ÖMK Meclis'te, eğitimciler meydanlarda: Kanun ne getiriyor, ne götürüyor?

MEB-Külliye işbirliğiyle hazırlanan Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun Meclis görüşmeleri sürerken, eğitim emekçileri teklife tepkili. Kanunda mesleği güvencesiz hale getiren pek çok madde var.

Haber Merkezi

TBMM Genel Kurulu'nda AKP'nin hazırladığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Bugün teklifin maddelerinin oylanması beklenirken, dün Meclis'e yürümek isteyen öğretmenlerin önü polis tarafından kesildi. Polisin biber gazlı saldırısı sonrası oturma eylemi yapan sonra tekrar yürüyüş yapmak isteyen Eğitim-Sen'li 11 öğretmen gözaltına alındı. Sendika, kanunun Meclis'te olduğu süre boyunca eylem kararı aldı. Bazı milletvekilleri de öğretmenlere destek verdi. Gözaltına alınan öğretmenler bu sabah saatlerinde serbest bırakıldı.

Eylemlerde öğretmenler "Tarikata değil, öğretmene bütçe", "Öğretmen düşmanı Yusuf Tekin istifa", "Meclis, ÖMK’yı reddet" sloganları attı. 1. Meclis önünde konuşma yapan Eğitim–İş Sendikası Başkanı Kadem Özbay, "Tarikat ve cemaatler için STK diyorlar ama herkes neyin ne olduğunu biliyor. İktidar oldum diye kendini devletin sahibi sananlara sesleniyoruz, hakları gasp etmenize izin vermeyeceğiz. Öğretmenlik mesleğinin diploması yok sayılıyor. Bu kendi memurunu seçmesi demek" ifadelerini kullandı.

'Neden eğitim fakülteleri var?'

ANKA'nın haberine göre, görüşmeler sırasında DEM Parti Grubu adına söz alan Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, "Buna Öğretmenlik Mesleği Kanunu demek ne yazık ki mümkün değil, bu tam olarak 'Öğretmenlik Mesleği Kıyım Kanunu.' Milli Eğitim Akademisi diye bir şey kuralım diyorsunuz. Ne işe yarayacak bu akademi diyoruz, diyorsunuz ki 'Nitelikli öğretmen yetiştirilmesini sağlayacak.' O zaman madem ki bu sağlanamıyor neden eğitim fakülteleri var?" dedi. Fakültelerin by-pass edilerek asıl amaçlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni uygulayacak yandaş kadroların yetiştirilmek istendiğini belirten Altın, bu yolla muhalif herkesin sistem dışına itileceğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir'se, kanunun daha önce Anayasa Mahkemesi'nden döndüğünü hatırlatarak, "Anayasa sizi bağlamıyor mu? Sayın Bakan geçen ay 'Biz yasayı hazırladık imza sürecini Meclis'te takip edecekler dedi.' Siz imza sürecini takip edenlersiniz. Siz de imzalayanlarsınız, sizin göreviniz o kadar. Yasanın hangi maddesine baksanız hukuk devletinin ayaklar altına alındığını görüyorsunuz. Hangi disiplin kurulunu nasıl seçeceğiniz hangi öğretmene hangi cezayı uygulayacağınız var mı bu yasada?" diye konuştu. Emir, Meclis dışındaki protestolara da dikkat çekerek, öğretmenlerin yürüyüşünün engellenmesine tepki gösterdi.

Saadet Partisi Grubu adına söz alan Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da "Temel sorun eğitime özel sektör işletme, kâr-zarar mantığıyla bakılmasında. Maalesef ki ülkemizde en fazla eğitim fakültesi mezunu piyasada boş gezdiği halde bunlara biraz daha yenisi eklenerek yeni işsiz öğretmenler ordusu ortaya çıkarılacak" dedi.

Sendikalar 5 dakika dinlendi

Kanun görüşmelerin yapıldığı komisyona eski Milli Eğitim Bakanı da olan AKP Ordu milletvekili Mahmut Özer başkanlık etti. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bu süreçte sessizliğe gömüldü, sosyal medya paylaşımları yapmakla yetindi. Toplantılarda eğitim sendikaları temsilcilerine yalnızca 5 dakika söz verildi. Sendika temsilcileri teklifle öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını, kendilerinin görüşü alınmadan hazırlanan kanun teklifinin geri çekilmesi gerektiğini dile getirdi.

Atanmak için yeni şart: 2 yıl hazırlık eğitimi

Kanun ile Milli Eğitim Akademisi kurularak öğretmen atamalarında akademi eğitiminden geçme şartı getirilecek, eğitim fakülteleri bu yolla devre dışı bırakılacak.

KPSS puanlarına göre kamuda istihdam edilecek öğretmenler belirlenen sayıya göre Milli Eğitim Akademisi’nde “öğretmen adayı” olarak 3 ya da 4 dönem sürecek olan hazırlık eğitimine tabi tutulacaklar.

Bu süre boyunca sadece genel sağlık sigortası yapılacak olan "öğretmen adayları" asgari ücretten de düşük bir tutara denk gelen ödemeyle geçinmek zorunda kalacaklar. Teklifte yapılacak ödemenin (18 bin 650) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile (Temmuz 2024 için bu miktar: 0,907796) çarpımı sonucu bulunacak tutarda olacak.

Eğitim emekçileri atamalarda mülakatın kaldırılmasını talep ederken bu kez karşılarına çıkarılan Akademi eğitimi şartıyla diplomalarının yok sayıldığına dikkat çekiyor.

Öğretmene geri hizmet tehdidi

Müfettişlerin vereceği kararlarla öğretmenleri Akademi eğitimine alınabilecek ve burada “başarılı” sayılmazlarsa meslekten alınıp geri hizmetlerde görevlendirilebilecekler. Kanunla öğretmenlere yeni disiplin cezaları ve yeni görevlendirmeler de getiriliyor.

Angarya niteliğinde yeni görevler

Kanun, öğretmenlerin yürütmekle görevli oldukları işlere “nöbet tutmak, merkezî veya mahallî yapılan sınavlarda görev almak, kurul ve komisyonlara, tören ve toplantılara, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ile kulüp faaliyetlerine katılmak” gibi işleri de ekliyor. Böylece öğretmenlerin yıllardır ücret ödemesi talep ettiği bu görevlere ücret ödenmeyebilecek.

Ayrıca hafta içi mesai saati dışında ve hafta sonu yapılacak toplantılara da katılım zorunluluğu geliyor. Bu madde ifade edilen “öğrencilere yönelik etkinlikler” ifadesi ise ÇEDES ve benzeri uygulamalara yol açıyor. Öğretmenlerden öğrencileri cami veya dini etkinliklere götürmesi istendiğinde itiraz imkanı kalmayacak.

Görme engelli öğretmenler de kanun teklife tepkili

AKP’nin Meclis'e sunduğu yeni Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi görme engelli öğretmenler açısından da riskler barındırıyor. Eğitimde Görme Engelliler Derneği (EGED) mevcut öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde “engelli öğretmen ataması” şeklinde bir bölüm olduğunu ancak Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağında, engelli öğretmen atamalarına dair özel bir bölüm bulunmadığını belirtti.

Taslakta rotasyondan muaf tutulması gereken engelli öğretmenler ve özel eğitim okullarında görev yapan öğretmenler konusunda net bir düzenleme bulunmuyor.