Rus medya kuruluşu Russia Today'de (RT), AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum günü vesilesiyle bir yazı yayımlandı.
Azerbaycanlı akademisyen Murad Sadygzade'nin kaleme aldığı, "Önce Türkiye: Erdoğan'ın siyaseti nasıl AB uyumlu reformlardan muhafazakar İslamcılığa evrildi" başlıklı yazıda, Erdoğan'ın 21 yıllık iktidarında AKP Türkiyesi'nin iç ve dış siyasette yaşadığı dönüşümler ele alındı.
Erdoğan'ın yola AB'yle uyumlu reformlarla başladığına dikkat çekilen yazıda, kendisinin ilk dönemde Kürt Hareketi'yle diyalog adımları attığı ve çözüm süreci başlattığı hatırlatıldı. Erdoğan'ın 2013'teki Gezi Parkı eylemleri sonrasında "güvenlik odaklı" politikalar benimsemeye başladığı ifade edilen yazıda, çözüm sürecinin 2015'te bitmesinin, 2016 yılında da Gülen Cemaati'nin başarısız darbe girişimi yapmasının ardından 2017 yılında ülkede başkanlık sisteminin başladığı anımsatıldı.
Erdoğan'ın Ortadoğu'ya dönük politikasında da "çelişkilerle dolu" dönüşüm yaşandığı kaydedilen yazıda, AKP'nin ilk dönemde Türkiye'nin bölgede Neo-Osmanlıcık arzusuyla "merkezi aktör" rolüne soyunduğu, ancak Suriye'deki iç savaşın ardından Ankara'nın ABD, Rusya ve İran'la ilişkilerinin gerilim içerisine girdiği belirtildi.
Erdoğan'ın Ortadoğu'da yaşanan uluslararası gerilimlerin ardından ABD ve AB'ye karşı Astana süreciyle Rusya ve İran'la stratejik ortaklığını geliştirdiği hatırlatılan yazıda, AKP iktidarının bu dönemde uluslararası denge politikalarını arttırdığına dikkat çekildi. Yazıda, Türkiye'nin bu dönemde NATO'nun itirazlarına karşın Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri aldığı ve bu nedenler ABD'nin F-35 programında çıkarıldığı da anımsatıldı.
'Türkiye yeni dünya düzeni inşasına girdi'
Yazının sonunda, Erdoğan'ın politikalarının Batı hegemonyasına bir reaksiyon ve direnç yolu olduğu iddia edildi.
Sonuç bölümünde şu ifadeler kullanıldı:
"Ankara, Batı'nın güvenlik ve ekonomi sisteminin bir parçası olmayı arzuladı, ancak birçok kez geri çevrildi. Bunun sonucu olarak Erdoğan, Batı'yla kırgın hal gelerek kendi ulusal çıkarlarına dayalı bir ülke inşa etme eksenine girdi. Kendisi tartışmalı bir figür olmaya devam ediyor, ancak Türkiye, onun liderliğinde eski küresel siyasi sistemin düşüş döneminde yeni dünya düzeni inşasına doğru bir yola atıldı."
