Orak çekiçli halaylardan İslam kardeşliğine: Türkiye’de Newroz’un yakın tarihi

Dili, kültürü ve emeği yok sayılanların Newroz’u kutlu olsun. Newroz pîroz be!

Yekta Armanc Hatipoğlu

Newroz; Anadolu, Mezopotamya, Orta Asya ve çevresindeki pek çok halk tarafından baharın gelişini müjdelemek amacıyla 21, 22 ve 23 Mart günlerinde kutlanıyor. Ancak Newroz’u Kürtler açısından farklı kılan, Kürt halkının ona kazandırdığı politik içerik.

1970’li yıllarda, Devrimci Doğu Kültür Ocakları’nın (DDKO) etkisiyle Newroz yok sayılan Kürtçe ve Kürt kültürünün, yoksul ve işsiz bırakılan Kürt emekçilerinin haykırış günü oldu.

İran Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (Gilyan Cumhuriyeti) pulu, 1920. 'Demirci Kawa'

Anadolu coğrafyasında ilk olarak 1900’lü yılların ilk çeyreğinde İstanbul’da sınırlı sayıda Kürdü bir araya getiren Newroz, Devrimci Doğu Kültür Ocakları tarafından 1970’li yıllarda örgütlenmiş haliyle Kürt emekçilerin mücadelesinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Newroz anlatısının kökeni olan Demirci Kawa Destanı’nda özetle zalim bir kral olan Dehak, sahip olduğu hastalıktan ötürü her gün iki Kürt gencini öldürmek zorundadır. Dehak’ın bu zulmüne karşı koyanlar, zaman içinde dağlara sığınarak saklanırlar. 21 Mart günü yakılan Newroz ateşiyle birlikte kralın sarayı zapt edilir, kral yenilir ve Demirci Kawa’nın öncülüğünde Kürtler özgürleşir.

1970'lerde çıkan KKDK dergisi: 'Barış, dostluk, dayanışma'

Takvimler 1970'li yılları gösterdiğinde Demirci Kawa Destanı, Kürt siyasiler tarafından seküler bir biçimde yeniden üretiliyordu. Demirci Kawa dili yasaklanan, işsiz ve aşsız bırakılan Kürt halkı; zalim kral Dehak ise Kürt halkını aç bırakıp kültürünü, dilini yok sayan egemenler, iktidarlar ve burjuvalar olarak tasvir ediliyordu. Kürt illerinde çekilen Newroz halaylarının başında orak çekiçli bayraklar beliriyor, alanlarda sarı kırmızı yeşil filamalar dalgalanıyor, genç üniversite öğrencileri kadın erkek, hep beraber Newroz alanlarına akıyordu.

Newroz, Kürt illerinin o dönemki ekonomik ilişkileri dolayısıyla "Kürdistan’ın 1 Mayıs’ı" gibi kutlanıyordu. Emek mücadelesi, ulusal sorunla ayrışmayacak şekilde, uzun bir süre, Newrozların vazgeçilmez başlığı oldu. Bu aynı zamanda batı illerindeki sınıf imgesinin, Kürdistan'da köylü ve işçi imgesiyle yeniden üretilmesini sağlıyordu.

Bu durum Kürt edebiyatına da yansıdı. Marksist Kürt şairi Cegerxwîn “Cejne” (Bayram) şiirinde Newroz’a sınıfsal bir açıdan bakmış, Sovyetlerde de çeşitli isimlerle kutlanan Newroz hakkında şu dizeleri yazmıştı:

Cejnê nakim ta nebînim dîlbera şêrin û rind

(Güzel ve şirin dilberi görünceye kadar bayram yapmam)

Keşeker kengî bibînim ez di nav kolxoz e cejn

(Ne zaman şeker gülüşlüyü göreceğim kolhoz ve bayramda)

Çîçek û gul bel bibin, simbil ji şadî bên sema

(Gül ve çiçek saçılsa, sümbül ile sevinçle gelseler semaya)

Karker û pale bi şadî bêne ber patoz e cejn”

(İşçi ve köylü sevinçle gelseler patosun önüne, bayrama)

1970 ve 80'lerde çıkan. Kürtçe dergilerde Newroz temalı kapaklar. 

***


Kürt halkının en büyük aydınlarından biri Musa Anter, namı diğer Apê Musa ise Newroz’un “İnsanlık tarihinin en eski özgürlük bayramı olduğunu” söylemişti: “Bugün yeni gündür, Newroz’dur. Bayramımızdır bizim. Bayramımızdır ki zulmedilen ve sömürülen halkın zulme ve sömürüye karşı Demirci Kawa’yla kazandığı zafer sonucu kutlanmaya başlanan, insanlık tarihinin en eski özgürlük bayramıdır.”

1990’ların ikinci yarısında Türk sermayesi, Newroz’un karşısına Nevruz’u koydu ve Newroz’u “ateş üzerinden atlanılan, baharın gelişinin kutlanmasına” indirgediği bir içeriğe sıkıştırmaya çalıştı. Ancak Kürt halkı için Newroz, baharın gelişinin çok ötesindeydi. 1996 yılında Newroz, Türk sermayesi ve onun siyasi uzantıları tarafından ideolojik olarak kuşatılmak istendi. Başbakan Tansu Çiller, Newroz’un Nevruz olduğunu ve aslında bir Türk bayramı olduğunu söyledi. Newroz’un içinin boşaltılma çabalarına Kürt halkı izin vermedi, alanlarda Newroz’una sahip çıktı.

1992 Cizre Newrozu

Bu durum dönemin gazetelerine de yansıdı. Türkiye tarihinr "ilk olaysız, kitlesel Newroz" olarak geçen 1993 Newroz’unu Milliyet gazetesi “Ne günlere geldik” diyerek haberleştirdi. 1994 yılında, yine Milliyet gazetesi Newroz kutlamalarına Avrupa’dan gelip katılan bir grubu hedef göstererek “Nevruz’un akbabaları” dedi. Milliyet gazetesi, 1995 ve 1996 yıllarındaysa sadece devlet erkanının Nevruz’una değinmekle yetindi.

Newroz’un öncü siyasi hareketlerinden DDKO, 1969 yılında Kürtlerin ağırlıkta olduğu bir grup öğrenci tarafından kuruldu. Dönemin sosyalist ve komünist partileriyle yakın ilişkileri olan ocağın temel amaçlarından biri Kürt halkının kültürünü özgürce yaşamasıydı. Sosyalist bir örgüt olan DDKO, 12 Mart Darbesi’nden sonra kapatıldı. DDKO davalarında Musa Anter ve İsmail Beşikçi gibi isimler yargılandı, sanıkların çoğu 10 yıldan fazla hapis cezası aldı.

1980'li yıllardan sonra Newroz'un öncülüğünü Kürt ulusal hareketi üstlendi. Aynı yılların önemli kısmında Kürt ulusal hareketinin bileşenleri, devlet ve Hizbullah güçlerine karşı seküler bir çizgide durdu, ulusal mücadeleyi sol bir çizgide ördü. Hareketin kurucularından Mazlum Doğan’ın 1982 Newroz’unda Diyarbakır Cezaevi’nde bedenini yakarak yaşamını yitirmesi, Newrozların simgesi haline geldi.

Kürt ulusal hareketinin bu çizgisi zamanla geri çekildi, Kürt hareketinden geri adımlar geldi. Sovyetler Birliği’nin çözülmesi, pek çok ulusal harekette olduğu gibi Kürt ulusal hareketinde de etkisini hissettirdi. Sosyalist bir Kürdistan hedefinden vazgeçme eğilimi ortaya çıktı.

Zamanla sosyalist Kürdistan’ın yerini demokratik cumhuriyet, konfederalizm, özerklik gibi kavramlar aldı. Özerklik kavramının Kürt tarihindeki ilk savunucuları Nakşibendilik ve Şeyh Ubeydullah geleneği, Şeyh Sait, Sait Nursi gibi isimler bu dönemde Kürt siyasetinin öne çıkartılmaya çalışılan yüzleri oldu. Kürt illerinde, DEM Parti’nin artırmayı söz verdiği, Demokratik İslam Konferansları düzenlenirken, Şeyh Sait’in torunları bu sıfatla Kürt hareketinde siyaset yapmaya başladı.

2013 Newroz'u ve İslam kardeşliği

Ortada yıllar içinde geriye çekilen bir hareket ve ördüğü Newroz kutlamaları var. Bu geriye çekilişe bir milat koymak gerekirse 2013 Newroz’u olur. Öcalan’ın kaleme aldığı bildiriyle ilan edilen yol haritası İslam kardeşliğini işaret ediyordu. “Yeni yol,” Kürt emekçilerinden sabır ve şükür istiyor, Demirci Kawa ayakları yere basmayan bir kahramana dönüşüyordu. Oysa geçmişte her bir Kürt emekçi, aynı zamanda bir Demirci Kawa’ydı.

4 Mart 2016'da Selahattin Demirtaş ve Osman Baydemir'in katıldığı sivil Cuma Namazı. Bu fotoğraflar bir yanda devam eden 'Hendek Savaşı" adı verilen çatışmaların olduğu döneme geldiği için tepki çekmişti. 

Newroz kürsüleri yıllardır meydanları dolduran emekçilerin gücünü göstermekten uzak. Yapılması gereken ise Newroz’u tekrar bir emekçi bayramı yapmak. 1970’li yıllarda Doktor Şivan tarafından hazırlanan afişte Newroz ateşini tutan, geleneksel Kürt kıyafetleri giymiş kadın ve erkek resmedilmiş; yanına ise aşîtî, dostî, piştgirî (barış, dostluk, dayanışma) yazılmıştı. Newroz’un asıl karakterini bu afişte ve bu kavramlarda aramak yerinde.

Dili, kültürü ve emeği yok sayılanların Newroz’u kutlu olsun. Newroz pîroz be!

Kaynaklar:

Kürt isyanlarının İslam’la buluşması, Gelenek, Özkan Öztaş (https://gelenek.org/kurt-isyanlarinin-islamla-bulusmasi)
Bugün 21 Mart: Newroz'un sahibi kim?, soL Haber, Özkan Öztaş (https://haber.sol.org.tr/haber/bugun-21-mart-newrozun-sahibi-kim-329995)
Kürt Şiiri ve Müziğinde Nevruz, Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Daimi Cengiz (https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1852334)
1996’da Sosyalist İktidar Partisi, Gelenek, Ayşe Güresin & Handan Gürler (https://gelenek.org/1996da-sosyalist-iktidar-partisi/)
90'lardan bugüne Newroz manşetleri, Yeni Yaşam, Tolga Güney (https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/235570)