Muğla’da çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika ve meslek kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşturulan Emek ve Demokrasi Güçleri, dün “Adalet ve Demokrasi” eylemi gerçekleştirdi. Platformun çağrısıyla Akyol Pazar Yeri’nde bir araya gelen yurttaşlar önce şehir merkezindeki Sınırsızlık Meydanı’na, oradan da Muğla Adalet Sarayı’na yürüdü.
'Meşru değilsiniz!'
Muğla Adalet Sarayı önünde platform adına açıklama yapan Haluk Özsoy, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri görevden alan yargı kararına değinerek, ''hukukun üstünlüğünü'' savunacaklarını vurguladı ve şöyle konuştu:
“Goca Muğlalılar Meydana Çıktı. Her yurttaşın hakkı olan eşit, adil, demokratik ve özgür bir yaşamı kurmak için yola çıkıyoruz. Artık olmamız gereken yerde yani meydanlardayız ve hep bir ağızdan hakikati haykırıyoruz: Toplum sözleşmemizi ihlal ettiniz. Bağımsızlığımızın bir kısmından hukukun üstünlüğü güvencesiyle vazgeçiş akdimize ihanet ettiniz. Artık meşru değilsiniz!
Emre amade yargı kararlarını kullanarak demokratik yapılara yönelttiğiniz darbe girişimlerinizle gayrı meşrusunuz. Demokratik değerler, hukukun üstünlüğü ve eşit bir hayatı yaratmak için alanlarda olacağız ve güzel yarınlara olan inancımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Hep birlikte geleceğe yürüyelim.”
'Artık isyan ediyoruz'
Marmaris Kent Konseyi yöneticilerinden Halime Şaman da hukukun siyasetin güdümünde olmaması gerektiğinin altını çizerek, ''Adaletin sakatlanması, açlık sınırının altında asgari yaşamlar toplumsal barışın ortadan kalkmasına yol açacak ciddi bir tehdit. O yüzden biz bu ülkenin geleceğinden, iyiliğinden, güzelliğinden yana olan insanlar gidişattaki vehameti görüp üzerimize düşeni yapmak, halka başka türlü bir hayatın mümkün olduğunu söyleyebilmek için yola çıktık. Bize dayatılan köleliğin farkındayız ve artık isyan ediyoruz. Dolu dolu haykırıyoruz, yeter'' dedi.
'Burada bir çoban ateşi yakıldı'
Üç kilometreden fazla mesafeyi kapsayan yürüyüş boyunca Muğla esnafı ve çevredeki vatandaşlarda alkışlar ve sloganlarla eyleme destek verdi. Eyleme destek veren esnaf Veysel Sönmez, şöyle konuştu: “Şu anda bizim de burada değil, orada olmamız lazımdı. Maalesef hayat koşulları. Dükkanı kapatamadık. Gönlümüz orada ama. Burada çok gür bir çoban ateşi yakılmıştır. Bu çoban ateşinin memleketin dört bir tarafına yayılması gerekir ki; memleket aydınlansın. İktidar sahipleri dahi ülkede tek bir şeyin iyiye gittiğini söyleyemiyor. Ekranlardan Allah rızası için, bir tane yüz güldürecek habere hasret kaldık. Gücü ellerinde bulunduranlar sürekli tehdit, tehdit… Nereye kadar? Ama bu kalabalık gösteriyor ki; artık bıçak kemiğe dayandı. Görüyorsunuz: Goca Moğlalılar, 'yetti gari' diyor.”