Murat Kurum'un esas rakibi İmamoğlu değil, bizzat kendisi

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı Murat Kurum, sürekli birtakım vaatler sıralıyor, sözler veriyor. Oysa hepsini yalanlayan, CHP'nin adayı değil: Bizzat kendi geçmişinde yapıp ettikleri.

Haber Merkezi

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı Murat Kurum’un vaatleri sık sık eleştiri konusu oluyor.

Kurum'un vaatleri arasında kentsel dönüşüm, raylı sistemin geliştirilmesi, Esenler ve Harem otogarlarının taşınması, otoparkların ücretsiz olması, taksi sorununun çözümü, kreş yapımı, kişi başına düşen yeşil alanının yükseltilmesi gibi konular var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı döneminde, "çılgın proje" olarak adlandırılan Kanal İstanbul’u, “Türkiye'yi dünyada lider ülke yapacak bir projedir” sözleriyle savunan Kurum’un vaat ya da projeleri arasında Kanal İstanbul yer almıyor. Kurum sık sık trafik, metro hatları, kentsel dönüşüm vb. konularda sanki iktidar partisinden milletvekili değilmiş gibi vaatlerde bulunuyor.

En son açıkladığı "aile kart" uygulaması sebebiyle, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aralarında polemik yaşanmış ve İmamoğlu "kopyala-yapıştır vaatler" demişti.

Depremdeki yıkımın sorumlusu deprem sorununu çözeceğini söylüyor

22 yıllık AKP iktidarında İstanbul depremine ilişkin adım atılmaması sebebiyle kaygı içinde olan yurttaşlara eski Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Kurum, İBB Başkanı olduğunda sorunları çözeceğini öne sürüyor.

"16 milyon İstanbullu için" yola çıktığını söyleyen Kurum, kentin deprem sorununu çözeceğini vaat ediyor. Oysa Türkiye'nin yaşadığı en yıkıcı deprem sırasında imar faaliyetlerinden sorumlu olan en yetkili isim Murat Kurum'du. Deprem bilimcilerin uyarılarına rağmen 6 Şubat depremlerinden etkileneceği bilinen illere yönelik Kurum döneminde yapı stokunu iyileştirmeyi hedefleyen bir çalışma yapılmadı.

Yine de Kurum, sanki geçmiş yokmuşçasına “650 bin konut dönüşecek; dönüşüm bilimin ışığında olacak” sözünü İstabullulara verebiliyor.

Kiralar onun bakanlığında arttı, İBB başkanlığında düşecekmiş

Kira fiyatları da en fazla Murat Kurum'un bakanlığı döneminde yükseldi. Ancak Kurum, kaydedilen her rekorun ardından artışların "suni" olduğunu savundu ve "yakında düşecek" dedi. Kurum, 5 yıl oturduğu bakanlık koltuğundan kalkalı 9 ay oldu ancak sözünü ettiği "düşüş" hâlâ gerçekleşmedi. Öte yandan fahiş kira artışları alım gücü zaten düşük olan yurttaşları zorlamaya devam ederken, Kurum döneminin icadı olan göstermelik "yüzde 25 zam sınırı" da uygulanmıyor.

Kurum, İBB seçimini kazanırsa 100 bin sosyal konut yapacaklarını ve sosyal konutlar sayesinde de kiraların düşeceğini düşünüyor.

Eşi RTÜK'te, eniştesi AFAD'da ama haksızlık etmeyecekmiş

Murat Kurum'un soyadı RTÜK'te dikkat çeken kadro artışıyla gündeme gelmişti. Sekiz daire başkanının olduğu RTÜK'te 46 daire başkan yardımcısı olduğu fark edilmiş, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, bu isimlerden birinin Murat Kurum'un matematik öğretmeni olan eşi Şengül Kurum olduğunu duyurmuştu.

Öte yandan depremlerin ardından yetersiz müdahalesiyle tartışma konusu olan AFAD'da iktidara yakın isimlerin akrabalarının müdürlük yaptığı ortaya çıktı. Onlardan biri de Murat Kurum'un kız kardeşinin eşi olan Ahmet Nehar Poçan'dı. Poçan, 2019'da dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun onayıyla Emniyet Genel Müdürlüğü İnşaat ve Emlak Dairesi'ne daire başkanı olarak atanmıştı. Poçan, Eylül 2022'de yine Soylu tarafından vekaleten atandığı AFAD'a, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ocak 2023'te asaleten atandı.

Kurum AKP’li bürokratların pek çok farklı kurumdan aldığı ‘huzur hakkı’larını ve belediyelerde ‘çalışan’ bankamatik memurlarını da unutup “Biz, boş zamanlarında belediyeye uğrayanlardan olmayacağız. Şu anki İBB yönetiminin haksız yere işten çıkardığı tüm çalışanları işe geri alacağız. Çalışanlarımızı da işten çıkarmayacağız” dedi. İmamoğlu'nun İBB Başkanı olmasının ardından işten 'bankamatik memuru' olduğu gerekçesiyle çıkarılan işçiler olmuştu. İşten çıkarılanlar suçlamaları kabul etmemiş, dava süreci başlatmış aynı zamanda da eylemler yapmıştı.

2023’ün Ekim ayında Meclis’te kamuda birden fazla maaş alan kamu görevlilerinin araştırılması önergesi Saadet Partisi tarafından teklif edilmiş, AKP-MHP oylarıyla reddedilmişti.