Eskişehir Halk Sahnesi’nin “DEĞİL: Bir Maden ‘Kazası’ Hikayesi” adlı tek kişilik tiyatro oyunu, Eskişehir’de Odunpazarı Belediyesi’nin organizasyonuyla Yunus Emre Kültür Merkezi’nde seyircilerle buluştu. Oyunu izleyenler arasında Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da vardı.
Oyun, 7 Aralık’ta Soma’da da oynanacaktı ancak Soma Kaymakamlığı oyunu “uygun bulmadı.”
TKP Soma İlçe Örgütü ve Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin ev sahipliğinde belediyenin salonunda sahnelenmesi planlanan oyunun kaymakamlıkça “uygun bulunmamasına” dair herhangi bir gerekçe gösterilmedi.
Erkal Umut’un yazıp yönettiği, Latif Tiftikçi’nin oynadığı oyun, oğlu madende çalışan bir babanın “kaza” günü yaşadıklarına odaklanıyor.
‘Oyun Soma’da yaşamını yitiren işçileri ve ihmali tekrar hatırlattı’
Eskişehir’deki izleyicilere, oyunu nasıl bulduklarını ve Soma Kaymakamlığı tarafından verilen kararı nasıl değerlendirdiklerini sorduk.
Deniz, “Oyun bana Soma’da yaşanan faciada yaşamını yitiren işçileri ve oradaki ihmali tekrar hatırlattı” dedi.
“Latif Tiftikçi şahane bir performansı sergiledi” diyerek oyun hakkındaki görüşlerini aktarmaya devam eden Deniz, bu performansla kamuoyunda hâlâ devam eden öfkeyi ve işçi sınıfına karşı sürdürülen saldırıyı kendisine, öfkeyle birlikte tekrar hatırlattığını ifade etti.
Deniz, oyunun, bunların yanı sıra madencileri değersiz gören sistemi değiştirmeye dönük bir davet içerdiğini de söyledi.
Soma Kaymakamlığı’nın verdiği kararın madende işçileri öldüren zihniyetin ürünü olduğunu söyleyen Deniz, sorunların üstünü kapatarak “çözme” politikasının bu oyun hakkında alınan kararda da görüldüğünü söyledi.
Ege, oyunun yaşanan trajedileri tüm gerçekliğiyle gözler önüne serdiğini ve bu nedenle Soma Kaymakamlığı’nca yasaklandığını söyleyerek başladı sözlerine.
Oyunun yasaklanmasının, oyunun kendisinde uyandırdığı öfkeye eşlik ettiğini söyleyen Ege, tiyatronu oyununun ve madencilerin özgürleşmesi arasında bir bağ olduğunu ifade etti.
‘Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir oyun olmamıştı’
Bahadır ise “Uzun zamandır, izlediğim ve beni bu kadar etkileyen bir oyun olmamıştı” dedi.
Türkiye'de madenciler ve yaşadıkları koşulları anlatan oyunlara çok sık rastlanmadığını söyleyen Bahadır, oyunun, bu konuları anlatan üretimlerde pasifçe üzülmek dışında tepki verilmediğini yüzlerine vurduğunu, bu oyunu diğerlerinden farklı kılan şeylerden birinin de Latif Tiftikçi’nin karakterle kurduğu duygudaşlığı seyirciye ustalıkla yansıtması olduğunu belirtti.
Bahadır, oyunun izleyicinin “kahramanlık” anlayışında büyük değişiklik yarattığını ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü bu kadar yozlaşmış, her yeri katliam ve savaş bürümüş bir çağda kahramanları hep o savaş alanlarında arıyoruz fakat genç, bekar bir madencinin evli olan diğer işçiye, dostuna maskesini verip usulca ölümü kabullenişi destan ve kurgu gerektirmeyen bir gerçek ve maalesef ki günlük hayattan bir kahramanlık. Fakat biz bunu çok da göremiyoruz.”
Bahadır, oyunun etkisinin yasaklanmasından anlaşılabileceğini söyledi. Bu oyunu yasaklamanın madencilerle duygudaşlığı reddetmek, onlara bu hayatı hak gören kişi ve koşullarla işbirliği yapmak olduğunu söyleyen Bahadır, toplumun özellikle toplumu anlatan sanat üretimlerinin arkasında durması gerektiğini ifade ederek sözlerini noktaladı.
‘Bu oyun Soma’daki madencilerle onların aileleriyle buluşmalıydı’
Bahadır’ın ardından, son olarak Makbule’yle konuştuk.
Makbule, oyunun etkileyici olduğunu ve her bir detayının içinde öfke ve hüzne yol açtığını söyledi.
Ülkedeki madencilerin çalışma koşullarının, “kaza” olarak adlandırılan iş cinayetlerinin oldukça profesyonel bir şekilde sahnelendiğini ifade eden Makbule, Soma Kaymakamlığı’nın oyunu “uygun bulmamasının” nedeni olarak şunları söyledi:
“Bu oyunun Soma'da yasaklanma nedeni bence en başta söylediğim şey, etkileyici olması, öfkeye neden olması.”
Makbule, sözlerini “Ülke tarihi madenci cinayetleri konusunda birden fazla acı olayla dolu, özellikle Soma. Bu oyun asıl Soma’da sahnelenmeli, oradaki madenciler ve onların aileleriyle buluşmalıydı” diyerek noktaladı.