İstanbul Adalar'da Bilal Erdoğan'ın Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğu TÜGVA tarafından kullanılan Büyükada İskelesi’nin üst katı Şehir Hatları tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) devredilmişti. Binanın devrine TÜGVA itiraz edince mahkeme yürütmeyi durdurmuştu. İBB’nin mahkemeye itirazı sonucu yürütmeyi durdurma kararı iptal edilmişti.
Çarşamba günü İBB'ye bağlı zabıta ekipleri binanın tahliyesi için Büyükada İskelesi'ne gitti. Zabıta ekiplerini engelleyen TÜGVA üyeleri durumu polise bildirince İBB ekipleri polis ve TÜGVA üyelerinin zoruyla binadan ayrılmak zorunda kaldı. Adalarda polislerin amiri durumundaki Kaymakam Mustafa Ayhan'ın AKP'den aday olduğu ortaya çıkmış, adının çeşitli yolsuzluk iddialarına karıştığı basına yansımıştı.
TÜGVA’nın binayı üçüncü şahıslara da kiraladığı ve binada düğün, kına gecesi gibi organizasyonların yapıldığı da haberlere konu olmuştu. TÜGVA üyelerinin iskelede yaptıkları basın açıklamasında iddialar reddedilmiş, belediye işgalcilikle suçlanmış ve "TÜGVA'nın neyinden rahatsızsınız, dinini ve milletini seven bir gençlik yetiştirmesinden mi, onbinlerce gencimize Kuran eğitimi vermesinden mi?" denilerek tepki gösterilmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Tonguç Çoban, Büyükada’da yaşananları ve sürecin nasıl ilerleyeceğini soL’a değerlendirdi.
Süreçle ilgili Adalar Kaymakamı Mustafa Ayhan ile bir görüşme sağlayabildiniz mi?
Tabii, biz sürekli görüşüyoruz. Zaten Adalar’ın daha önce fayton süreci, UKOME kararları yani Adalar’ın mülki idareyi de ilgilendiren konularında İBB ile eğer tüm ilçelerde olduğu gibi mülki idare ile ilgili bir konu varsa o temaslar zaten yürüyor. Kendisi zaten bildiğim kadarıyla hafta başı izindeydi ama çarşamba günü tekrar Adalar’a döndü. Onlar şunu söylüyorlar özetle, burada bir kiracılık ilişkisi olduğundan bu tahliye mahkeme sonuçlanana kadar gerçekleşemez gibi bir düşüncesi var. Biz de diyoruz ki o kiracılık ilişkisi bizim açımızdan yok. Büyükşehir açısından bir kiracılık ilişkisi yok. Şehir Hatları ile olan kiracılık ilişkisi de fesih yoluyla sona ermiş.
Kaymakam: Tahliye kararını geri aldık
Bizim açımızdan orada fuzuli işgal var. İşgalin sonlandırılmasının yolu da 2886 sayılı yasanın 75. Maddesine göre idare (İdare burada Büyükşehir Belediyesi) kaymakam yoluyla bu tahliyeyi yapar yönünde. Bizim bu yöndeki taleplerimiz zaten baki. Kaldı ki sayın Kaymakam daha önce ilk talebimizde bu tahliyeye yönelik gün vermişti. Daha sonra yürütmeyi durdurmayla bir aşamada bu durdu. Ancak bizim itirazımızla yürütmeyi durdurmalar iptal edildiği için verilen tahliye kararının devam etmesi gerekiyor. Yani normal idare hukukunda bunun böyle uygulanması gerekir. Kendisininse "Biz sonradan yaptığımız değerlendirmeyle bu tahliye kararını geri aldık. Bizi ilgilendiren boyutu yok idare olarak. Bu özel hukuktan kaynaklanan kiracılık ilişkisinin tahliyesiyle yürümesiyle gerekir" şeklinde bir yorumu var. Mahkeme böyle bir karar vermiş değil. İdarenin böyle bir kendisini mahkeme yerine koyarak karar vermesi doğru değil. Burada özel hukuk işlemiyor, İBB bir kamu kurumudur. Eğer tahliye yolu bugüne kadar kaymakamın bize tarih vererek sağladığı bir olay olsaydı zaten ortaya bu tablo çıkmazdı.
TÜGVA’lı ve AKP’lilerden "bina işgali sona erdi, defettik" gibi açıklamalar yapıldı. Şu anda son durum ne?
Burası İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kendi tapulu mülkü. Bir kurum, bir kamu kurumu; bir yerel yönetim kendi tapulu mülkünde işgalci olabilir mi? Böyle bir mantık olabilir mi? İBB’nin tapulu mülkünde bulunmasının hiçbir hukuki gerekçesi olmayan bir vakıf orada kalmaya gayret ediyorsa budur işgalcilik.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Tonguç Çoban