PKK'nin fesih kararının ardından "Siyasi mücadele yöntemi olarak silah devre dışı kaldıysa, o zaman demokratik siyaset yolu devreye girer" açıklamasında bulunan Öcalan'ın avukatı Sarıca, Kürtlerin siyasi mücadelesinin önünde herhangi bir engelin kalmaması gerektiğini söyledi.
Haber Merkezi
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından önce ateşkes ilan eden, sonra 5-7 Mayıs'ta kongresini topladığını duyuran PKK, geçtiğimiz günlerde silah bırakma ve fesih kararını açıkladı.
İmralı sürecinin nasıl devam edeceğine dair belirsizlik ve tartışmalar devam ederken, Öcalan'ın avukatı Rezan Sarıca gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.
'Siyasi mücadelede yer alma istekleri, iddiaları var'
"Siyasi mücadele yöntemi olarak silah devre dışı kaldıysa, o zaman demokratik siyaset yolu devreye girer" diyen Sarıca, siyaset hakkına yönelik herhangi bir engelleme olmaması gerektiğini belirtti.
Sarıca, "eski sürecin parametrelerinden olan Terörle Mücadele Kanunu'nun" kaldırılması gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Bu sürecin içerisinde yer alanların siyasi mücadelede yer alma istekleri, iddiaları var. Dolayısıyla yargılanmayacakları, özgür siyaset yürütebileceklerine dair güvence istenildiği anlaşılıyor. Bu da yasal ve yasal değişikliklerle olacak bir şey. Haliyle Meclis'in üzerine fazla bir iş düşüyor."
"PKK artık yoksa, o zaman bundan kaynaklı tutsak edilen binlerce siyasi mahpusun hızlı adımlarla özgürlüklerine kavuşması gerekiyor" diyen Sarıca, tutuklamalara gerekçe olan PKK'nin ortadan kalkmasını neden gösterdi.
'Kürtler hukuken hala yok hükmünde'
Sarıca, "Kürtlerin hukuken hala yok hükmünde olduğunu" söyledi ve "Bu süreçte Kürtlerin doğal varlığına hukuki varlığının da eklenmesi gerekiyor ki demokratik bir yaşama kavuşma ihtimalleri de olsun. Güvenceye kavuşabilsinler" ifadelerini kullandı.
Öcalan'ın "hukuki varlık" ifadesiyle kastının eşit yurttaşlık olduğunu aktaran Sarıca, şöyle konuştu:
"Yani anayasal vatandaşlık yaklaşımı söz konusu. Haliyle bu mesele aynı zamanda anayasal bir sorun. Çünkü köklü bir mesele, köklü bir sorun. Devletin bütün mekanizmaları inkara dayalı bir şekilde kurulmuş, inşa edilmiş. Eğer süreç barış ve demokratik toplumla taçlanacaksa, o zaman bütün yapıların da demokrasi ilkesiyle kendisini dönüştürmesi gerekiyor. Bu süreçte en önemli şeylerden bir tanesi de Kürtlerin ortaya koyacağı siyasi mücadele modellerine karşı inkar siyasetinin yeniden farklı kavramlarla ve araçlarla devreye girmemesidir. Bu süreci asıl sabote edebilecek yaklaşım bu olur."
'Kürtlerin siyasi mücadelesinin önünde herhangi bir engelin kalmaması gerekiyor'
"Kalıcı barış" ve "demokratik çözüm" için günümüze kadarki süreçte oluşan olumsuzlukların ortadan kalkması gerektiğini söyledi ve atılması gereken adımlara ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Somuta indirirsek, siyasi mahpusların özgürlüğüne kavuşması lazım. Onun dışında Kürtlerin siyasi mücadelesinin önünde herhangi bir engelin kalmaması gerekiyor. Kayyımların devreden çıkması, yerine kayyım atanan belediye eş başkanlarının görevlerine dönmeleri gerekiyor. Kürt'ün seçmiş olduğu seçilmişleriyle birlikte toplumsal ve siyasal yaşamını sürdürmeye devam etmesi gerekiyor. Sayın Öcalan’ın dediği gibi bundan sonra siyasi ve hukuki bir zeminde sürecin yürümesi gerekiyor. Bunun da önemli zeminlerinin başında İmralı geliyor. İmralı, Mezopotamya ve Anadolu halkları arasında kadim bir barış köprüsüne dönüştürülmelidir."
Öcalan'ın avukatından Bahçeli'ye övgü, sosyalistlere 'eleştiri': 'Bahçeli'nin sergilediği yaklaşımı sergilemediler' | ![]() |