Sendika düşmanı Özak patronu Ahmet Akbalık’ın 'başarı öyküsü'

Devletin itinayla koruyup kolladığı Özak Tekstil’in bağlı olduğu Özak Global Holding’in patronu Ahmet Akbalık’ın sendika düşmanlığı yeni değil. Onu Emek Sineması'nın yıkılışından da tanıyoruz.

Haber Merkezi

Urfa OSB’de bulunan Özak Tekstil’de, yetkili sendika Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’de örgütlenmeye başlayan işçiler, BİRTEK-SEN üyesi bir kadın işçinin işten atılması üzerine 27 Kasım’da üretimi durdurarak direnişe başlamıştı.

Direnişin devamında valilik eylem ve etkinlikleri yasaklama kararı aldı, jandarma işçilere tomalarla müdahale etti, işçi temsilcileri gözaltına alındı, şirket müdürleri işçilerin gözleri önünde askere talimat verdi, müftülük işçilerin sığındığı camiyi kapattırdı, patronun emriyle işçiler fabrikanın sokağına bile sokulmamaya çalışıldı.

Patronların Ensesindeyiz'in aktardığına göre yıllardır teşvik üstüne teşvik alarak semiren patron, namlı markalara yaptığı üretimle zenginleşirken fabrikada çalışan işçilerin hayatı zindana dönmüş durumda. İşçiler, bitmeyen mesailere, yemeklerden çıkan kıl, kurt, böceklere, gece saat 3’lere kadar mesai yaptırıp eve bırakmayanlara, mesaiden dönebilmek için yürümek zorunda kalmalarına yani insanlık dışı koşullara karşı ve üye oldukları BİRTEK-SEN’in işveren tarafından tanınması için hâlâ mücadele ediyor.

Pandemi döneminde sendikalı işçilere şantaj

Devletin itinayla koruyup kolladığı Özak Tekstil’in bağlı olduğu Özak Global Holding’in patronu Ahmet Akbalık’ın sendika düşmanlığıysa tahmin edileceği üzere yeni değil. Şirket yönetimi pandemi döneminde Özak Tekstil’de çalışan DİSK’li işçileri ücretsiz izne çıkarmış, üretimin tekrar başlamasıyla işçileri işe geri almadan önce Hak-İş’e bağlı Öz İplik İş Sendikası üyeliğini şart koşmuş, işçilere resmen şantaj yapmıştı.

Tekstil İşçileri Sendikası, Özak Tekstil’de yaşanan sendika düşmanlığı ve baskı uygulamaları üzerine bir açıklama yapmış ve “İşçilerin sendikal örgütlenme özgürlüğüne engel olmak, işçiyi sendikadan istifaya zorlamak ve işten atmakla tehdit etmek Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre hapis cezası da olan bir suçtur” demişti.

Emek Sineması’nı yıkan şirket çok tanıdık

Emek Sineması’nın yıkılması gündemi tartışılmaya devam ederken kamuoyunda hep binayı yıkıp yenisini yapacak olan firma Kamer İnşaat konuşuluyordu. Ancak Kamer İnşaat’ın sahibi Eyüpoğlu’nun şirkette bir ortağı daha vardı. 12 milyon lira sermayeli şirketin yarı hissesine sahip olan şirket, Akbalık Grubu’ndan başkası değildi.

Radikal gazetesinden Jale Özgentürk, konuya değindiği yazısında Akbalık’la ilgili şunları yazmıştı: “12 milyon TL sermayeli Kamer İnşaat’ın yarı yarıya ortağı olan Akbalık Grubu seçimlerden sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın dinlenmek için seçtiği Antalya Belek’teki Ela Qality Resort Otel’in de sahibi. Adı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın bakan yardımcısı olarak geçen Ahmet Akbalık, 1985’ten beri tekstil ve konfeksiyon üretimi yapıyor. Aynı zamanda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Yardımcısı olan Akbalık’ın sahibi olduğu Özak Tekstil, Armani, Dolce Gabbana, Calvin Clein, Ferre, Ripley gibi dünyaca ünlü markalara tasarım ve üretim yapıyor. Grup, İntel Yapı şirketiyle inşaat sektöründe de faaliyet gösteriyor.

Başkanlık sistemine koşulsuz destek

ÖZAK GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmek Akbalık başkanlık sisteminin tartışıldığı günlerde verdiği bir demeçte sermaye açısından çarkların daha hızlı dönmesi için vereceği “evet” oyunu şu sözlerle ilan ediyordu: “1980’li yıllarda Özal hükümetiyle Türkiye’nin yakaladığı ivme, 2000’lerde Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu iradeyle dünyada yer buldu. Şu anda temel problem bana göre, bürokratik yapının sıkıntıları… İşlevsel çarkların dönmemesi, sürekli tekrar eden problemler, hem iş dünyasında hem STK’larda hem de hükümet tarafında sıkıntı yaratıyor. Bunların tek elden yönetilmesi süreci daha hızlı hale getirecektir. Önümüzdeki günlerde bu süreç sonlanır da cumhurbaşkanlığı sistemi gelirse, bana göre artık Türkiye’nin yeni bir hikâyesi ve yeni bir söylemi olacak. 2000’lerde yaratmış olduğumuz hikaye tüm dünyada kabul gördü. Türkiye bir rol model oldu. Bugün patinaj çekmeye başladığı çok net ve aşikar. Bundan sonraki süreçte cumhurbaşkanlığı sistemi bir zaruret ve bundan kaçış yok. Bu yüzden ben de ‘evet’ diyorum.

2005 yılına kadar tekstil, inşaat, tesis yönetimi gibi farklı sektörlerdeki faaliyetlerini sürdüren Özak Global Holding, AKP’li yıllarla birlikte deyim yerindeyse uçuşa geçecekti. Şirket son yıllarda turizm ve gayrimenkul alanlarında aldığı ballı ihalelerle büyümeye devam ediyor. Erdoğan çiftini otellerinde ağırlayacak kadar siyasi iktidara yakın olan Ahmet Akbalık, haber kanallarında yapacağı milyon dolarlık yatırımları, inşa edeceği binlerce konutu ballandıra ballandıra anlatıyor, şirketin “başarı öyküsünü” hiç dilinden düşürmüyor.

Madalyonun öbür tarafında ise insanlık dışı koşullara karşı direnmeye devam eden Özak Tekstil işçileri duruyor.

Patronların Ensesindeyiz "Tarihin, sendika düşmanı Ahmet Akbalık’ın değil direnen Özak işçilerinin başarı öyküsünü yazacağını çok iyi biliyoruz. Patronların Ensesindeyiz olarak Özak Tekstil işçilerinin onurlu direnişinde yanlarında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz" diyor.