Türkiye sigara piyasasının tamamına yakınını ellerinde bulunduran ulusötesi tütün şirketlerinden Japon Tütün (JTI) 2024 yılı ikinci çeyrek ve yarıyıl sonuçlarını açıkladı. Küreselde, 2023’ün aynı dönemine göre, şirketin cirosu yüzde 12,7, kârı ise yüzde 6,3 oranında arttı. Şirketin açıklamasına göre, Brezilya, Mısır, İran, Rusya, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin itici gücüyle, JTI’nin toplam sigara satış hacmi yüzde 5,1, önde gelen sigara markalarının satış hacmi ise yüzde 6,3 oranında büyüdü.
Daha çarpıcı sonuçlar açıklamanın Türkiye’ye ilişkin kısmında yer alıyor. Buna göre, Türkiye’de, şirketin tabiriyle “iyileşen tüketim nedeniyle”, toplam sigara satış hacmi 2024’ün ilk yarısında yüzde 6,1 oranında büyüdü. Ancak hacimdeki bu dikkat çekici artışa rağmen, toplam piyasa bundan da fazla büyüdüğünden, şirketin Türkiye’deki pazar payı 0,4 puan azalarak, yüzde 27,3’e gerilemiş.
26.07.2024 tarihinde yayınladığımız yazısında Meryem Vitni, 2024’ün ilk yarısında Philip Morris International (PMI) ve British American Tobacco’nun (BAT) satış ve kâr artışlarında Türkiye’nin kilit rol oynadığına dair açıklamalarına değinmiş, bu açıklamaların bir kez daha Erdoğan’ın 9 Haziran 2024 tarihinde ifade ettiği “tavizsiz tavrımız neticesinde ülkemizde sigara kullanımında az da olsa bir gerileme yaşandığını müşahede ediyoruz,” sözünün asılsız ve gerçeklikten uzak olduğunu gösterdiğini yazmıştı.
Şimdi, JTI’nin açıklamasıyla durum bir kez daha teyit edilmiş oldu. Karşımızdaki tabloyu özetleyelim:
- Türkiye’de son 12 yıldır artış trendinde olan tütün tüketimi, reel gelirlerin hızla eridiği günümüzde de artmaya devam etmektedir,
- Türkiye’de son yıllarda kaydedilen yüksek sigara tüketimi artışı, dünyada inişe geçmiş olan sigara tüketimini tekrar pozitif değerlere yükseltmektedir,
- Dünyanın altıncı en büyük sigara piyasasındaki bu büyüme, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın sigara karşıtı söylemine rağmen durdurulamamıştır,
- İzlenen politikaların vardığı rezil durum, Türkiye’nin tütünle mücadelede değil, tütün tüketiminde şampiyon olduğudur.
Ulusötesi sermayenin yüzünü güldüren bu durum, halk sağlığı açısından bir felaket tablosu doğuruyor. Çünkü tütüne bağlı hastalık, sakatlık ve ölümler onulmaz, acı tablosuna sağlık sistemi üzerine binecek büyük yükler ekleyecek.
Son olarak tütün ürünü üretimi ve ticaretine büyük teşvikler sağlayan ve taraf olunan bağlayıcı nitelikteki Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ndeki taahhütlerini yerine getirmeyen olarak karşımızda AKP iktidarı var.