Mayıs ayı boyunca birçok sanatçının konserleri göstermelik sebeplerle iptal edilirken Metin Kahraman, Peyk solisti İrfan Alış ve Moğollar’ın kurucularından Cahit Berkay'a yaşanan gelişmeleri nasıl yorumladıklarını sorduk.
Metin ve Kemal Kahraman’ın ayın 17’sinde Muş’ta turne başlatmaları bekleniyordu. Fakat yeni albümün tanıtımı için düzenlenecek olan turne Valilik tarafından turnenin başlamasına bir gün kala, 16 Mayıs’ta iptal edildi.
Valilik ilk etapta yasak için bir gerekçe sunmazken, konser günü “salonun uygun olmadığını” öne sürdü. Konuya ilişkin yorum yapan Metin Kahraman, “Öncesinde de biliyorsunuz bu yasaklamalar bizim karşılaştığımız uygulamalar, daha önce hem Beşiktaş’ta hem de Kadıköy’deki benzer etkinliklerimize müdahale edildi.” dedi.
'Bunlar aynı zamanda yaşam tarzımıza da düşman'
Sanatçılara dönük baskıların giderek arttığını ifade eden Kahraman, “Bunlar aynı zamanda yaşam tarzımıza da düşman, farklı kültürlere, dillere karşı tahammülleri yok, amaçları toplumu tektipleştirmek” dedi.
Seçimlerin yaklaşmasıyla baskıların arttığının altını çizen Kahraman, “İktidar zorlandıkça bütün demokratik çevrelere baskı uyguluyor” dedi. Yasaklanan festivallere dikkat çeken Kahraman, “Gerekçeler de çok ilginç, ‘Bizim ahlâkımızı bozuyor bu tür sanatçılar’ deyip konserleri yasaklayabiliyorlar, belediyeler etkinliklerini iptal edebiliyorlar. Tiyatrolar aynı şekilde iptal ediliyor ve sanki kamuoyundan böyle bir talep geliyormuş gibi davranarak bu tartışmayı canlı tutmaya çalışıyorlar” dedi.
Konser yasaklarının aynı zamanda bir ekonomik cezalandırma olarak da kullanıldığını ifade eden Metin Kahraman, “Pandemi sırasında 100’ün üzerinde müzisyen geçim sıkıntılarından dolayı yaşamına son vermişti. Tam da pandemi sonrasında ‘rahatlayacağız, konser verebileceğiz’ gibi düşünürken bu sefer de baskılar, müzik yasakları, konser yasakları geldi.” dedi.
Cahit Berkay: Bahaneleri hazır, kıyafet üzerinden namus ölçmeye kalkıyor
Moğollar’ın kurucularından Cahit Berkay’sa hali hazırda sanat düşmanları için en kolay hedefin müzik olduğunu söylerken “bahaneleri de hazır, biri kalkıyor onun kıyafeti üzerinden namusunu ölçmeye kalkıyor, öbür taraftan etnik yapısına bakıyor, ‘senin dilin yasaktır’ diyor. Ne hakla olabilir bu? Devletin gücünü almış böyle kullanıyorlar, ancak kim susturabilir şarkıları türküleri?” dedi.
Bu yasakların arkasında sanatı tamamen susturma amacı olduğunu ifade eden Berkay, “Bu Taliban kafası, nedir yani, bu adamlar hiç mi yaşamıyorlar bu dünyada? Yaşamın onlara sağladığı konforu sonuna kadar kullanıyorlar, ama birlikte yaşamda, dünyada bir paylaşım vardır! Tamam sevmezsin etmezsin, ama benim sevdiğim şeyi sen neye dayanarak yasaklarsın?” dedi.
Berkay son yasakların seçimin yaklaşmasıyla gündeme geldiğine işaret ederken, “Ben 75 yaşındayım, çok şey gördüm, ama böylesini görmedim, bu vatan sevgisi, yurt sevgisi her zaman üstündü, ama bunlar burayı da sevmiyorlar.” dedi.
İrfan Alış: Her bahanede konserleri kısıtlıyorlar ama müteahhitlerine iş durdurtmuyorlar
Peyk grubunun solisti ve Olta Dayanışma projesinin yürütücülerinden İrfan Alış’sa yasakları “genel bir politika” olarak değerlendirirken, “Bu iktidarın istediği aslında hiçbir konserin yapılmaması. Bunu yapamıyorlar, çünkü çoğunluk değiller, bunun yerine de kendi bölgelerinde kendi tabanlarına bir sinyal yollamaya çalışıyorlar yasaklarla.” dedi.
Konserlerin sadece sanatçı için değil, bu alanda çalışan birçok emekçi için gelir kaynağı olduğuna işaret eden Alış, “Her bahanede konserleri kısıtlıyorlar, ama o ‘konserleri kesin’ dedikleri zaman müteahhitlerine iş durdurtmuyorlar, onlar da yeşilleri kazmaya, sit alanlarına otel yapmaya, ormanları maden ocaklarına çevirmeye ara vermiyor. Sanki müzik yapmayı bir meslek gibi bile görmüyorlar.” dedi.
Alış şöyle devam etti:
“Kimisine Ahmet Kaya’ya yaptıkları gibi linç uyguluyorlar, Aynur Doğan’a dönük kampanyada olduğu bu, ancak bu sefer Serdar Ortaç yok, başka bir şahıs var. Sosyal medyada böyle ‘poşet’ tipler var, onları kullanıyorlar, çeşitli partileri kullanıyorlar Zafer Partisi gibi, amaçları ulusalcıları çalmak. Müzikten anlamaz, sanattan anlamaz, Aynur Doğan’ın ne olduğunu bile bilmeyen tipler çıkıp, ‘E bu PKK’lı’ diyor.”
“İktidar emeklisine ne yapıyorsa müzisyenine de aynısını yapıyor” diyen Alış, “Kendimizi özel bir muamele görüyormuşuz gibi görmüyorum. 2,5 bin liraya geçinmeye mahkûm edilmiş, kirada oturan bir emeklinin yaşadığı sorun çok daha ağır. Bu ülke bu hale geldi, bundan nasıl kurtuluruz buna bakmak gerekir.” ifadelerini kullandı.