'İkinci Yüzyıl Halkın Yüzyılı' söyleşisi: 'Umutsuzluğa kapılmamanın yolu örgütlenmek'

5. Mudanya Kitap Fuarı'nda 'İkinci Yüzyıl Halkın Yüzyılı' söyleşisine TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu katıldı.

Haber Merkezi

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu Mudanya Belediye ve Yay-Koop iş birliği ile düzenlenen 5. Mudanya Kitap Fuarı'ında Mudanyalılarla buluştu.

"İkinci Yüzyıl Halkın Yüzyılı" başlıklı söyleşide ilk sözü alan Kemal Okuyan bu düzeni değiştirmek için mücadele eden bir partinin yöneticisi olarak "Cumhuriyeti savunmak, anlatmak komünistlere mi kaldı diye soranlar olabilir" diyerek başladığı sözlerinde komünistlerin cumhuriyet söz konusu olduğunda ev sahibi olduğunu ifade etti. 

Türkiye'nin en eski partisi TKP olarak aldıkları ilk kararın Anadolu'daki mücadeleye destek vermek olduğunu söyleyen Okuyan, ikinci olarak, "100 yıl önceki ulusal kurtuluş savaşı sırasında o haklı mücadeleyi destekleyen dünya çapındaki tek güç komünistlerdi. O zaman da sosyal demokratlar vardı dünyada; İngiltere'de, Almanya'da, Fransa'da... Hepsi Anadolu'daki mücadeleye düşmandı. Muhafazakarları saymıyorum zaten. Bizim Kurtuluş Savaşımıza dost eli uzatıp 'Bu savaş haklıların savaşıdır. Biz Anadolu'da yoksul köylülüğün, Ankara'da kurulan meclisin yanında olmalıyız.' diyen dünyadaki tek siyasi güç komünistlerdi. O yüzden biz bir bakıma, cumhuriyet söz konusu olduğunda ev sahibiyiz. Bizim tarihimiz boyunca cumhuriyet değerlerinin karşısında olmak hiç olmadı. Biz hep cumhuriyeti savunduk, halkçılığı savunduk, bağımsızlığı savunduk, eşitliği savunduk, ekonomik anlamda devletçiliği savunduk. Ama hiç çalmadık, hiç yobazlık yapmadık, hiç işbirlikçilik yapmadık, hiç rantçılık yapmadık, hiç gerçekten bağımsız bir Türkiye sevdasından vazgeçmedik" dedi.

İki şey girdiği her yeri bozar: Para ve tarikat

Sözlerine 100 yıl önce kurulan cumhuriyetin nasıl bu hale geldiğini anlatarak devam eden Okuyan, artık patronların cumhuriyete ihtiyacının kalmadığını ve bu yüzden başımıza AKP'yi bela ettiklerini söyledi.

Bugün yaşadığımız felaketin kaynaklarına değinen TKP Genel Sekreteri, ülkemizde yaşanan sorunların temelinde iki önemli noktaya işaret etti ve para ile tarikatların girdiği her şeyi bozduğunu vurguladı:

"Parayla derdimiz var. Parayı elinde tutanlarla derdimiz var. Bu ülkeyi bu hale getirenlerle derdimiz var, kavgamız var. Onlardan alacağız bu ülkeyi. O zaman cumhuriyeti kurtaracağız. İki: Tarikatlar. İyi tarikat kötü tarikat yoktur. İyi patron kötü patron yoktur. İyi insan olabilirler, beni ilgilendirmiyor. Kâr hırsı... Beşli çete falan, geçiniz. İnsanın bir başka insan üzerinden geçinmesi, bir başka insanın emeğini çalarak zenginleşmesi, kasalarını doldurması... Buna itirazımız var. Cumhuriyeti kurtarmak istiyorsanız lütfen siz de itiraz edin. Parayı elinde tutanların yakasına yapışın. Kimler mi bunlar? Şimdi kış geliyor, elektrik ve doğalgaz faturaları gelecek. Peki bu elektrik faturaları kime hizmet ediyor? Enerjisa diye bir şirket var Sbancıların. Açın telefonunuzdan bakın, han diyorlar ya maliyetler çok arttı diye, lütfen Enerjisa'nın sitesine bakın ve ne kadar kâr ettiklerini görün. Korkunç paralar kazanıyorlar, neymiş maliyetler artıyormuş! Sizin cebinizdeki maliyet artıyor sadece ve bu korkunç kârları cebe indiren şirketler cumhuriyeti bu hale getirdi!"

Maçoğlu: Belediyecilik program işi

Sözlerine başlarken halkı belediyecilik anlayışlarının bir programa dayandığını vurgulayan Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu sağlıklı bir program olmadan yola çıkan yi niyetli denemelerin bir yerde tıkanmaya mahkum olduğunu, bunu aşmak için ise halkla birlikte ve bir program dahilinde çalışmak gerektiğini, Dersim'de yaparak örnek olmaya çalıştıkları belediyeciliğin gücünü buradan aldığını ifade etti. 

Konuşmasında komünistlere yöneltilen "Bunlar her şeye karşı; yol yapmazlar, köprü yapmazlar, sanayiye uzaktırlar... Aslında komünistler bunları yapıyor çünkü komünistler gücünü onları yapan işçiden alıyor, onları üreten ve geliştiren çiftçiden alıyor. Komünistler kendini yaratılan değer üzerinden var ediyor, ranta değil o emeğe sahip çıkıyor. Üretenin söz sahibi olduğu bir dünyadan bahsediyor. Ama onlar bu dünyaya kan kusturuyor. Savaşlarla kendi iktidarlarını kurmaya-korumaya çalışıyor. Etrafımıza bir bakın, bir tane savaşa girmemiş, savaşın yıkımını yaşamamış ülke var mı? İşte biz bugün 85 milyon kişiyiz. Kimseyi ayrıştırmadan, hayatın her alanına biz müdahale etmezsek, onlar bizi bu hale getirirler" dedi.

Sosyalistlerin halka güvenerek halkın içinde yürüttükleri çalışmalarla ülkeyi daha güzel günlere taşıyacağını vurgulayan Maçoğlu ülkenin geleceğini hırsızlardan kurtarmak için, doğayı talan edenlerden kurtarmak için yaşamın her alanını örgütlemek gerektiğinin altını çizdi. 

Okuyan: Umutsuzluğa kapılmamanın yolu örgütlenmek

Söyleşide son olarak söz alan Kemal Okuyan, 12 Eylül darbesini izleyen günlerde çok genç yaşlarında olduğunu ama asla umutsuzluğa kapılmadığını, oysa bugün gencecik üniversitelilerin geleceğe dair hiçbir umutlarının kalmadığını söyleyerek bu umutsuzluğu kırmanın yolunun örgütlü olmaktan geçtiğinin altını çizdi.

Genel oy hakkının insanlığın en önemli kazanımlarından biri olduğunu ancak toplum örgütsüzse seçimlerin halka karşı bir silaha dönüşebildiği ifade eden Okuyan sözlerini "İş yerinde, okulda, mahallede, siyasi partide... Hayatın her alanında çok daha örgütlü olmalıyız. Örgütlü olmak demek yalnız olmamak demektir. Örgütlü olmak demek bir sorun ya da olanakla karşılaşıldığında yanındakinin elini tutup birlikte yola koyulmak demektir. Örgütlülük demek gencecik insanların gözündeki o umut ışığını yeniden yakmak demektir. Şimdi önümüzde bir seçim daha var. Elbette yerel seçimler önemli. Ama seçim akşamı oyların çalınmasını engellemek için bile örgütlülüğe ihtiyacımız var. Gelin hep birlikte daha örgütlü bir toplum olmak için bir adım atalım. O zaman o hayalini kurduğumuz güzel günler ileri tarihlere ertelenmez. Hepimiz biliriz eşitliğin, özgürlüğün ülkesinde yaşayacağımızı!" diyerek noktaladı. 

Söyleşinin ev sahibi Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın sahneden Okuyan ve Maçoğlu'nu kutlamasının ardından Kemal Okuyan'ın Yazılama Yayınevi standında kitaplarını imzalamasıyla etkinlik sona erdi.