Alkışlarla karşılanan not artırımının satır arasından emeğe saldırı çıktı. "İstikrar" için asgari ücretin gerçekleşen değil, beklenen enflasyona göre zamlanması istendi.
Haber Merkezi
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody's Türkiye raporunu yayımladı. Kurum, Türkiye'nin kredi notunu iki kademe birden artırarak "B1"e yükseltirken, görünümünü ise "pozitif" olarak korudu.
Not artırımına gerekçe olarak asgari ücrete yıl ortasında zam yapılmaması, azalan tüketim, enflasyondaki düşüş eğilimi, yavaşlayan kredi büyümesi ve azalan dış açık gösterildi.
Açıklamada, aralık ayı itibarıyla enflasyonun yüzde 45'in altına düşeceği öngörülürken, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 38'den yüzde 30'a düşürüldü.
Ekonomi yönetimi kararı "başarı" olarak duyurdu, piyasa iktisatçıları sermaye akışının hızlanacak olmasına sevindi.
Coşkuyla karşılanan Moody's karar metnindeki bir ayrıntıysa emekçiler için daha da karanlık günlere işaret ediyor.
"Ücretlerin geriye dönük endekslenmesi uygulamasını sona erdirmek reformlar için olumlu olacaktır."
Metinde iki defa geçen bu ifadeyle ücret ayarlamalarının gerçekleşen değil, beklenen enflasyona göre yapılması gerektiği kaydediliyor.
Yani 2025'te enflasyonun yüzde 30 civarında olacağını öngören Moody's, yıl sonunda yapılacak asgari ücret artışında da bu oranın baz alınmasını istiyor.
Merkez'e göre yüzde 25, hükümete göre yüzde 15
Moody's'in "beklenen enflasyon" tavsiyesinde baz alınabilecek bir diğer veri Merkez Bankası'nın beklentisini gösteren piyasa katılımcıları anketi. Anketin Haziran sonuçlarına göre, piyasaların 2025 sonu enflasyon beklentisi yüzde 25,5.
Eğer "beklenen enflasyon" için hükümetin Orta Vadeli Planı'ndaki hesaplama esas alınırsa da emekçileri bekleyen zam sadece yüzde 15,2 olacak.
Moody's'in önerisi ilk değil. Türkiye'de asgari ücretin bir sonraki yılın enflasyon beklentisine göre zamlanmasını en sık dile getiren kesim patronlar.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, 8 ay önce verdiği bir demeçte ''piyasa dengesine'' işaret ederek, ''Asgari ücret bu konuda mevcut politikalar ve hedeflenen enflasyon olarak dikkate alınarak kurulan dengeleri bozmayacak şekilde belirlenmeli'' demişti.
soL yazarı Oğuz Oyan, İTO Başkanı ile iktidarın aynı dilden konuştuğuna dikkat çekerek "beklenen enflasyon" uygulamasının fiilen başladığına işaret etmişti: