Nuri Bilge Ceylan'ın son iki filmi Ahlat Ağacı ve Kuru Otlar Üstüne’nin senaristlerinden Akın Aksu, TRT’nin dijital platformu Tabii’de yayınlanacak ''Ufuklar ve Sınırlar'' adlı dizisini eleştiren Zeynep Ocak’a tehdit mesajı yolladı.
Aksu mesajında, Ocak’la birlikte program yapan Kaan Karsan ve Hasan Cömert’i de hedef aldı. Sinema eleştirmenleri, Aksu’nun mesajını Kutsal Motor kanalındaki son programlarında deşifre etti.
'Her platformda iş yaparım, umurumda bile olmaz'
Ocak’ın aktardığına göre Aksu, “Hakkımda hiçbir şey bilmeden ileri geri konuşmuşsun. Hocam diyerek sergilediğin o tavırları sana yediririm” dedi. Sinemacıların Kültür Bakanlığı’ndan fon almasıyla TRT için çalışmasını eş tuttuğu mesajında, ''Sadece sağcılar değil solcu, Kürt ve feminist sinemacılar da devletin kapısında kuyruğa giriyor'' diyerek kendini temize çıkarmaya çalıştı. Aksu mesajının devamında ise “her platforma iş yapacağını” ifade ederek şöyle dedi:
''Projeden korkmana gerek yok. Çünkü Cihangir’de senin gibi kompleksli, seçkinci, trajedisi görünmeyecek kadar derinliksiz ve boyutsuz insanları ele almıyoruz. Biz daha çok sinemacıları, yani kendimizi ön plana alarak eleştiriyoruz ve Zeki’ymiş (Demirkubuz), Nuri Bilge Ceylan’mış hepsini elekten geçiriyorum. Aynı kendimi geçirdiğim gibi.
TRT meselesini de açıklayayım. Bildiğin gibi TRT ve Kültür Bakanlığı’ndan fon almak yurtdışı fonlar için büyük referanstır ve bu yüzden sağcılar değil, solcu, Kürt ve feminist sinemacı arkadaşlarımız da devletin kuyruğundadır. Ben de her platformda iş yaparım, umurumda bile olmaz.''
Yine Ocak’ın aktardığına göre Aksu, programın diğer yorumcularından Hasan Cömert ve Kaan Karsan’ın numaralarını “Bana yanındaki erkeklerin telefon numarasını yolla. Bir de o zavallıların numaralarını bulmaya çalışırsam sinirim katlanacak. Arkadaşlarının cezaları ve pişmanlıkları kat kat artacak” diyerek istedi.
'Kendilerine bir laf söylendiğinde aslan kesiliyorlar'
Tehdit içerikli mesaj sonrasında Akın Aksu, sinema sektöründeki birçok kurum ve isimden tepki gördü.
soL'a konuşan sinema emekçisi Ali Aytaç Mehmetoğlu, iş güvenliğinden mobbinge birçok sorunun kaynağında duran yapımcıların eleştirilere yönelik ''hassasiyetini'' hatırlatarak şunları söyledi:
“Akın Aksu’nun bu cesareti nereden aldığını iyi biliyoruz. Yapımcıların kârlarından harcamamak için iş güvenliğini hiçe saydığı setler ve AKP’li olmayanlar için cehennemi aratmayan sektörde eleştirilmek dahi istemeyen bir güruh var. Ahlat Ağacı’nda yazar Polat Onat’ın 'Taşra Mektubu'nu izinsiz kullanıp dava sonucu tazminat ödemeye mahkum olan emek hırsızları da bu güruhun parçası. Bu güruh; biz set emekçilerinin sağlığı, emeğimizin karşılığı olan ücretlerimizi bile zar zor almamız, torpille bir yerlere gelenlerin yarattığı haksız ortamda varolma çabamız, projelerin başından sonuna uygulanan tacizler, mobbingler söz konusu olduğunda tek bir söz etmekten kaçıyor. Kendilerine bir laf söylendiğinde ise adeta aslan kaplan kesilip tehditler savuruyorlar. Set emekçileri olarak bu kişilerin karşısında durmak, yaptıklarını ifşa etmek, onlara boyun eğmemek ve en nihayetinde de örgütlü mücadele vermek tek kurtuluşumuzdur.”
'Aksu'nun cesaret bulduğu yer, geç sinemacıları kendilerine mahkum bırakanlar'
soL'a konuşan bir başka sinema emekçisi Eren Çetinkaya ise şöyle ekledi:
“Örneğin ben genç bir sinemacı adayı olarak yapmak istediğim projeye para bulmak için kılı kırk yarıyorum. Akın Bey'in bahsettiği gibi iktidarın elinde bulunan kurumların kapısında sıra olmadan bir kısa film nasıl çekilir diye kara kara düşünüyorum. Akın Bey'in cesaretini bulduğu yer sanki sinemacı ve genç sinemacı adaylarını buraya mahkum bırakanlar. Maalesef bir film üretecekken bu durumdan ayrı düşünemez hale geliyorsunuz bu da zoraki bir otosansüre sebep oluyor. Onu yazarsam, şunu gösterirsem para vermezler... Ancak yine de bir film üretimi parasız olmadığı için durum sizi bu kurumlara başvurmaya itebiliyor. Ancak bu kurumlardan para almak için kendi sözünüzü eğip bükmek, omurgasız davranmak yine kişinin elinde kalıyor.”