Siirt’te üniversite içindeki okula taşımalı eğitim: Kapasite yetersiz, öğrenciler okuma yazma dahi bilmiyor

Siirt Üniversitesi’nde bulunan Necip Fazıl Kısakürek ilk ve ortaokulu taşıma merkezi yapıldı. Durum, okuldaki eğitim-öğretimi olumsuz etkiliyor.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Siirt Üniversitesi Kezer Yerleşkesi’nde bulunan Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu/Ortaokulu, 2018 yılında, yerleşkede bulunan 200 tane lojmanda ikamet eden akademik ve idari personellerin çocuklarının ihtiyacını karşılamak için inşa edilmişti.

Okul açıldıktan kısa süre sonra yetersiz koşullarına rağmen taşıma merkezi yapıldı. Buna rağmen taşıma merkezi yapılan okul nedeniyle pek çok çocuk ve aile mağdur oluyor.

Mağduriyete karşı bir araya gelen öğrenci velileri, Siirt Üniversitesi Öğrenci Velileri Platformu’nu kurdu. Platform aracılığıyla bir araya gelen öğrenci velileri, kamu kurumlarından kendilerine yanıt gelmediğini kaydediyor.

‘Bırakın ilkokulu, şu an orta okulda olduğu halde doğru dürüst okuma yazma bilmeyen öğrenciler var’

Siirt Üniversitesi Öğrenci Velileri Platformu’ndan Mehmet'le, konuyla ilgili konuştuk.

Necip Fazıl Kısakürek ilk ve ortaokulunun Türkiye’de üniversite kampüsü içinde bulunan ilk ve tek taşıma merkezi olduğunu kaydeden Mehmet, okulun fiziksel koşullarının bir taşıma merkezi olmak için yetersiz kaldığını söyledi.

Mehmet, şu an ortaokulda olmasına rağmen doğru dürüst okuma yazma bilmeyen öğrenciler olduğunu kaydetti:

“Necip Fazıl Kısakürek İlk ve Ortaokulu, Türkiye’nin üniversite kampüsünde bulunan ilk ve tek taşıma merkezi okul oldu. Taşıma merkezi olma vasfı taşımayan Necip Fazıl Kısakürek İlk ve Ortaokulu, taşıma merkezi yapılınca burada yürütülen eğitim-öğretim faaliyetleri de bir türlü rayına oturmadı. Eğitim-öğretimin rayına oturmaması bir tarafa, öğrenciler sınıflarda yemek yiyor, yeterli temizlik görevlisi olmadığı için okul temizliği gerektiği gibi yapılamıyor.

Derslik, atölye ve laboratuvar sayısı ile fiziki kapasitenin yerleşim yerindeki öğrenciler ile taşıma kapsamına alınan öğrenci sayısının eğitimine yeterli olmaması, öğretmen ve ders araç-gerecinin yeterli olmaması, öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerde bulunacağı uygun alanların olmaması gibi okulun fiziki yetersizliğinden kaynaklanan sorunlarına pandemi de eklenince okuldaki eğitim öğretim faaliyetleri durma noktasına geldi.

Pandemi döneminde uzaktan eğitimi takip edemeyen taşımalı öğrenciler geri kalınca okulda bir tür ‘ikili’ eğitim başladı. Taşıma kapsamında olmayan öğrenciler normal müfredata göre eğitim görürken taşıma kapsamındaki öğrenciler haliyle geri kaldı. Zamanla 3. ve 4. Sınıfta, hatta ortaokulda olmasına rağmen okuma yazma bilmeyen öğrenciler olduğu anlaşıldı. Bırakın ilkokulu, şu an ortaokulda olduğu halde doğru dürüst okuma yazma bilmeyen öğrenciler var. Son söylediğim şey durumu özetliyor zaten.”

 

Veliler sınıflarda yeterli temizliğin yapılmamasından ve öğrencilerin sınıftaki çöplerin arasında eğitim görmesinden duydukları rahatsızlıkları dile getiriyor.

Kampüs içinde ikamet edenler şehirdeki okullara, dışarıdakiler kampüs içindeki okulda okumaya başladı

Mehmet, yaptıkları itirazlara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yanıt gelmediğini, zamanla kampüste ikamet eden öğrencilerin çoğunun şehir merkezindeki okullara, taşımalı eğitim kapsamındaki öğrencilerin ise üniversite kampüsünde eğitim görmeye başladığını anlattı:

“Üniversite yönetimi ve öğrenci velisi üniversite personeli, yani biz, okulun taşıma merkezi olmasından kaynaklı sorunları ve çözüm yollarını defalarca İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne iletmemize rağmen okulda taşımalı eğitime bir türlü son verilmiyor. Başta Dadaşlar İlk ve Ortaokulu olmak üzere yakında taşıma merkezi olmaya uygun birçok okul bulunmasına rağmen çeşitli bahaneler uydurularak Necip Fazıl Kısakürek İlk ve Ortaokulu taşıma merkezi okul olarak eğitime devam ettiriliyor.

Taşımalı eğitim gören öğrencilerle diğer öğrenciler arasındaki fark iyice açılınca taşımalı olmayan öğrenci velileri çocuklarını ‘daha iyi eğitim almaları’ için şehir merkezindeki devlet okulları ile özel eğitim kurumlarına göndermeye başladılar. Zamanla kampüste ikamet eden öğrencilerin çoğu şehir merkezindeki okullarda; taşımalı eğitim kapsamındaki öğrenciler ise üniversite kampüsünde eğitim görür oldu. Böyle garip bir durum yaşanıyor. Taşımalı eğitimden dolayı üniversitede çalışan en az 70 öğretim elemanı çocuklarının daha iyi eğitim alması için başka şehirlerde okutuyor, kendileri Siirt’e geliyor. Bu nedenle bazı aileler parçalanmış durumda.”

Öğretmenler de zor durumda

Öğretmenlerin de zor durumda olduğunu kaydeden Mehmet, konuştukları öğretmenlerin de ne yapacaklarını şaşırmış durumda olduklarını söyledi:

“Okulda görev yapan öğretmenler çok zor durumda. Taşımalı eğitim kapsamında olan öğrenciler çok geride diğer öğrenciler ise mevzuatta öngörülen seviyede. Öğretmenler geri kalan öğrencilerle ilgilense diğer öğrenciler de geri kalacak. İleride olan öğrencilerle ilgilense geride kalan öğrenciler tamamen eğitimden kopacak. Bizim konuştuğumuz öğretmenler de ne yapacağını şaşırmış durumda.”