'Kaç kanser hastasının ilacı iyileşme ihtimali yok diye karşılanmadı' sorusu yanıtsız

Yargıtay’ın iyileşme ihtimali bulunan kanser hastalarının akıllı ilaç bedelinin SGK tarafından ödenebileceği yönündeki kararın ardından Bakanlığa sorulan 'kaç hasta ilaçsız kaldı' sorusu yanıtsız.

Haber Merkezi

Yargıtay’ın, sadece iyileşme ihtimali bulunan kanser hastalarının akıllı ilaç bedelinin SGK tarafından ödenebileceği yönündeki kararından sonra konuyu TBMM’ye taşıyan CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın soru önergesi yanıtsız kaldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Pala’nın, kaç kanser hastasının ilaç gereksiniminin karşılanmadığı sorusuna karşılık, genel sağlık sigortası sistemine dahil olan hasta sayısını vermekle yetindi.

T24'ten Cengiz Anıl Bölükbaş'ın haberine göre, Pala Yargıtay kararını işaret ettiği soru önergesinde, kanser hastalarının gereksinim duyduğu tedavilere dava açmadan ve zaman yitirmeden erişimlerinin sağlanması için Genel Sağlık Sigortası (GSS) temel teminat paketi kapsamının neden genişletilmediğini sordu. Pala, GSS’nin günümüzün gereksinimlerine uygun hale getirilmediğini belirterek, “Kaç sigortalı kanser hastasının gereksinim duyduğu akıllı ilaç, tedavi yöntemi vb. gereksinimleri ‘kanser hastalığının tedavisinde hayati öneme haiz ve kullanılmasının zorunlu bulunmadığı’ gerekçesiyle karşılanmamıştır?” sorusunu yöneltti.

‘Sigortalıları ikinci bir sigorta primi ödemeye mecbur bırakıyor’

Pala, bakanlığın benimsediği sağlık politikalarının neoliberal dönüşümün de etkisi ile sigortalıları “destekleyici ve tamamlayıcı” sigorta adı altında ikinci bir sigorta primi ödemeye mecbur bıraktığına dikkat çekerek şunları aktardı:

“GSS sisteminde var olan temel teminat paketinin kapsamı bu haliyle hastaların gereksinimlerini dışlayıcı bir yapıdadır. SUT’un mevcut durumu da; sağlık hakkını değil bütçeyi ön plana çıkaran, tıbbın sürekli gelişimini göz ardı eden bir yaklaşım ile bedeli ödenecek tedaviler, ilaçlar ve cihazlarla ilgili sınırlı bir yöntemi benimseyen, hekimlerin hastalarını tedaviyle ilgili yetki ve sorumluluklarını sınırlayan bir yapıdadır.”

‘Yargıtay’ın kararı hem yaşam hakkını hem de sağlık hakkını tehdit eden bir karardır’

Pala, verdiği önergede, bürokratik açıdan bir kanser hastasının immünoterapi veya akıllı ilaç tedavisine başlayabilmesi için öncelikle hekimi tarafından Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna endikasyon dışı ilaç başvurusunda bulunulması gerektiğini belirtti. Yargıtay'ın, SGK'nin karşılamadığı kanser ilacı bedellerinin ödenmesinde “iyileşme” koşulu aramasına ilişkin kararını hatırlatan Pala, şunları söyledi:

“Aynı süreçte hasta tarafından ilacın kullanılmaya başlanılması sonrasında; hastanın SGK’ya hem ödenmiş olan bedellerin iadesi hem de bundan sonraki ilaç bedellerinin karşılanması için başvuruda bulunması gerekmektedir. SGK tarafından yapılan inceleme sonrası; ilacın SGK geri ödeme listesinde bulunmaması, kanser türünün SUT’ta açıklanan teşhislerden biri olmaması gibi nedenlerle başvurunun SGK tarafından reddedilmesi sonrasında, hastaların tedbir talepli dava açmaları zorunluluk teşkil eder hale gelmekte, hastalar bir yandan sağkalım sürelerinin uzatılması için tıbbi mücadele verirken diğer yandan da en temel insan haklarından yaşam ve sağlık haklarının korunabilmesi için hukuk mücadelesi vermek durumunda bırakılmaktadır. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin kanser tedavisinde kullanılan akıllı ilaç bedelinin SGK tarafından ödenmesi hakkında yakın zamanda vermiş olduğu karar ile ‘…davaya konu ilacın söz konusu kanser hastalığının tedavisinde hayati öneme haiz ve kullanılmasının zorunlu olup olmadığının, dolayısıyla kullanılmasının tıbben ve fennen sigortalının iyileşmesine katkıda bulunup bulunmayacağının belirlenmesi’ şartı koşması; hem yaşam hakkını hem de sağlık hakkını tehdit eden bir karardır.”

Bakandan ‘genel’ yanıt

Bakan Işıkhan, önergeye verdiği yanıtta, nüfusun neredeyse tamamının genel sağlık sigortası kapsamında olduğunu söyledi. Işıkhan, genel sağlık sigortası sisteminin kapsamı itibariyle dünyanın en kapsamlı kamu sağlık sigortaları arasında yer aldığını dile getirerek, “Genel sağlık sigortasında sigortalılarımıza sağlanan paketle de dünyada az sayıda bulunan ülkeler arasındadır. Ülkemizde ilaç listesi olarak "pozitif ilaç listesi" kullanılmakta olup, süreç içerisinde haftalık olarak güncellemeler yapılmaktadır. Yeni ilaçlar da Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) koordinasyonunda 5510 sayılı Kanun kapsamında kurulan Komisyonlarca değerlendirilmekte, hayati önemi haiz olan durumlarda önceliklendirilebilmekte, alınan kararlar Resmi Gazete'de yayımlanmakta ve yenilikçi ilaçlar ödeme listesine alınmaktadır” dedi.

‘İlaçların karşılanması zorunlu ve hayati önemi hekim tarafından belirlendikten sonra gerçekleşiyor’

SGK tarafından ödenen ilaç sayısının 2000'li yıllarda 3 bin 986 iken, bu sayının 8 bin 452 ilaca kadar çıktığını söyleyen Işıkhan, “Bu ilaçlardan 792 adedi kanser tedavisinde kullanılan ilaçlardandır. Böylelikle vatandaşlarımızın tedavisinde alternatif ilaç seçeneği sağlanmakta olup, ayrıca kronik hastalık olarak kabul edilen hastalıklarda ilgili hastalardan katılım payı alınmamaktadır. Söz konusu ilaçların SGK tarafından karşılanmasına yönelik iş ve işlemler, bu ilaçların kanser tedavisinde zorunlu ve hayati önemi haiz olduğunun tedaviyi düzenleyen hekim tarafından belirlenmesi sonrasında gerçekleşmektedir” yanıtını vermekle yetindi.