'SADAT'ın kamp fotoğraflarını gördüm, eğitim kamplarıydı' açıklaması

Akşener geçmişte duyurduğu SADAT kamplarına ilişkin konuştu, kamp fotoğraflarını gördüğünü dile getirdi.

Haber Merkezi

İYİP Genel Başkanı Meral Akşener daha önce gündeme getirdiği SADAT kamplarına ilişkin yaptığı yeni açıklamada, eğitim kampı görüntülerini gördüğünü ifade etti.

Akşener, konuya ilişkin Halktv'den İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı:

Geçmişte SADAT kamplarından söz etmiştiniz. Kılıçdaroğlu, geçen SADAT'ın kapısında açıklama yaptı. Ne düşünüyorsunuz?

SADAT'la ilgili fotoğraflar gelmişti Konya ve Tokat'ta var olan kamplara dair. Bunu ilan ettim. Suç duyurusunda bulunuldu. İfadeye gittim. Bir deşifreydi yaptığım, devletin kayıtlarına girecek şekilde. Daha sonra Kılıçdaroğlu'nun SADAT'a gidişi var. Kendisine gelen bilgiler var. Kemal Bey'le görüşmediğim için bilmiyorum o bilgi nedir, ne değildir. Ama bana gösterilen, fotoğraflardı. Fotoğrafları paylaştığınız zaman hangi kurumdan çıktığı belli olacağı için...

Neydi o fotoğraflar?

Kamplardaki çalışmalara dair fotoğraflar.

"Bunlar SADAT'ın kampı" diye mi ulaştırıldı?

İnsanların eğitildiği kamp görüntüleriydi. Hangi kurumdan olduğu belli olacağı için almadım ama gördüm. Savcıya söyledim. Bir süre bu konu kapandı. Türkiye için korku unsuru olmadı. Şimdi Kemal Bey "Elimde bilgiler var" (diyor), ciddiye alınması gereken bir durum bu. Dikkatle takip ediyorum.

SADAT seçim güvenliğini tehdit eden bir yapı mı?

Benim fotoğraflarını gördüğüm kamplar kapandı. Ama Kemal Bey'in ortaya koyduğu endişe, bizzat kapısına gidişini ciddiye almak lazım geldiğini düşünüyorum. Ciddiye alması gerekenler de Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu birimler. Birimlerin başındaki kim? Siyasiler. Türkiye'de tek adam sistemi olduğu için de cumhurbaşkanının etrafa çemkirmek yerine iddiaları ciddiye alması lazım. Ama asıl olan, İstanbul seçimi örnek, oturduğu yerden kalkmamak için, Anadolu'da 'cilleklik' denir, cilleklik yapan bir yapı burası. Maalesef AK Parti'nin iktidarında bunları yaşadık. Millet İttifakı açısından hadiseye bakıldığında, sandık güvenliğini o kadar önemsiyoruz ki, komisyon kurduk. SADAT'ı, KADAT'ı, MADAT'ı... Bunlar olabilir. Esas mesele, bizlerin hassasiyeti, ciddiyeti ve birbirimizle olan uyumudur. Cilleklik olur ama onu ortadan kaldıracak sandık koruma sisteminiz olması gerekir.

Soylu'dan İmamoğlu'na 'ahmak' davası: 'Siyasi yasak isteniyor'

Gazeteci İsmail Saymaz bugün kaleme aldığı yazısında, geçtiğimiz hafta CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na getirilen siyasi yasağın ardından bu defa da İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasak istemiyle yargılandığını da belirtti.

Saymaz köşesinde "Soylu'dan İmamoğlu'na 'ahmak' davası" başlığıyla yayımlanan yazısında "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2019'daki seçimleri iptal eden Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ahmak dediği iddiasıyla hakaretten İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor" ifadelerini kullandı.

Saymaz, "20 Nisan'daki son duruşmada savcı, hapis cezası verilmesini ve siyasi yasak konmasını istiyor. Karar duruşması 1 Haziran'da" diyerek kararın verileceği tarihi aktardı. Saymaz'ın aktardığına göre İmamoğlu, bu sözü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik söylediğini anlatmıştı. Soylu da 1 Nisan'da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, hakaret suçundan şikayetçi oldu.

Dilekçede, İmamoğlu'nun geçmişte "Belli bir şahsı hedef almadım" diye bir savunma yaptığı ifade edilerek, "Şüpheli, suçtan kurtulmak için bu kez şikayetimize konu ifadeyi müvekkilim için kullandığını beyan ederek kişilik haklarına saldırmıştır" denildi.

İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat da 13 Mayıs'ta verdiği yanıtında, İBB Başkanı'nın 2019'da Fransa'da yapılan Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde, seçimlerin iptalini eleştirdiğini hatırlattı. Soylu'nun da 4 Kasım 2019'da "Avrupa Parlamentosu'na gidip Türkiye'yi şikayet eden ahmaka söylüyorum, bunun bedelini bu millet sana ödetecek" diyerek, İmamoğlu'nu suçladığını söyledi. İmamoğlu'nu bu ifadeye karşılık ahmak ifadesini Soylu için kullandığını iddia ederek o günlerde "İmamoğlu'ndan Soylu'ya yanıt" başlıklı haberlerin yapıldığını söyledi.

Polat, dilekçesinde, Soylu'nun kullandığı "ahmak" ifadesinin de soruşturma kapsamına alınarak, birlikte değerlendirilmesini istedi. Dilekçede, "Karşılık olarak söylenmiş sözlerin mahkemece değerlendirilerek, yaptırıma başlanıp başlanmayacağının hüküm altına alınması gerekmektedir" dedi.