Kitap | Ender Kuş

Yazarın, oyun parklarına devasa portreler çizen yeğeninden esinlenerek yazdığı roman 'ender kuşların' özgün ve eşsiz bakış açılarını yansıtıyor. 

Nişan Mesut Oyardı

Kum parkına çizilmiş düz bir çizgi düşünün, sonra ağacın etrafında sarmallar çizerek dolaşan bir çizgi. Herhangi bir gözle bakan biri için hiçbir anlamı olmayan bu çizgiler ne ifade ediyor olabilir ki?

“Basit bir çizginin nereye varabileceğini asla bilemezsin. En harika şeyler, çoğu zaman en basit çizgilerden oluşurlar.”

Ender Kuş, okul bahçesine bazen buna benzer çizgiler çizen, bazen de gözlerini kapatıp sırtüstü yere uzanan, arkadaşları tarafından “tuhaf” bulunup dışlanan Joey’i ve onun bahçede yürüyüşünü, çizgilerini, davranışlarını gözlemleyip doğru tanımı getiren April’in hikâyesini anlatıyor. Evet, April Joey’i izledikçe sıra dışı hareketlerinin bir anlamı olduğunu, rastgele daireler çizmediğini fark eder. Joey’in bakış açısını keşfetmeye başlar. Keşfettiği bakış açısının yaşamı bambaşka bir pencereden gördüğünü hep birlikte hissederiz.

“Hayalperestler, çoğu zaman başka kimsenin görmediği şeyleri fark edenlerdir. Hiçbir şeyi umursamadıkları sanılabilir ama sonra büyüdüklerinde, Albert Einstein ya da Thomas Edison gibi dâhiler olup çıkarlar.”

Kitap, Joey gibi “ender bir kuşa” alabildiğine içeriden bakıyor. Çizdiği sarmalların içine çevresince anlaşılamamasının yükünü dolduruyor. Ne harflere ne kitaplara ne de kalemlere herkes gibi bakıyor Joey. O bir kartal gibi, keskin gözlerle ama kuşbakışı görüyor her şeyi. Çizdiği sarmallarla girdaplar yaratıp boşluğa gönderiyor sıkıntılarını.

“Mutsuzluk sarmalları… Seni mutsuz eden bir şey düşünür ve yürümeye başlarsın. Sonra daha mutsuz şeyler düşünerek yürürsün. Sonra da sadece yürümeye ve mutsuz şeyler düşünmeye devam edersin. Mutsuz şeyler sonunda uçup gidene kadar.” 

Joey’in çizimlerinin fark edilmemesinin kaynağında alışkın oldukları ve görmeyi bekledikleri şeyleri görmüyor olmaları yatıyor. Alıştığımız bakış açısının dışına çıkmak, olaylara ve çevreye farklı gözlerle bakmak (bazen bir kartal gibi kuşbakışı, bazen tırtıl gibi yere yakın) fark edemediğimiz pek çok yeni şey gösterecektir. Küçük bir çocuğun zihin dünyasını anlamak her zaman mümkün olmasa da ilk yapmanız gereken şey, dünyaya onun baktığı yerden bakmak olmalıdır.

Çömelin ve dünyaya aşağıdan bakmanın farklılığını yaşayın.

“Ne gördüğün yalnızca neye baktığına değil, nereden baktığına da bağlıdır.”

Bazı çocuklar ise diğerlerine göre “farklı” gelişirler ve bakış açıları da alışılmışın dışındadır. Ender Kuş, farklı gelişen, farklı bakış açılarına sahip bu çocuklarla cesur bir duygudaşlık denemesi. Başka çocukları da duygudaşlık kurmaya iten, sarmallarına ortak eden bir deneme. Yazarın, oyun parklarına devasa portreler çizen yeğeninden esinlenerek yazdığı roman “ender kuşların” özgün ve eşsiz bakış açılarını yansıtıyor. 

Hor görülen, dışlanan, anlaşılmayan çocuklar, bunlarla baş edebilmek için çoğu kez yaratıcılıklarını kullanmak zorundadırlar. Böyle zorluklar bazen büyük sanatçılar doğmasına yol açabilir.

“… gözünüzü açık tutun. Günün birinde, siz de bir ender kuş fark edebilirsiniz. Eğer bu olursa kendinizi şanslı sayın.”

Künye: Ender Kuş, ShelleyPearsall, Türkçesi: Azade Aslan, Günışığı Kitaplığı, 2021, 295 sayfa.