İdam çıkışları: AKP yine hamasetle Narin cinayetinin üstünü örtme çabasında

Narin'in ölümünün ardından AKP cephesinden yine "idam" sesleri geldi. Toplumu yaralayan, rahatsız eden başlıklarda, siyasi kriz anlarında hep aynı nakaratı seslendiriyorlar.

Haber Merkezi

Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürüldüğünün ortaya çıkması sonrası AKP cephesinden bilindik sesler yükselmeye başladı. 

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, katıldığı A Haber canlı yayınında "çocuk katliamı, çocuk istismarı ve büyük suçlarda idamı savunduğunu" söyledi. Yayman, bunun toplum vicdanını rahatlattığını öne sürdü.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da "idam cezasının yeniden gündeme getirilmesinin konuşulması gerektiğini" savundu. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'yse "İdam gelecek" dedi.

Dinci gerici güruh ve iktidar cephesi bunu sık sık yapıyor.

Toplumun tüm kesimlerini rahatsız eden, yaralayan önemli başlıklarda aynı tutumu alıyorlar.

Bu söylemi kimi zaman tartışılan konuyla ilgili gerçeklerin üzerini örtmek kimi zaman da konunun toplumsal kesimlerde uyandırdığı öfkeyi törpülemek için kullanıyorlar.

Kadın ve çocuklar katledildiğinde, darbe girişiminde, günlerce süren yangınlarla coğrafya kavrulup yurttaşlar ölürken, siyasi krizlerde hep aynı nakaratı seslendiriyorlar.

Yandaş Sabah'ın yazarlarından Melih Altınok da bugün Narin Güran'ın ölümü sonrası yeniden başlatılan idam tartışmalarını köşesine taşıdı.

Altınok, "ilkesel olarak ölüm cezasına karşı olduğunu" söyleyerek, mahkemelere işaret etti.

"Dönüp kimi vuracağı belli olmaz" dedi, 1984'te kaldırılana kadar idam edilenlerin "siyasi kimliklerini" hatırlattı. İdam cezasının caydırıcılığının tartışmalı olduğunu belirten Altınok, ABD'yi örnek göstererek suç oranlarının yüksekliğine de dikkat çekti.

"Hamaset yapmak en kolayı" dese de Erdoğan'ın yıllardır bu çıkışı kullandığını unutmuş görünüyor.

Neredeyse her dönemeçte kullandı

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "idam" demagojisinin arkasına en çok saklanan isimlerden.

Pek çok önemli dönemeçte idam söylemini yükseltti. Mitinglerde kitlelere "idam isteriz" sloganları attırdı.

Cumhurbaşkanı idamla ilgili konuşmalarını her seferinde benzer şekilde bağladı: "Meclis'ten geçerse onaylarım."

Erdoğan, Yenikapı’da 2016'da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde TBMM’nin idamı yasalaştırması halinde kendisinin onaylayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı, "AB’de idam yokmuş, şurada yokmuş, burada yokmuş. ABD’de var, Japonya’da var. Zaten burada 84'e kadar vardı, sonra kaldırıldı. Bunun kararını verecek olan merci TBMM'dir. Meclis'ten böyle bir kararı ben onarım" ifadelerini kullandı.

Ardından 2017 ile 2018'de de idam söyleminden vazgeçmedi.

Covid-19 pandemisi esnasında, 2020'de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılması ve idamla ilgili önerilerine destek verdi. Erdoğan, "Benim yaklaşımımı herhalde biliyorsunuz: Meclis idamla ilgili olumlu bir karar verdiğinde ben de bunu onaylarım" diye konuştu.

En son 2022'de 2 binin üzerinde yangın çıkıp, binlerce hektarlık orman alanı yok olduğunda Erdoğan, Marmaris Afet Koordinasyon Merkezi'ndeki konuşmasında yine aynı hamasetle karşımıza çıktı:

"Caydırıcı cezalar olmalı. Ucu nereye dayanıyor, idama mı? İdama... Sultan Fatih ne diyor, 'Ormanlarımdan bir ağaç kesenin boynun vururum' diyor. Bu iş o kadar önemli."

İdam konusunun zaman zaman belirmesi, AKP cephesinden dün yükselen "siyasi ve ideolojik rant" çıkışını yıllardır kimlerin, nasıl kullandığına önemli bir örnek teşkil ediyor.