Şu koca dünyada cılız bir bedenden çıkacak minik bir sesin ne kadar önemi olabilir?

Kim duyabilir?

Kim dinler?

Bu sorular, söyleyecek bir şeyleri olan pek çoğumuzun aklından geçip de sözümüzü sakınmamıza sebep olacak sorulardır. Susmak, boş vermek, görmezden gelmek bazen yapılacak en iyi şeymiş gibi gelebilir. 

Peki, söyleyeceğimiz söze ne olur? Kaybolup gider mi içimizde?

Her kitabında okuyucuda sade ama derin izler bırakan Peter H. Reynolds’ın son kitabı “Bir Şey Söyle” içinizdeki seslerin gücünü anlatan bir kitap. Dünyada kapladığınız o küçük noktaya gelip,“Dünyanın senin sesine ihtiyacı var” diye fısıldıyor. Sesinin güçlü olması için bağırmana gerek olmadığını, hatta bazen ağzından ses bile çıkmasına gerek olmadığını söylüyor. Sanatla, müzikle, cesaretle, şiirle ya da sadece varlığınla da söyleyebilirsin içindekileri.

Bazen küçük bir dokunuş değiştirir acıyan bir yüreği, bir tuval bütün dünyaya ulaştırabilir sesini... Ekeceğin bir çiçek, kaldıracağın bir el, sıkacağın yumruk, gireceğin kollar, kuracağın hayal...

Dünyayı dönüştürmek, bulunduğun o küçük noktadan çıkan cılız seslerle başlayacak. Yapacağın ilk şey, içindeki sesi dinlemek ve duyurmak başkalarına. Sesinin kaybolma ihtimaline aldırmadan söylemeye devam etmek. Nâzım’ın sesindeki gibi:

“Yaşamak şakaya gelmez, 
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın 
bir sincap gibi mesela,
yani yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, 
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.”

“Bir Şey Söyle” kaç yaşında olursanız olun yanınıza narince sokulup ayağa kalkmanızı teşvik edecek, kendinize inancınızı perçinleyecek ve cesaret aşılayacak bir kitap. Var olmak, vazgeçmemek, mücadele etmek için bir şeyler söylemenin önemini fark ettirecek bir kitap.

Künye: Bir Şey Söyle, Peter H. Reynolds, Türkçesi: Berrak Kayaoğlu, Altın Kitaplar, 2021.