KİTAP | Çocuk

Colas Gutman’ın küçük öyküsü “Çocuk”, insanın doğadan nasıl göründüğü meselesini ele alıyor ve kendi varlığımıza ilişkin önemli bir sorgulama yapıyor.

Nişan Mesut Oyardı

Doğadaki varlıklar hakkında düşünürken onları işlevselliklerine göre değerlendiriyoruz. Ağaçlara bakınca, en iyi ihtimalle, bizim için oksijen üreten ve renkleriyle ruhumuzu şenlendiren varlıklar görüyoruz. Yaşadığımız düzen ise kereste ya da mobilya hammaddesi tanımına başvuruyor çoğunlukla.

Hayvanlar, nehirler, dağlar, denizler... Her birini, merkezinde kendi türümüzün durduğu bir bakış açısıyla “yarar elde etme kıstası” üzerinden değerlendiriyoruz. Bu yaklaşımın yanlışlığını geçin, kendi dışımızdaki canlılar bizleri aynı şekilde değerlendirseler ortaya nasıl bir sonuç çıkar, nasıl bir tepki veririz acaba?

Colas Gutman’ın küçük öyküsü “Çocuk”, işte bu sorunu, insanın doğadan nasıl göründüğü meselesini ele alıyor ve kendi varlığımıza ilişkin önemli bir sorgulama yapıyor.

Kahramanımız Leonard kentli bir çocuktur. Anne babası ise hafta sonları doğa yürüyüşü yapmayı, ormanda vakit geçirmeyi, şöminenin başına kurulup çay içmeyi seven insanlardır. Leonard’a göre, ailesinin yaptığı bu şeyler hayatlarına iliştirilmiş birer yama gibi durmaktadır. Bunları yapmaktansa parklarda dolaşmayı, kaldırımda yürümeyi, sinemaya gitmeyi tercih eder. Ailesinin zorlamasıyla gittiği bir orman yürüyüşünde yolunu kaybedince asıl macera başlamış olur.

Burada yazarın Leonard’ı ormanda tek başına bırakmış olmasının özel bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Kentli bir çocuk olarak Leonard’ın bildiği hayvanlar, çarşafının yüzeyine basılmış figürlerin ötesine geçmiyor. Düz kaldırımlara alışmış ayaklarına batan taşlar ise yürümesini zorlaştırıyor. Gerçek bir yüzleşme süreci başlıyor anlayacağınız.

Ormanın derinliklerinde karşılaştığı koyun, inek ve tavuk, ilk defa gördükleri bu garip yaratığı inceliyor, merakla sorgulamaya girişiyor: 

“Nesin sen?”

“Sen ne işe yararsın?”

Doğanın tamamına “işe yararlık” üzerinden bakan insana yöneltilen bu sorular, doğa ile kurduğumuz ilişkiyi sorgulatır. Sadece çocukların değil üstelik, anne babaların da sorgulamaları gereken konular vardır: 

“Neden çocuk yaparız?”

“Ne işe yararız?”

“Bir işe yaramamız gerekir mi?”

Şişe açacağı, kapak, yastık... Bunların hepsinin bir işlevi vardır. Peki, çocuk? O ne işe yarar?

Leonard, karşılaştığı hayvanlara kendini kanıtlamaya uğraşır. Matematik bilgisinden, ailedeki anlamından, ileride meslek sahibi olacağından bahseder ama tüm bunların koyun, tavuk ve inek için bir değer taşımadığı açıktır. Öyle ki, Leonard’ı sürükledikleri kurt bile hormon ve egzoz koktuğu için çocuğun yenmeye değmeyeceğini söyler. Leonard artık hiçbir işe yaramadığından emindir. Şehirde hiçbir işe yaramayan şeyler doğruca çöpe atılır. Acaba kendisi de çöpe atılacak mıdır?

Colas Gutman, çocukları ve ebeveynleri bu önemli sorularla baş başa bırakıyor.

Doğayla ilişkinize ve kendi varlığınıza ilişkin bu sorular çocuklarınıza, hayata, doğaya, kendinize ve diğer tüm canlılara bir kere daha bakmanızı sağlayacak.

Bana sorarsanız çocuk dalga gibidir ya da yakamoz, günbatımı veya gökkuşağı. Hiçbir işe yaraması gerekmez. Bakarsınız ve doyamazsınız, o kadar.