Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Okulöncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde kapsamlı olacağına işaret ederek beklenti yarattığı değişiklikten skandallar çıkmıştı.
ÇEDES projesiyle okullarda imamların derse girmesinin önünü açan Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de okulöncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında mescidi zorunlu hale getirdi.
Okula devam edemeyen çocuklar için sorumluluk da bakanlığın üzerinden atıldı ve bu çocukların okula gitmesinin “veli yükümlülüğünde olduğu” belirtildi.
Öğrencilerin okulda geçirdikleri süredeki temel ihtiyaçlarını, öz bakım süreçlerini ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek gerekçesiyle “katkı payı” alınacacağı bildirildi.
Tarikatların Ensesindeyiz'den çağrı
Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP), 15-16 Temmuz 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiği Türkiye Konferansında tarikatlarla mücadeleye odaklanan merkezi bir görev alanı tanımlanacağı, bu bağlamda Tarikatların Endesindeyiz adıyla bir propaganda ve mücadele aracı geliştirileceği kamuoyuyla paylaşılmıştı.
Bu kapsamda faaliyete geçen Tarikatların Ensesindeyiz, Okulöncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan söz konusu değişikliklere dair açıklama yaptı.
Ebeveynlere, öğretmenlere ve duyarlı yurttaşlara çağrıda bulunulan açıklamada, "Okullarınızda yaşanan tüm gelişmeleri bizimle paylaşın, tek tek takipçisi olacağız. Eşit, ücretsiz, bilimsel ve laik bir eğitim sistemi için mücadelemizden bir adım bile geri atmayacağız" denildi.
'Çocuklarımıza güzel bir gelecek borcumuz var!'
"Çocuklarımıza güzel bir gelecek borcumuz var!" başlıklı açıklamanın tamamı şu şekilde:
"Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES Projesi ile okullara imam atanması, zorunlu ‘seçmeli’ din dersi, ilkokul ve okul öncesine din dersi dayatması, karma eğitime saldırılar derken şimdi de yönetmelikte yaptığı değişiklikle okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında mescidi zorunlu hale getiriyor!
Bakanlığın üst üste gelen gerici hamleleri, piyasacı eğitim anlayışıyla bir bütün olarak ilerliyor. Yönetmelikteki tek değişiklik mescid zorunluluğu değil. Bakanlık diyor ki, bundan böyle okula devam edemeyen çocukların okula gitmesi veli yükümlüğündendir! Halkı işsizlik, yoksulluk, barınma, ısınma, çocuk bakımı sorunları ile baş başa bırakanlar, utanmadan çocukların okula devam sorumluluğunu da velilere yüklüyor. Eğitimde süreklilik hiçbir zaman gündemleri olmadı. Nasıl olsa örgün eğitimden çıkan çocuklar ya çalışmak zorunda kalarak sermaye sınıfı için ucuz işgücü olacak ya da tarikat ve cemaatlerin kucağına düşecek!
İmam hatipleşme ve özelleştirmeye ayırdığı kaynaklar ile devlet okullarını niteliksizleştiren, en temel ihtiyaçlarından bile yoksun bırakan, devlet okullarının kayıtlarını birer soyguna çeviren Bakanlık, şimdi de yönetmeliğe eklediği madde ile hırsızlığını meşrulaştırıyor. Bundan böyle, “Çocukların okulda geçirdikleri süredeki temel ihtiyaçlarını, öz bakım süreçlerini ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek” gerekçesiyle “katkı payı” alınacakmış!
Dinselleştirilmiş ve piyasacı bir eğitim sistemini inşa etmeyi kafasına koymuş olanlara sesleniyoruz! Ne bu halk size boyun eğecek ne de çocuklarımızı karanlığınıza teslim edeceğiz! Eşit, ücretsiz, bilimsel ve laik bir eğitim sistemi için mücadelemizden bir adım bile geri atmayacağız.
Çağrımız ebeveynlere, öğretmenlere, duyarlı yurttaşlarımıza! Okullarınızda yaşanan tüm gelişmeleri bizimle paylaşın, tek tek takipçisi olacağız. Bir araya gelebildiğimizde onlardan çok güçlüyüz! Unutmayın, çocuklarımıza güzel bir gelecek borcumuz var!
[email protected]
#TarikatlarınEnsesindeyiz"
