Sosyalist Güç Birliği: Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olamaz!

Sosyalist Güç Birliği'nden yapılan açıklamada 'Hiç kimse halkımıza ‘kaderine razı ol’ diyemez. Sosyalist Güç Birliği Erdoğan’ın adaylığına karşı her cephede mücadeleyi yükseltecektir' denildi.

Haber Merkezi

Sosyalist Güç Birliği, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmayacağını vurgulayarak "Hiç kimse halkımıza ‘kaderine razı ol’ diyemez. Sosyalist Güç Birliği Erdoğan’ın adaylığına karşı her cephede mücadeleyi yükseltecektir" açıklamasını yaptı.

SOL Parti, Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ve Devrim Hareketi'nin oluşturduğu Sosyalist Güç Birliği, Erdoğan'ın yeniden adaylığına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Erdoğan seçimleri yenileme yetkisini kullanarak seçim tarihini öne çekmeye çalışıyor. Oysa Anayasa’nın 101. Maddesine göre Erdoğan’ın aday olmasının önü kapalı" denildi.

"Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olamaz!" başlıklı açıklamada "Bugün muhalefet Erdoğan’ın hukuksuz adaylığını sindirebiliyorsa bilinsin ki Sosyalist Güç Birliği olarak bunun halka dayatılmasına sonuna kadar karşı çıkacağız. Halkın, kurtuluşu Davutoğlu’ndan, Akşener’den, Babacan’dan, Karamollaoğlu’ndan beklemesinin yanlışlığını halka anlatmaktan geri durmayacağız. Bugüne kadar AKP’nin kurduğu rejime doğrudan veya dolaylı destek verenleri de unutmadık" ifadelerine yer verildi.

Sosyalist Güç Birliği'nden yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olamaz!

Erdoğan seçimleri yenileme yetkisini kullanarak seçim tarihini öne çekmeye çalışıyor. Oysa Anayasa’nın 101. Maddesine göre Erdoğan’ın aday olmasının önü kapalı. Üçüncü kez aday olabilmesine ilişkin Anayasanın 116/3 maddesinde tek bir istisna hükmü var: O da Cumhurbaşkanının ikinci dönemi sürerken Meclis’in beşte üç çoğunlukla seçim kararı alması. Oysa Meclis böyle bir karar almış değil ve zaten muhalefetin desteği olmadan iktidar partilerinin 360 oya ulaşması mümkün değil. Meclis içi muhalefet partileri de Meclis’in böyle bir karar almasına bu saatten sonra razı olmadıklarını açıkladılar. Dolayısıyla Erdoğan’ın hamlesi bir çaresizlik çıkışı olduğu kadar Anayasa’yı yok sayma pişkinliğinin de devamıdır. AKP, durumu kurtarmak için yorum cambazlıklarıyla Anayasanın etrafından dolanabileceğini sanıyor: Erdoğan’ın 2017 Anayasasına göre bir kez seçildiğini, dolayısıyla ikinci dönemi için hukuki bir engel olmadığını savunuyor. Yani 2007 değişikliğini yok sayıyor; oysa Cumhurbaşkanı seçilme yöntemi 2007 Anayasa referandumu ile değişmişti ve 2017’de buna dokunulmadı. Yani Erdoğan ilk kez 2014’te seçilmişti, 2019’da ise ikinci kez. AKP, bunlardan birincisini yok sayarak hukuka takla attırmaya çalışıyor. Mevcut koşullarda üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olamayacağı çok açık olan Erdoğan ne hukuku ne muhalefeti ciddiye alıyor.

Muhalefeti ciddiye almıyor çünkü Altılı Masa partileri, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasının hukuksuz olduğunu vurgulamakla yetiniyor. Ama bu hukuksuzluğu Yüksek Seçim Kurulu’na götürmeyeceklerini çünkü oradan Erdoğan lehine karar çıkacağını da peşinen kabul ediyor. İyi de anayasayı bugün savunmazsanız yarın YSK seçim sonuçlarını iktidar lehine değiştirirse ne yapacaksınız? Dolayısıyla Altılı Masa muhalefeti, hukuki mücadeleye girişmeyerek, bu hukuksuzluğa ortak olmaktadır. Bunu halka kabul ettirmenin fiili bir payandası durumuna düşmektedir. İktidarın hukuksuzluğunu ve muhalefetin peşinen yenilmişlik tavrını halkın kabul etmesi beklenmemelidir.

Erdoğan, Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını tasfiye etmiş, laikliği ayaklar altına almış, tüm kurumları dinci temellerde yeniden düzenlemiş, ülkeyi patronlara teslim etmiş, halka düşmanlığı kural haline getirmiş, emperyalist ülke ve tekellerin dostu olmuş bir otokrattır. Adaylığı hukuka aykırı olduğu gibi, siyasi olarak da meşru değildir. Çünkü ülkenin küçük bir azınlığını oluşturan patronların çıkarları için her türlü suçu işlemiş, milyonlarca emekçiyi açlık ve yoksulluğa, iş cinayetlerine mahkûm etmiştir.

Bugün muhalefet Erdoğan’ın hukuksuz adaylığını sindirebiliyorsa bilinsin ki Sosyalist Güç Birliği olarak bunun halka dayatılmasına sonuna kadar karşı çıkacağız. Halkın, kurtuluşu Davutoğlu’ndan, Akşener’den, Babacan’dan, Karamollaoğlu’ndan beklemesinin yanlışlığını halka anlatmaktan geri durmayacağız. Bugüne kadar AKP’nin kurduğu rejime doğrudan veya dolaylı destek verenleri de unutmadık.

Şimdi bir kez daha Erdoğan’ın hukuksuz adaylığının kabul edilmesini, emekçilerin sahte umutlarla hareketsiz bırakılmasını isteyenleri Sosyalist Güç Birliği olarak uyarıyoruz: Erdoğan’ı sıkıştığı yerden çıkarmaya çalışmayın, iktidarı halkın örgütlü mücadelesinden kurtarmaya çalışmayın. Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olamaz. Hiç kimse halkımıza ‘kaderine razı ol’ diyemez. Sosyalist Güç Birliği Erdoğan’ın adaylığına karşı her cephede mücadeleyi yükseltecektir.

Bundan böyle Sosyalist Güç Birliği emekçi halkın sözcüsü olarak siyaset sahnesinde yerini almıştır. Yaşasın Emekçilerin Cumhuriyeti!"