Sednaya artık bir film stüdyosu: Hapishane, cihatçı aklama propagandası çekim platosuna döndü

Suriye'nin başına sicilleri katliamla dolu çeteler geçti, Batılılar karşı propaganda arayışında. En popüler çekim yeri, Sednaya Hapishanesi. AFAD da geç kaldı ama sıraya girdi.

Haber Merkezi

27 Kasım 2024'te İdlib'de konuşlu cihatçı çetelerin HTŞ öncülüğünde ve ABD, İsrail, İngiltere ve Türkiye desteğiyle başlattığı saldırı, 10 günde Beşar Esad yönetiminin devrilmesiyle sonuçlandı.

Ülkenin başına El Kaide kökenli cihatçı çeteler geçti, ülkenin altyapısı İsrail'in eliyle yok edildi, bir kısmı da işgal edildi.

Şimdi 13 yıldır ülkeye yönelik operasyonu destekleyen güçler, bu felaket tablosunu gözden kaçırmak için, son bir "Esed zulmü" propagandasına ihtiyaç duyuyor. 10 gündür bu propaganda için en tutulan mekan, Sednaya Hapishanesi oldu.

Başkent Şam yakınlarında bulunan bir askeri hapishaneydi burası. Elbette on yıllarca baba oğul Esad yönetiminde büyük haksızlık ve işkencelere ev sahipliği yaptı. Ama şimdi kimse "gerçekten ne olduğuyla" ilgilenmiyor. Batılı propaganda merkezleri, burada basbayağı film çekip, her türlü yalanı söyleyip, El Kaide mirasçısı çetelere meşruiyet kazandırmaya çalışıyor.

Sednaya, 13 yıldır süren savaşta da sık sık propaganda malzemesi olarak kullanılıyordu. 2017 yılında Uluslararası Af Örgütü’nün “İnsan Mezbahası” başlığıyla çıkardığı rapordan sonra da adı böyle kaldı.

Esad devrildikten sonra Beyaz Miğferler’in hapishanede yaptığı arama-kurtarma çalışmaları sona erdi. “Kayıp kişilerin kaderini ortaya çıkarma çabaları” için uluslararası kamuoyuna çağrı yapıldı.

Çağrıyı karşılıksız bırakmayan AFAD, 10 gün sonra soluğu Sednaya’da aldı. 

Sednaya Hapishanesi'ndeki gizli bölme iddiaları araştırılırken ekipler kazma çalışmaları da yapmıştı. (AA)

Af Örgütü'nün 'insan mezbahası' raporu

Uluslararası Af Örgütü'nün 2017 tarihli raporuna göre hapishanelerde bulunan 5 bin ile 13 bin arası mahkumu asılarak idam edildi.

soL, o dönemde bu raporu detaylı bir şekilde incelemiş ve olgularla örtüşmeyen, şaibeli ve yanlı noktalara dikkat çekmişti:

“Suriye’de askeri ve/veya sivil mahkemelerin ağır suç işlediğine hükmettikleri yabancı ve yerli ‘isyancılara’ idam cezası vermesi büyük bir olasılık. Kitlesel cinayetlerle ve diğer ciddi suçlarla isimleri anılan IŞİD, El Kaide ve diğer aşırılık yanlısı gruplarla mücadele ediyorlar. Bu idam cezalarının bir bölümünün gerçekleştirilmesi de mümkün.

Af Örgütü raporundaki iddialar ülke dışındaki muhaliflerin düzmece ve taraflı bilgilerine dayanıyor. 5 bin ila 13 bin rakamı temelsiz bazı tahminlere dayanarak hesaplanmış. Raporda da Af Örgütü’nün idam edildiği öne sürülen sadece 36 kişinin ismini bildiği belirtiliyor. Bu sayı, Af Örgütü’nün görüştüğünü iddia ettiği 'görgü tanıklarının' sayısından daha az. İdam edildiği söylenenlerin sayısı bu kadar yüksekken ismi verilenlerin sayısının bu kadar az olması mantıklı değil.

Rapor en asgari düzeydeki bilimsel ve yasal doğruluk standartlarına bile uymuyor. Tümüyle taraflı bir propaganda örneği.”1

Bu, tabii ki hapishanedeki şiddeti ve işkenceyi reddeden bir inceleme değildi, ancak taraflılığa ve yanıltıcı bilgilere olması gerektiği gibi ışık tutmuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ve beraberindeki heyet Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından ilk kez gittiği Şam'da Sednaya Askeri Hapishanesi'nde incelemelerde bulundu. (AA)

Kaldığı yerden, aynı propaganda

Esad’ın devrilmesiyle benzer bir süreç, yeniden üretildi. 

Ölü bir kadın mahkumun yatağa kelepçeli halde oturduğu görüntü dolaşıma sokuldu. “İlk bakışta insan bunun bir korku filminden bir sahne olduğunu düşünür ama Sednaya hapishanesi…” diye binlerce kez paylaşıldı. Oysa görüntü, Vietnam’daki Savaş Kalıntıları Müzesi’ndendi. Failleri ABD, Fransa ve işbirlikçileriydi.

sednaya kolaj

Paylaşım görüntüsü (üstte), YouTube videosundaki görüntü (altta)

“Şu insanların gözündeki korkuyu görüyor musunuz? Yerin altındaki tek kişilik hücrelerde on binlerce tutuklu bulundu…” sözüyle paylaşılan görüntüde, hakikaten de biri tünelden korku dolu bir ifadeyle yeryüzüne çıkmaya çalışıyordu.

Ancak (@sansaruu) isimli TikTok hesabından paylaşılan görüntüde yapay zeka etiketi vardı ve görüntünün yapay zekayla oluşturulduğuna dair uyarı yer alıyordu. 

sednaya hapishanesinden cikarilan mahkum iddia ai tarih

TRT’nin haberine göre “Sednaya Hapishanesi, araştırmalara göre sadece 10 yıl içerisinde 30 ila 35 bin kişinin idam edildiği bir yerdi”. Tüm bu sayıların dayanak noktası; belgeleri eksik, şaibesi bol 2017 Af Örgütü raporu. Sonrasındaki yıllara ilişkin verileri dayandırdıkları kaynak paylaşılmamış.

Suriye muhaberatının keyfi uygulamalarıyla demir parmaklıkların arkasına atılan yüzlerce insan yok muydu o hapishanede? Vardı. Aynı zamanda IŞİD ya da cihatçı grupların militanları, üyeleri, destekçileri de vardı.

CNN'in dillere destan kurgusu

Esad’ın ülkeyi terk ettiği, El Kaide artığı HTŞ’nin iktidar olduğu, İsrail’in 1967’deki “Altı Gün Savaşı”nda işgal ettiği Golan Tepeleri’nde 1974’teki anlaşmayla tesis edilen tampon bölgeyi tanımayacağını ilan ederek başladığı işgalde Şam’ın kapısına dayandığı Suriye’de konuşulanlar tüm bu saydıklarımız değildi. Artık konuşulanlar Culani’nin ne kadar demokrat ılımlı bir islamcı olduğu ve “insan mezbahası” Sednaya’nın korkunçluğuna dönüşmüştü.

Dilimizde bir kalıp haline gelen “Flash TV oyunculuğu” dolu haberler, bunun ana sebebiydi.

“Gazeteci olarak geçirdiğim yaklaşık yirmi yıl boyunca, bu tanık olduğum en sıra dışı anlardan biriydi” diyerek Sednaya’dan bir mahkum kurtardığını iddia eden "deneyimli" CNN gazetecisi Clarissa Ward da bu değirmene su taşıyanlardan. 

Nasıl mı? Muhabirin aktardığı hikayeye yönelik incelenme, bir dizi bariz tutarsızlığı ortaya koydu. Mahkum diye sunulan kişi de, sahtekâr olmakla suçlanıyor. ABD hükümetiyle bağlantıları olan bir teyit kuruluşu, Ward'un tiyatro performansı kapsamında “serbest bırakıldığı” anlaşılan tutuklunun, yolsuzluk ve taciz suçlamalarıyla hapse atılan düşük seviyeli bir Suriye istihbarat görevlisi olduğunu açığa çıkardı.

CNN, skandal büyüyünce habere dair iç soruşturma yürüteceğini duyurdu ama haberi 12 Aralık’tan bu yana yeniden yayınlamaya devam ediyor. Muhabir hâlâ Şam’da.

Hapishanede yer alan "Beyaz bina"nın içi görüntülendi, tutuklulara ait eşyalar yerlerde. (AA)

Ward, haberde, Suriye Hava Kuvvetleri istihbaratı tarafından işletildiğini söylediği bir hapishaneye giriyor ve bu hapishanenin “Şam'daki birçok gizli hapishaneden biri” olduğunu ve “özellikle rejim eleştirmenlerinin gözetlenmesi, tutuklanması ve öldürülmesiyle görevlendirildiğini” iddia ediyor. 

Ward, bir seslendirmede “olağanüstü bir şeyle karşılaşıyoruz. Gardiyan hücre kapısının kilidini açarken kamerayı kapatmamızı istiyor” diyor. İzleyicilere girişleri gösterilmiyor. Sonrasında Ward ve beraberindekiler, yerde yığılmış bir battaniyenin olduğu temiz ama penceresiz bir hücrede görünüyorlar.

Ward, battaniyeye İngilizce “Orada biri var mı?” diye sormadan önce “Hareket etti!” diye bağırıyor:

Battaniye, Ward’un cihatçı rehberi tarafından dürtüldükten sonra, bir adam battaniyenin altından sürünerek çıkıyor ve kendini CNN ekibine gösteriyor. Gözleri kocaman açılıyor ve kollarını kaldırıyor Ward, “Ben bir sivilim” diyor. Cihatçı çevirmen, “Humus şehrinden olduğunu ve üç aydır hücrede olduğunu" aktarıyor. Ward, arka planda ileri geri yürüyor, elini göğsüne dramatik bir şekilde bastırırken görüntüleniyor.

Kendisine su verilen mahkum dışarı çıkarken gökyüzüne gözünü kırpmadan bakarak “Aman Tanrım, ışık” diyor. Ward, “Günlerce yiyecek, su veya ışık olmadan yalnız bırakılan adam, Beşar Esad rejiminin düştüğünün farkında değildi” diye aktarıyor.

Mahkum, ifadesine göre, en az dört gün boyunca ölüme terk edilmiş ve tüm yiyecek ve sudan mahrum bırakılmıştı. Science dergisinde yayınlanan 2022 tarihli bir çalışma, “susuzluğu en aza indirmek için yapılan uyarlamalara rağmen, insanların su tüketmeden yalnızca 3 gün hayatta kalabileceğini” belirlemişti. Bir diğer dikkat çekici nokta da, söz konusu Mezzeh Hava Kuvvetleri istihbarat hapishanesinin, rapor yayınlanmadan tam beş gün önce, 6 Aralık'ta hükümet karşıtı militanlar tarafından ele geçirilmesiydi.

Ancak serbest bırakıldıktan sonra adam için hemen tıbbi yardım aramak yerine, bir isyancı savaşçı bir sandalye çekiyor ve CNN ekibi sözde eski mahkumla bir röportaj yapmayı seçiyor. Bir noktada, biri ona bir tabak yemek uzatıyor ve bir ısırık aldıktan sonra Ward'un kollarına yığılıyor. Ward, “Zar zor ağzına götürebiliyor. Ama vücudu buna dayanamıyor” diyor kederli bir şekilde.

Bölüm, Ward'un “Adil Garbal” olarak tanıttığı adamın Kızılay ceketleri giyen adamlar tarafından bir ambulansa götürülmesiyle sona eriyor. Ward, “Bu, kendisi ve tüm Suriye için çok karanlık bir bölümün sonu” diye bir sonuca varıyor.

İlerleyen günlerde, kurtarılan adamın bir siyasi mahkum değil, yolsuzluğa karışmış bir Suriye hükümet yetkilisi olduğu ortaya çıkıyor. Verify olarak bilinen Batı destekli teyit kuruluşuna göre, “Adil Garbal” aslında “Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratında bir teğmen” olan Selama Muhammed Selama. “Humus'taki faaliyetleriyle kötü şöhretli” bir isim.

Verify'a göre, Selama “hırsızlık ve gasp” olaylarına karıştığı için hapse atıldı ve bir aydan az süren son hapis cezası “gasp edilen fonların” kâr paylaşımı konusunda yaşanan bir anlaşmazlık sonucu ihbar edilmesiyle geldi.

Başka bir popüler paylaşımda, "CNN tarafından kurtarılıncaya kadar 3 ay boyunca ışıksız bir Suriye zindanında kalmış bir adamın manikürlü tırnaklarına" dikkat çekildi.

Suriyeli bir Kürt aktivist de, olayın “gazetecilik dürüstlüğü konusunda bazı ciddi soruları gündeme getirdiğini” çünkü “Suriye isyancıları tarafından hava kuvvetleri istihbarat hapishanesine girildiğini ve tüm hücrelerin CNN'in ortaya çıkmasından iki gün önce zaten açıldığını” yazdı.

Bu Ward’ın ilk vukuatı değil, muhtemelen son da olmayacak. Bu medyanın da ilk vukuatı değil, maalesef son da olmayacak. 

Beyaz Miğferler 'gizli bir alan ortaya çıkmadı' dedi

Sednaya’daki mahkumların serbest bırakılması, arama-kurtarma çalışmalarının yapılmasının ardından, 9 Aralık 2024 tarihinde Beyaz Miğferler bir açıklama yayımlayarak “potansiyel olarak keşfedilmemiş gizli hücrelerde ve bodrumlarda kalan muhtemel tutuklular için yapılan arama operasyonlarının sonuçlandığını” duyurdu. Operasyonda, tesiste açılmamış veya gizli bir alan ortaya çıkarılmadı.

Beyaz Miğferler, 13 yıllık savaş boyunca çok sayıda yalanı yaymış olan bir propaganda şebekesi.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Beyaz Miğferler'den uzman ekipler, hapishanenin tüm bölümlerinde, tesislerinde, bodrumlarında, avlularında ve çevresindeki alanlarda kapsamlı bir arama yaptı. Bu operasyonlar, hapishane ve düzeni konusunda bilgi sahibi kişilerin yardımıyla yürütüldü. Ancak, keşfedilmemiş gizli hücrelere veya bodrumlara dair hiçbir kanıt bulunamadı.

Operasyona iki K9 eğitimli polis köpeği birimi de dahil olmak üzere beş ekip katıldı. Ekipler tüm girişleri, çıkışları, havalandırma bacalarını, kanalizasyon sistemlerini, su borularını, elektrik kablolarını ve gözetleme kamerası kablolarını inceledi. Bu kapsamlı çabalara rağmen gizli veya mühürlü alanlar tespit edilmedi.

(…)Sosyal medya kullanıcılarını, hapishaneler ve tutuklular hakkında dolaşan yaygın yanlış bilgi ve söylentilere karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Lütfen kurbanların ailelerine saygı göstermek ve gereksiz psikolojik sıkıntıya neden olmaktan kaçınmak için bu tür bilgileri çevrimiçi olarak alırken veya paylaşırken dikkatli olun.

(…)Ayrıca uluslararası örgütleri ve yerel yetkilileri, Suriye sivil toplumunun tüm taraflardan kayıp kişilerin kaderini ortaya çıkarma çabalarını desteklemeye çağırıyoruz. Beyaz Miğferler, yaraları iyileştirmeye, geçiş dönemi adaleti çabalarını desteklemeye ve barış inşa etmeye yardımcı olma umuduyla toplu mezarları ortaya çıkarmak, kimliği belirlenemeyen cesetleri tespit etmek ve onları ailelerine geri göndermek için çalışarak bu davaya kaynak ayırmaya kararlıdır.”2

AFAD'ın Sednaya Hapishanesi'ndeki arama kurtarma çalışmaları sürüyor

AFAD Başkanı Okay Memiş başkanlığında Hatay'dan hareket eden ekiplerin Şam'da bulunan Sednaya Hapishanesi'nde. (AA)

Sıra depremde ortada olmayan AFAD'da

Şu aralar Suriye'nin en büyük film çekim platosuna dönüşen Sednaya'da geç de olsa Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekipleri de devreye girdi. Anadolu Ajansı, “Sednaya’da mahsur kaldığı düşünülen kişiler için arama tarama ve kurtarma faaliyetlerine” başladıklarını duyurdu.

İçişleri Bakanlığı şöyle duyurdu bu çalışmaları:

“Şam Büyükelçiliği koordinasyonunda, yerel otoritelerin talebi üzerine başlayan çalışmalarda 120 personel, 4 arama köpeği ve 43 araç görev alıyor. Uzman ekiplerce büyük bir titizlikle yürüttüğü çalışmalarda; duvar arkası görüntüleme cihazı, yer radarı, sismik akustik dinleme cihazı gibi tüm teknik imkan ve ekipmanlar kullanılıyor.”

Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu, sadece hapishanede değil alanın çevresinde de kapsamlı araştırmalar yapılacağını belirtti. Köroğlu, bu savaş suçlarını işleyenlerin nasıl cezalandırılacağı konusunda Türkiye'nin uzun süredir çalıştığını anımsattı.

Köroğlu, Suriye'deki en büyük ihtiyacın istikrar ve saldırıların durması olduğunu belirterek, “Hiçbir gücün buraya müdahale etmesine gerek de yok. Bu çerçevede mevcut, meşru geçici hükümetle çalışmaya başladık” dedi.

Çalışmalarda Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) gönüllüleri de görev alıyor.

Maslahatgüzarının dilinin ucuna sıkışan “Hiçbir gücün buraya müdahale etmesine gerek de yok” ifadesi pek çok şeyi anlatıyor.

Sednaya'dan ne çıktı?

Günlerdir medyanın peşini bırakmadığı Sednaya’da şimdi de, günlerce vatandaşını toprak altında bırakan, yetişemeyen, koordine olamayan AFAD’ın çalışması sürüyor.

Sednaya’da çıkan da çıkacak olan da belli; 10 yıllardır gizli olmayan baskı, şiddet, işkence, kötü muamele. Sednaya'da ve Suriye’de işlenen tüm suçları örtme fırsatı çıktı. 

İsrail'in saldırganlığını saklama fırsatı, El Kaideci HTŞ'yi melek gösterme yolu çıktı.

Tüm dünya Suriyelilerin cihatçı bir yönetim eline teslim edilmesini konuşmadı. İsrail'in duraksız işgalciliğinin üstü kapatıldı.

  • 1https://haber.sol.org.tr/sol-ceviri/kulaktan-dolma-bilgiler-af-orgutu-suriye-iddialarina-kanit-sunamiyor-185019
  • 2https://whitehelmets.org/node/1691