Sinan Ateş davasında kilit isim tahliye edildi: MHP'li avukat cinayetin neresinde?

Cinayeti organize eden İstanbul’daki ekiple tetikçiyi kaçıran Ankara’daki ekip arasındaki ortak isim olan Serdar Öktem'in tahliyesi, cinayetin örgütlü olmadığına kapı aralama çabasının ürünü.

Haber Merkezi

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin görülen davada dün karar çıktı.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce apar topar görülen davada 22 sanık yargılandı. Ceza alan 11 sanıktan 5'ine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Mahkeme diğer sanıklardan Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerine atılı suçlardan beraatına karar verdi.

MHP’li avukat Serdar Öktem’inse adli kontrolle tahliyesine karar verildi. Öktem'in tahliyesine itiraz edileceği öğrenildi.

Ayrıca Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD’ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. 

Tetikçiler ve etrafındaki ilk halka yargılandı

Karar sonrası dikkat çeken, alelacele tetikçiler ve etrafındakilerin yargılanması oldu.

Birbirleriyle ilişkisi olmayan isimleri kimin ya da kimlerin bir araya getirdiği sorusu havada kaldı, suçun örgütlü işlendiği, MHP'yle bağı göz ardı edildi.

Aralarında MHP yöneticilerinin de olduğu 17 şüpheli hakkındaki soruşturma dosyasının görülen dosya ile birleştirilme talebinin daha önce reddedilmesi ve ayrı bir dosya üzerinden gizli yürütülmesi de bu durumu destekliyor.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz da söz konusu dosyada yer alan isimler arasında.

Savcıdan tahliyelere itiraz

Bugün ise yeni bir gelişme yaşandı.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce dün karar açıklanan davada, duruşma savcısı, dosyası ayrılan ve adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilen sanık Serdar Öktem ve üzerine atılı suçlardan beraatına karar verilen Çağlar Zorlu'yla ilgili kararlara itiraz etti.

Öktem'e ilişkin itiraz gerekçesinde, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan yargılanan Öktem'e isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların mevcudiyeti ve atıla suça ilişkin yasada belirtilen ceza miktarı dikkate alınarak adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı belirtildi.

Zorlu'ya dair itiraz dilekçesinde ise "Sanığa istinat edilen suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların mevcudiyeti, atılı suça ilişkin olarak yasada belirtilen ceza miktarı da dikkate alınarak adli kontrol tedbirlerinin yeterisiz kalacağı açıktır" denildi.

İki sanığın da yargılamadan kaçma tehlikesinin bulunduğu ifade edilen itirazlarda, tahliye kararlarının kaldırılarak sanıkların tutuklanması istendi.

Serdar Öktem cinayetin neresinde?

Karar çıkan dosyada tahliye edilen MHP'li avukat Serdar Öktem önemli bir isim.

Bu karmaşık cinayetin neresinde durduğu bir yana, dava duruşması sırasında yaptığı savunmayla MHP'nin konuya dahil edilmesinden rahatsızlığını dile getirmişti:

"Mensubu olduğum bir camiaya (suçu) yıkmak için 18 aydır bize zulmediliyor."

Davanın kritik isimlerinden olan ve suçlamaları reddeden Öktem, "dosyanın eski savcılarının manipülasyonlarıyla" tutuklandığını iddia etmişti. Öktem, "Durdu Özer ve Durmuş Ali Kaya’nın manipülasyonuyla tutuklandım" demişti.

Peki cinayetin neresinde?

Öktem, sanıkların bir bölümüyle bağlantılı.

Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım’ın Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığı döneminde birlikte çalıştığı isimlerden. Sabıkalı sanık MHP'li eski yönetici Ufuk Köktürk'ün de avukatlığını yapmış. Sinan Ateş cinayeti azmettirdiği suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet alan Doğukan Çep’in de Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında avukatıydı.

MHP'li avukat Serdar Öktem'in cinayetin İstanbul ayağı ile Ankara'daki şüpheliler arasındaki bağlantıyı kurduğu iddia ediliyordu. 

İddianameye göre, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın makam aracı olarak kullanılan Audi marka çakarlı araçla tetikçiyi buradan alarak önce Bolu'ya götürdü, bu saatlerde MHP'li Avukat Serdar Öktem ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı'nın da Bolu'ya geldikleri tespit edildi.

Neden orada olduğunun net olarak anlaşılması için telefondaki bilgilere bakılmak istendi. Avukat Öktem sorgusunda telefonunun şifresini vermedi, gerekçe olarak geçmişte geçirdiği Covid-19'u gösterdi. Bu sebeple "şifreyi hatırlamadığını" iddia etti. Öktem, aynı savunmayı duruşmada da yapınca mahkeme başkanı “Şimdi hatırlıyor musun şifreyi?” diye sordu, Öktem “Hayır” cevabı verdi.

Ateş ailesinin avukatları, Öktem hariç tüm sanıkların telefonunun incelendiğini hatırlatarak, “Şifreyi şimdi hatırlasaydınız verir miydiniz?” diye sordu.

Öktem ise Avukatlık Kanunu 36. madde kapsamında şifreyi vermeyeceğini söyledi.

Bu nedenle de ağırlaştırılmış müebbet alan Doğukan Çep’e para gönderen Ufuk Köktürk ile avukat Serdar Öktem’in arasındaki 22 ayrı telefon trafiği, cinayetten bir gün önce yapılan ama silinen WhatsApp yazışmasının içerikleri bilinemiyor.

İddianamede ne yaptığı yazmıyordu

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan da Serdar Öktem'in hangi suçu işlediğinin iddianamede belirtilmediğini gündeme getirmişti.

Pehlivan yazısında, "Cinayet iddianamesindeki tutuklu sanıklardan biri de Serdar Öktem. Avukat olan Öktem’in önemli bir MHP’li olduğu sır değil. Sır olan ise bu iddianamede neden yer aldığı..." ifadelerini kullanmıştı.

“Cinayete yardım” ile suçlanıp, 20 yıla kadar hapsi istenen Öktem'in ne suçu işlediğine iddianamede yer verilmemişti. Pehlivan konuyla ilgili şöyle yazmıştı:

"İddianameye göre; Serdar Öktem cinayet günü olan 30 Aralık 2022’de Bursa’dan Ankara’ya, oradan da Bolu’ya gidiyor. Yılın son günü de Bolu’daki bir otelden çıkıp, bir yayla yoluna sapıyor ve 26 dakika sonra da oradan dönüyor. Kullandığı araç kendisine ait değil."

MHP’li Serdar Öktem'in cinayet günü Bolu’ya kiminle birlikte gittiği bilinmediğinden Barış Pehlivan şu soruyu soruyor: "Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ömer Şanlı ile birlikte olabilir mi? İkisinin aracının plakaları neydi? Ve sahi Serdar Öktem Bolu’da kiminle görüştü? Cinayeti işleyen tetikçi Eray Özyağcı ile olabilir mi? Cinayet gecesi tetikçi de Bolu’da bir yaylada kaldı mı? O konaklamayı sahi kim organize etti?"

Cinayet anını organize eden İstanbul’daki ekiple, tetikçiyi kaçıran Ankara’daki ekip arasındaki kilit ve ortak isim olduğu söylenen Serdar Öktem'in yargılamasının nasıl devam edeceği MHP'nin davaya olan dahliyle paralel ilerleyecek gibi görünüyor.

Çünkü Serdar Öktem’in "suçsuzluğu" cinayetin örgütlü olmadığının kabulüne kapı aralıyor.