Mitolojiden modernizme Arachne’nin hikayesi

Tanrıların her yenilgisinden büyüyen insanlık emekçilerin suretinde kendisini göstermeye devam eder. Velazquez açısından da büyüleyici olan budur.

Fide Lale Durak

Diego Velazquez, 1657, “İplikçiler”, Prado Müzesi

İspanyol İmparatorluğu, 16. yüzyılın sonları itibariyle güç kaybetmeye başlamış, ilk defa barış anlaşmaları yapmak zorunda kalmıştı. Kral’ın gücünün giderek azalmakta ve buna bağlı halkın gündelik hayatında da değişimler yaşanmaktaydı. Velazquez böyle bir İspanya’da saray ressamıydı. Sipariş olan resimlerinin dışında halkın gündelik hayatını konu edindi. Velazquez, hemen hemen tüm gündelik hayat resimlerinde bir taktik izledi; kendinden önceki dönemlerde, özellikle Rönesans’ta resme konu edilmiş mitolojik ve dini hikayeleri de ekleyerek resimlerinde katmanlar oluşturdu. Böylece hikayelerin sürekliliğindeki farklılıklara dikkat çekerek çağının değişimini daha çok hissedilir hale getirdi.

Velazquez, “İplikçiler” resmini de benzer yaklaşımla ele alarak iki ana sahne üzerine kurar. Ön tarafta iplik eğiren ve yumak saran kadınlar, arka planda Tanrıça Athena’ya kafa tuttuğu için cezalandırılan dokumacılığı ile ünlü, ölümlü Arachne. Velazquez’in ön tarafta kurduğu sahnede üç kuşak kadın bir arada çalışır. Yaşlı olan eğirme makinesinin başında tecrübesini konuşturur, genç kadınlar ise yumak sarmak gibi diğer işleri yapar. Kadınların yerleşiminde ve jestlerinde ip eğirmeyi sanatsal hale getiren bir estetik vardır. Gençler, tecrübeli olanın etrafında yuvarlak oluşturacak biçimde yerleşmişlerdir. Yaşlı kadının çıkrık makinesinin devamı gibi uzanan bacağı ile ona eğilen genç kadın resmin sol tarafında bir aks oluştururlar. Sırtı izleyene dönük olan beyaz gömlekli genç kadının zarif ip sarışı, çalışmak için konforsuz ama resmin sağ tarafına kazandırdığı hareket bakımından estetik bir seçimdir. Velazquez’in gündelik hayatı ele alış biçimi 19. yüzyılda Courbet’nin resimlerine ve onun gerçekçiliğine de ışık tutacaktır. Hatta seyirciye sırtı dönük ip saran bu kadının hareketi, Courbet’nin “Buğday Eleyen Kadın” resminde tekrar karşımıza çıkacaktır. Mitolojik bir hikâyede tanrısallığı ya da kahramanlıkları yüceltmek için tercih edilen estetik bu kez çalışanların gündelik hayatını anlatmak için kullanılmaya başlanmıştır. 

Diğer taraftan dokumacılık Antik Yunan’dan beri kadının sosyalleşebilmesine yarayan bir uğraştır. Homeros’un Odysseia’sında, Odysseus’un karısı Penelope’un dokumacılık yeteneği sanatsallığı ile övülür. Hikayede, Penelope Odysseus’a dokuma becerisi sayesinde 10 yıl boyunca sadık kalabilmiştir. Bu yüzden dokuma, kadının sadakati ile özdeşleşen bir kadın uğraşı olarak görülür ve Tanrıça Athena ile temsil edilir. Velazquez’in resmin arkasında duvara asılı halılarda ele aldığı hikâyede de Arachne, dokumacılığı ile ünlü, perilerin bile onu dokuma yaparken izlemekten keyif aldığı bir kadındır. Ancak Arachne yeteneği konusunda Athena’ya meydan okuyacak kadar da kibirlidir. Athena, yaşlı kadın kılığına girerek Arachne’yi Tanrıçaya boyun eğmesi konusunda uyarır ama ikna edemez. Sonunda dokumacılık konusunda Arachne ile yarışmayı kabul eder. Athena, duvar halısına Poseidon’u yenerek şehre kendi adını verdiği (Atina) rekabetin öyküsünü işler. Arachne ise her şeye gücü yeten, erdemli tanrılar yerine kılık değiştirerek ölümlü kadınları kandıran, tecavüz eden tanrıları (genellikle Zeus ve Poseidon) duvar halılarına taşır. Athena, Arachne’nin işlerinde kusur arar ama bulamaz. Bunun üzerine öfkelenerek dokumaları kendi elleriyle parçalar ve Arachne’yi cezalandırarak bir örümceğe dönüştürür. İronik bir şekilde Arachne’nin kalan yaşamı dokumacılığa hapsedilir ve örümcekgillerin latince adı Arachnida da buradan gelir.

Arachne’nin hikayesinde, Tanrılara başkaldırının cezasız kalmayacağı bir mesaj vardır ama bir taraftan da (Prometheus’un öyküsünde olduğu gibi) sınırlarını aşan ve Tanrıları yenen ölümlünün büyüklüğü de anlatılır. Velazquez duvar halısında bu hikâyeye yer verirken bir taraftan da kendisi için Tanrı kadar büyük olan bir sanatçıya gönderme yapar. Titian’ın “Europa’ya Tecavüz” resmini, duvar halısında Arachne ve Athena’nın arka planı olarak kullanır. Titian’ın resminde, Zeus’un beyaz boğa kılığına girerek Europa’yı kandırdığı hikâye ele alınmıştır. Velazquez’in bu resmi kullanmasında hem Arachne’nin Athena’ya olan başkaldırısı desteklenmiş hem de resme Velazquez kendi sanatsal başkaldırısını hissettireceği ince bir derinlik katılmıştır. 

Mitolojik hikayelerdeki Tanrı Krallar yavaş yavaş burjuvalara dönüşmüş, yetenekli ip eğiriciler ise çalışmaya devam etmiştir. Dönem değişmektedir. Tanrıların her yenilgisinden büyüyen insanlık emekçilerin suretinde kendisini göstermeye devam eder. Velazquez açısından da büyüleyici olan budur. Kralın gitmekte olduğunun farkındadır, tıpkı duvarda asılı olan halı gibi arka planda kalacaktır.