Soma Katliamı davasında patron Gürkan'dan pişkin savunma

Soma'da 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği katliamında yeniden yargılama sürecinde bugün 3. duruşma yapıldı. Mahkeme duruşmayı 16 Haziran Çarşamba gününe erteledi.

Haber Merkezi

Manisa Soma'da 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin yaşamını yitirdiği, tutuklu sanığın kalmadığı Soma maden katliamı davası Yargıtay'ın patronlar lehine verdiği bozma kararı sonrası Akhisar Ceza Mahkemesi'nde 13 Nisan'da tekrar görülmeye başlanmıştı.

Bugün görülen davanın üçüncü duruşmasında madenci aileleri ve avukatlar patron Can Gürkan'ın ifadelerine ve mahkeme heyetinin tutumuna tepki gösterdi. Mahkeme heyeti duruşmayı 16 Haziran Çarşamba gününe erteledi.

Duruşma öncesi siyasi partiler, dernekler ve meslek örgütleri Akhisar Garı önünde buluşarak duruşma salonu önüne yürüdü.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava başladı.

Katılanlar vekilleri tarafından sunulan hakimin reddi talepleri reddildi.

Av. Selçuk Kozağaçlı'nın SEGBİS ile duruşmaya katılmaya yönelik talep dilekçesi, "vekillerin tek başına SEGBİS ile bağlanmasının mümkün olmadığı" belirtilerek reddedildi.

Duruşmaya ara verildi. Yakınlarını kaybedenler heyete "Sanıkları getirmeyin, avukatlarımızı duruşmaya dahil etmeyerek katilleri savunuyorsunuz. Taraflısınız, korkaksınız!" diye bağırarak gösterdi. Aranın ardından madenci yakınlarının avukatları "Can Gürkan'ın ne zorunluluğu var da gelmedi? Burada bir zorunluluk hali var bu neden kabul edilmiyor. Kanunu dar yorumluyorsunuz" dedi.

'Can Gürkan'ın bir çay parasına alabileceği maskeler işçilere uygun görülmemiş'

Esasa ilişkin beyanlara geçildi. Av. Can Atalay havalandırma konusunun defalarca gündeme geldiği halde masraftan kaçınmak amacıyla ertelendiğini söyledi. Atalay "Doğru düzgün maske yok. Can Gürkan'ın bir çay parasına alabileceği maskeler işçilere uygun görülmemiş. Maske küflü, kullanılamayacak durumda. Dosyada bunlar açıkça yazarken kasıt yok denebilir mi? Bunu görmeyecek miyiz sayın savcı? Eğitim konusu, rezalet. Sarı sendikanın verdiği kağıdı imzalamaktan ibaret. 3 gündür çalışan madenci vardı kazada. 3 gün. Kendisini eğitimde sanıyordu. Denetim konusu. Her zaman haber verilen bir denetim düzeni var. Adamlar kepçe gömmüş madene. Bu düzenin bir parçası olmuş bir denetim söz konusu" diye konuştu.

'Anlatılan şeylere ilginiz bile yok'

Av. Hatice Aslan Atabay: "Müge Anlı programının dökümleriyle oyalandığımız sırada davayı baştan sona takip eden, adaletli bir karar vermeye çalışan hakim özel atama kararıyla dosyadan alındı. Biz sizin ne amaçla getirildiğinizi biliyoruz."

Av. Mürsel Ünder: "Anlatılan şeylere ilginiz bile yok. Anlatılanlar sırasında görüntülere bile bakmadınız. Dervişin anlattıklarını ilk defa gördünüz ama bakmadınız. Kafa bile sallayacak ilginiz yok."

Duruşma salonundaki aileler mahkeme heyetine tepki gösterdi: "Okuduğunuz kitaplara yazıklar olsun. Sizin gibi hakim olacağına olmasın. Ceza verecek misin?" Mahkeme heyeti başkanı da "Size sonra söz vereceğim, sonra konuşursunuz" diyerek aileleri uyardı ve salondan çıkartılabileceklerini söyledi.

'Çocuklarımızı katledenleri de, madenci yakınına tekme atanları da unutmayacağız'

Madenci yakınları söz aldı. Yakınların konuşmaları şöyle:

  • Verdiğiniz kararlarda malesef adalet bulamadık. Bu katliam Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamıdır. 301 evladımızın ölümüne sebep olundu. Bu davayı bu hale heyetiniz getirdi. 'Madencinin kaderinde var' diyenleri de, madenci yakınına tekme atanları da, çocuklarımızı katledenleri de unutmayacağız. Siz yüce mahkeme oraya layık olduğunuzu düşünüyorsunuz ama sizi de unutmayacaklar.
  • Selçuk Kozağaçlı'nın mahkemeye reddetmenizi kınıyorum, bunu bilmenizi istiyorum. Hukukun arkasından dolanıyorsunuz. Sermayeye piyon oluyorsunuz. Vereceğiniz karara güvenmiyorum. Bunun hesabını siz de vereceksiniz. Zaman çok yakın, ışık gözüküyor.
  • 7 sene bir dava sürer mi? Ölenler öldü, kalanlar zengin oldu. Olanlar bize oldu. Sizin adaletiniz adalet değil.
  • Vicdanınız var mı? Benim çocuğumu geri getirebilir misiniz? Parayla satılmışsınız. Yazıklar olsun.

Heyete tepki gösteren bir madenci yakını kadına seslenen mahkeme başkanı "Söz vereceğim teyze" deyince, başka bir madenci yakını kadın "Söz önemli değil icraat önemli, icraatınızı görelim" diye bağırdı. 

Can Gürkan'a ailelerden tepki

Duruşmaya Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan SEGBİS ile katıldı.

Sanık patron Gürkan'ın "Bir Can Gürkan yaratıldı ama o ben değilim. Hayatımda kimseye kötülük yapmadım" sözlerine aileler yoğun tepki gösterdi: "Daha ne kötülük yapacaksın 301 can mezarda çürüdü, sen dışarıda konuşuyorsun".

Sözlerine "Beni az çok tanıdınız sayın başkan" diyerek başlayan Gürkan'ın bu sözlerine aileler "Siz zaten tanışıyorsunuz. Omuz omuzasınız, tanışsınız, arkadaşsınız" diye karşılık verdiler.

Gürkan, "2 yıl boyunca tutuklu kaldım, olmayan bir yangını bildiğime dair delil olmamasına rağmen" diye konuştu. Aileler bu sözlere de "Yalan söylüyorsun" diye karşılık verdi.

Katledilen bir madencinin yakını "Erdoğan'a bir söz söyledi diye benim kızıma hakaret diye ceza veriyorsunuz. 301 insan yanarak çıktı o madenden katilleri salıyorsunuz. Adalet bir gün sizi de yakacak." dedi.

Sanık patron Can Gürkan esas hakkında savunmasında "Sayın hakim, siz bu davaya neden geç geldiniz, Aytaç Ballı (Davadan alınan eski mahkeme başkanı) bazı konularda yanlış düşünüyordu. Neden kaza olduğu hala bilinmiyor" ifadesini kullandı. Can Gürkan "Olası kasttan ceza verseniz de hiçbir patron korkmaz, burası Türkiye" diye konuştu. Gürkan'ın "Sermayeye bu kadar düşman olmaya ne gerek var anlamıyorum" şeklindeki sözleri tepki çekti.

Gürkan'ın avukatı ise sanıkların "toplumsal baskıyı azaltmak için haksızca hürriyetlerinden yoksun kaldıklarını" iddia etti. 

Mahkeme heyeti duruşmayı 16 Haziran Çarşamba gününe erteledi.

Ne olmuştu?

Soma'da 14 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciasında 301 işçi yaşamını yitirmişti.

2015’te başlayan dava, yerel mahkemede 11 Temmuz 2018'de sonuçlanmış, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a "taksirle insan öldürmekten" 15 yıl hapis cezası ve madencilik işinden 3 yıl süreyle men verilmişti. Tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi ve İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik ve Maden Mühendisi Ertan Ersoy hakkında ise 15 ile 22 yıl 6 ay arasında hapis cezasına hükmedilmişti.

Tutuksuz sanıklardan dokuz kişi için de hapis cezası kararı veren heyet, şirket sahibi Alp Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 37 kişi hakkında ise beraat kararı vermişti.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, 19 Nisan 2019 tarihli kararında 5 tutuklu sanığa verilen 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarını yerinde bulurken Soma'daki madenin patronu Can Gürkan’ı tahliye etmişti. 

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de kararı bozdu. Üzerinden 7 yıl geçen katliamın yargılamasında Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 3 üyesinin değişmesinin ardından sanıklar "olası kasıtla ölüme neden olma suçundan ceza verilmesi" yönündeki karar bozularak, sanıklara daha az ceza verilmesine neden olacak olan "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan ceza istendi.

Tutuklu hiçbir sanığın kalmadığı dosyanın 13 Nisan tarihinde görülen ilk duruşmasında ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların mahkemeye getirilmesi taleplerinin reddine, Can Gürkan hariç sanıkların vareste tutulması taleplerinin kabulüne; kamu görevlilerinin sorumluluğuna dair süren soruşturmanın akıbetinin sorulmasına ve sanıkların tutuklanma taleplerinin reddine karar vermişti.