'deki can kaybı 33 bini, yaralı sayısı ise 75 bini aştıktan sonra geri adım attı. İsrail'le ticaret önce 9 Nisan'da kısıtlandı, ardından 2 Mayıs'ta tamamen durduruldu. Ancak İsrail ile ticaretin arka kapıdan devam ettiği gündeme geldi. Çünkü 2 Mayıs'tan itibaren Filistin'e ihracat katlandı ve üç aylık artış yüzde 1275'e ulaştı.

Öte yandan İsrail’le gerçekleştirilen ticaret, yalnızca ihracatla da sınırlı değil. Yapılan ortaklıklar kapsamında İsrailli şirketler Türkiye pazarında, Türk menşeili şirketler ise İsrail pazarında ticarete devam ediyor. Örneğin yüzde 25 hissesi Zorlu Holding'e ait olan Dorad Energy hala İsrail Savunma Kuvvetleri’ne ait üslere elektrik sağlamaya devam ediyor.

Ayrıca kısa bir süre önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de İsrail’den askeri malzeme alacağı ortaya çıktı. Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü tarafından 23 Ekim 2024 son tarihli açılan ihale kapsamında İsrail devletine ait Israel Aircraft Industries (IAI) ile Tat Technologies Ltd. adlı iki silah şirketi tarafından üretilen F-16 ve F-4 uçakları için üretilen İsrail yapımı yedek askeri malzeme alınacak.