SÖYLEŞİ | 'Diyanet'in Kuran kursu talebi yasadışıdır'

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4-6 yaş grubu çocuklara yönelik Kuran kurslarının "zorunlu eğitimden sayılmasına" yönelik plan yaptığı ortaya çıkmıştı.

Haber Merkezi

Diyanet'in 4-6 yaşındaki çocuklara Kuran kursunun okul öncesi eğitimde zorunlu sayılması için hazırladığı "2021 Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu'' tartışılırken meselenin hukuki ve pedagojik boyutunu Avukat Özge Demir ve Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ile konuştuk.

Konuyu değerlendiren Özge Demir ve Kadem Özbay, meselenin hukuka ve pedagojiye uygun olmadığını dile getirdiler.

Avukat Özge Demir şunları söyledi:

Diyanet’in 'Kuran kursları okul öncesi eğitimden önce zorunlu olsun' talebi tartışılıyor.  Diyanet'in bu talebinden önce neler yaşandı, bu sürece nasıl gelindi?

‘‘AKP için 2010'lu yıllar önemli bir dönüm noktası oldu. 2012 ve 2017 yılında eğitimde çok önemli değişiklikler yaşandı. Özellikle 4+4+4 eğitim modeline geçilmesi ile birlikte imam hatip ortaokulları yeniden açıldı. Böylelikle 90'lardan beri her yerde açılan imam hatip liselerinin yanına, bir de imam hatip ortaokulları eklendi. Bu okullara büyük kaynak aktarıldı, öğrenciler çoğunlukla imam hatip okullarına yönlendirildi. Diğer yandan elbette Kuran kurslarının sayısı da her geçen gün artırıldı, hatta neredeyse tüm kamu kurumlarının doğrudan veya dolaylı olarak parçası haline getirildi.

‘Kurumlar aracılığıyla Sünni İslam inancı dayatıldı’

‘Tüm bunlarla birlikte, zorunlu din dersinin içeriği ağırlaştırıldı ve öğrencilere zorla seçtirilen Kuran, Muhammed peygamberin hayatı, temel dini bilgiler dersi müfredata eklendi. Öğrencinin haftada 8 saat din dersi alması ile birlikte, devlet okulu ile imam hatip okulu arasındaki fark fiilen kaldırıldı.

2017 müfredat değişikliği ile birlikte ise bütün müfredat "değerler eğitimi" üzerine inşa edildi. Değerler eğitimiyle öğrenciler sevgi, kardeşlik, hoşgörü gibi kavramları Sünni İslam inancının bakış açısıyla öğrenmeye başladı. Göze çarpan bir diğer değişiklikse, Milli Eğitim Bakanlığı'nın AKP ile organik bağı olan pek çok kurum ile protokol imzalamasıydı ve anlaşmalar sonucunda öğrenciler ders dışı etkinliklerde de Sünni İslam inancını öğrendiği etkinliklere katılmaya başlandı.’

‘Kanuna aykırı eğitim kurumu açmak artık suç değil’

Diyanet’in 4-6 yaşındaki çocuklar için Kuran kursu talebinin hukuki boyutu nedir?

‘‘AKP iktidara geldiği günden beri eğitimin dinselleştirilmesi için özel bir çaba sarf ediyor. 2009 yılında TCK'nın 263. maddesinde yer alan kanuna aykırı eğitim kurumu açılmasını suç olarak düzenleyen madde kaldırıldı. Bunun sonucunda her yerde kim tarafından, nasıl kurulduğu anlaşılamayan Kuran Kursları açılmaya başlandı.’’

‘Özetle, AKP, iktidara geldiği günden beri eğitimi dinci gericileştirmek için sürekli adım atıyor. Kuşkusuz tüm bu faaliyetlerinin odağına da Diyanet İşleri Başkanlığı'nı koyuyor. Bu anlamıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talebi şaşırtmadı. Açıkçası söz konusu bu müdahalenin toplumda bir karşılığı olduğunu da artık düşünmüyorum, AKP'nin kendi kitlesine yönelik yaptığı bu hamleler, halkın genişçe bir kesiminde tepkiyle karşılanıyor. Son yıllarda artan laiklik talebi bu tepkinin en önemli göstergesi.’

'Soyut düşünemeyen çocuklar için pedagojik olarak sorunlu bir karar'

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay şunları söyledi:

Diyanet'in çocuklar için Kuran kursu talebini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durumun pedagojik boyutu nedir? 

‘‘Bu karar, Anayasa’ya, yasalara ve yargı kararlarına aykırı olmakla beraber geleceğimiz olan çocuklarımızı, yani geleceğimizi ipotek altına alacak niteliktedir, eğitim ve öğretimin bilimsel temeliyle çelişmektedir. Kaldı ki pedagojik açıdan da sorunlu bir karardır.

‘‘Henüz soyut düşünceyle yeni tanışan taze zihinlere Kuran kursunu zorunlu tutma gayreti, hem Anayasa'ya hem pedagojiye hem de Cumhuriyet'in temel ilkelerine aykırıdır. Her şeyden önce bir türlü içlerine sindiremedikleri laikliğe aykırıdır. Böyle bir şeriatvari uygulamanın değil yapılmasının telaffuz edilmesinin dahi önünde duracağız. Ayrıca çocuklarımıza böyle bir dayatmada bulunulması onların zihinleri ve geleceği üzerinde onarılamaz sorunlar yaratacaktır.’’

Milli Eğitim Bakanlığı bu durumda nasıl bir tavır izliyor?

‘‘Buna asla izin vermemesi gereken Milli Eğitim Bakanlığı bırakın karşı çıkmayı destekler bir tavır sergilemektedir. 4-6 yaş grubu çocuklarımız okul öncesi eğitim çağında, laik, bilimsel, demokratik eğitim ilkelerine uygun eğitim görmeleri gerekirken ve bu görev devlet adına Milli Eğitim Bakanlığı’nın iken bu görevi devredercesine hareket etmesi kabul edilemez. Bu uygulama Tevhid-i Tedrisat’a, Anayasaya ve yasalara aykırı olup hiçbir kurum ya da kuruluş MEB’in görevi olan öğretim programı hazırlamak ya da uygulamak yetkisine sahip değildir.’’

'Kuran kursunun kaldırılması içn Danıştay'a dava açtık'

‘‘2015 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından başlatılan ve bugün sayısı 200 bin öğrenciyi bulan 4-6 yaş grubu okul öncesi ve Kuran kursu eğitiminin kaldırılması ve uygulanan farklı müfredatın iptali için Danıştay nezdinde dava açmıştık. Yargı sürecimiz devam etmektedir.

Gerici dernek ve vakıflar okullarımızdan ayrılıncaya kadar, Diyanet İşleri Başkanlığı okul ve öğrencilerimizden elini çekinceye kadar, laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve parasız eğitim için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.’’