Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın son Enflasyon Raporu'na ilişkin sunum yaptı. Kavcıoğlu 2021 sonu enflasyon tahminini yüzde 14,1'den yüzde 18,4'e yukarı yönlü güncellediklerini duyurdu.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu'nun konuşmasından satır başları:
"Varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması bazı ülkelerde büyüme görünümünü olumsuz etkiledi.
Emtia fiyatları bir önceki rapor dönemine göre artmakla birlikte enerji ve enerji dışı fiyatlar farklılaşıyor.
Ticari kredi faiz oranlarındaki düşüşün etkisiyle önümüzdeki dönemde krediler sabit sermaye yatırımlarını daha fazla destekleyecektir.
Önümüzdeki dönemde rezerv birikiminin devam etmesini amaçlıyoruz.
15 Ekim itibarıyla rezerv miktarımız 126 milyar dolara yükseldi. Para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek için rezerv birikiminin devamını amaçlıyoruz.
Önümüzdeki dönemde krediler yatırımları daha fazla destekleyecek.
İhracatın desteğiyle yıllık cari açıkta iyileşme sürecek.
Gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki belirleyici etkisi tüm dünyada önemini korumakta. Bu eğilimi Türkiye'de de gözlemliyoruz.
Petrol fiyatlarında son artışlarda arz sıkıntıları belirleyici oldu.
Petrol fiyatı tahminimizi 2021 için 70,8 dolara, 2022 yılı için 77,5 dolara yükselttik.
Enflasyon tahmini 2021 yıl sonu için yüzde 14,1’den yüzde 18,4’e yükseltildi.
Enflasyonun 2021 sonunda yüzde 18,4 olacağını, 2022'de yüzde 11,8, 2023'de yüzde 7'ye gerileyeceğini, orta vadede yüzde 5'te istikrar kazanacağını düşünüyoruz.
Politika faizinde yaptığımız aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı kurul tarafından değerlendirilmiştir.
Cari açığın kapanması noktasında önemli bir fırsat Türkiye'nin önüne gelmiştir. Cari açığın kapanmasının temeli de kur artışını sağlayarak değil, böyle bir hedefimiz yok. Cari açık, Türkiye'de uzun yıllardır yüzde 5 hedeflenerek büyüme ve büyümenin finansmanı sağlanmaya çalışılmıştır. Bu nedenle büyümenin sürdürülebilir finansmanı için yurt dışı kaynak ihtiyacı sorun olmuştur. Bu da Türkiye'de finansal istikrarla çelişkili bir durum olmuştur. Cari açığın kapatılması üretimden geçiyor.
'Yüzde 5 cari açık, yüzde 5 büyüme ve yüzde 5 enflasyon politikası fiyat istikrarı ile çelişmiştir'
Türkiye'nin üretimini artırıp tedarik ve üretim sıkıntılarının yaşandığı ortamda bu fırsatı kaçırmaması lazım. Merkez Bankası olarak kurla değil, bizim elimizdeki reeskont kredilerindeki faiz oranlarını düşürerek, vadeleri uzatarak ihracatın ve üretimin artması noktasında destek vermeye çalışıyoruz. Şuna inanıyoruz, cari fazla verdiğimizde finansal istikrar ve fiyat istikrarını sağlamış olacağız. Türkiye'nin uzun yıllardır uyguladığı yüzde 5 cari açık, yüzde 5 büyüme ve yüzde 5 enflasyon politikası fiyat istikrarı ile çelişmiştir, sürdürülebilir olmamıştır. Merkez Bankası üzerine düşeni yapıyor, yapmakta ve yapacaktır. Tamamen veri analizi yaparak, sahada ve firmalarla yapılan görüşmelere göre, çok büyük sipariş, çok büyük yatırım ve üretim iştahı var. Dolayısıyla ihracatı artırıp cari fazla verince Türkiye'nin finansman sorunu daha net şekilde çözülmüş olacak. Bu da fiyat istikrarını sağlamış olacaktır. Dolayısıyla, doğru yöntem, doğru yol budur. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. İnşallah bu dönem de fırsat olarak ihracatın artırılması ve cari dengenin sağlanmasıyla Türkiye fiyat istikrarını sağlamış olacaktır. Bunu yaparken parasal duruşumuzda enflasyonu ve üzerindeki riskleri gözeterek hareket ettiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Cari denge üzerinde kur artışını da diğerlerini de değerlendirmenizi önemle rica ediyoruz."