'Patronlar vergi ödesin' talebine tehdit gibi yanıt: O zaman asgari ücretli de vergi ödeyecek!

Mehmet Şimşek, patronlardan alınmayan vergileri hatırlatanlara asgari ücretliden alınmayan vergileri hatırlatarak yanıt verdi.

Haber Merkezi

"Enflasyonu düşürecek" iddiasıyla dayatılan Şimşek Programı, bu yöndeki hedeflerini tutturamadığı gibi aradan geçen 1,5 yılda ücretleri baskılayıp, alım gücünü daha da düşürdü. 

Aynı zamanda emekçilerin sırtındaki vergi yükü artırıldı. Tüketimden alınan vergilerin payı büyüdü. Bu pay patronlara değil emekçilere ödetildi.

Şimşek yönetimiyse inatla patronların vergi ödediğini savunuyor. Oysa patronlardan alınması gereken yüz milyarlarca lira değerindeki vergiler "teşvik" adı altında siliniyor. Göstermelik vergi paketleriyle eşitsizlik maskeleniyor.

Vergi politikasına yönelik eleştiriler bu kez Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yüzüne söylendi. Meclis'te Bakanlığının bütçesiyle ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şimşek, gerçekler karşısında çarpıtmaya başvurdu, tehdide sarıldı.

Asgari ücretten alınmayan vergiyi lütuf gibi sundu

Enflasyondan tasarrufa birçok konuda yürütülen tartışmaların düğümlendiği nokta "vergi harcamaları" oldu. 

"Vergi harcamaları" devletin daha yılın başında bütçe oluşturulurken, "istisna, muafiyet ve indirim" kapsamında almaktan vazgeçtiği vergi anlamına geliyor.

Bunların bir kısmı asgari ücrete tanınan muafiyet veya otomobil alımında engellilere sağlanan indirim gibi emekçileri ilgilendiren vergiler. Ancak büyük bir çoğunluğunuysa "yatırım teşviki" kapsamında patronlardan alınmayan vergiler oluşturuyor.  

2025 bütçesinde bu kalem için öngörülen toplam tutar 3 trilyon lira. Yani henüz tamamlamadığımız 2024'te oluşan bütçe açığının yüzde 50 daha fazlası.

CHP milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Şimşek'e hükümetin Orta Vadeli Program'da "etkin olmayan vergi harcamaları kaldırılacak" hedefini koyduğunu hatırlattı, bu hedefe dair adım atılıp atılmadığını sordu. 

Bakan Şimşek, yanıtında patronların payından bahsetmedi, emekçilerden alınmayan sınırlı vergiyi hedef gösterdi. "Patronlar vergi ödesin" talebinin karşısına "o zaman asgari ücretli de vergi ödeyecek" tehdidini koydu:

"Vergi adaleti tartışıldı, tartışılacak tabii ki, doğru tartışmalar, saygı da duyuyorum. Şimdi, bu eleştirileri yapacağız. Bakın, vergi harcamalarının 853 milyar lirası asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklanıyor. Vergi mi getirelim asgari ücrete, siz onu mu istiyorsunuz? Çok basit bir soru sorayım arkadaşlar."

Yatırım, ihracat, istihdam... 'Neresi sermaye bunun ya?'

Açlık sınırının altındaki asgari ücretten vergi alınmamasını lütuf olarak sunan Mehmet Şimşek, patronlardan alınmayan verginin kamu yararına olduğunu savundu.

"Şimdi, değerli arkadaşlar, yatırımları teşvik etmeyelim mi? Bakın, yatırım teşvikleri için 536 milyar lira, etmeyelim mi yatırımları?

AR-GE, yenilik, tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi için 147,3 milyar lira. Yani bunları etmeyelim mi arkadaşlar?

'Siz sermaye için 3 trilyondan vazgeçtiniz' diyorlar, ya neresi sermaye bunun ya?

Gerçekten biz büyümek için, istihdam artışı için, ihracat için, evet, birtakım vergilerden imtina ediyoruz."

Erdoğan'a bağlanan 'teşvikler' halktan gizlendi

Bakanın "teşvik" olarak gördüğü ve gurur duyduğu vergi muafiyetleri daha 5 gün önce Cumhurbaşkanı kararıyla büyütüldü ve karartıldı.

Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklikle bir şirketin teşvik kapsamında değerlendirmeye tabi tutulabilmesi için gerekli asgari sabit yatırım tutarı 100 milyon dolardan, 2,9 milyon dolara denk gelen 100 milyon liraya indirildi.

Ayrıca teşvik belgesi için onayı da artık Erdoğan verecek. “Bakanlar Kurulu tarafından desteklenmesine karar verilen projeler” maddesi, “Cumhurbaşkanı tarafından desteklenmesi uygun görülen projeler” olarak değiştirildi.

Teşvik belgelerinin Resmi Gazete’de yayınlanma zorunluluğunun kaldırılmasıyla da hangi şirkete ne kadar teşvik verildiği halktan gizlenecek.