İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran ile ilgili açıklama yaptı.
Yerlikaya, Narin'in cansız bedeninin bulunduğunu duyurduğu paylaşımda aileye başsağlığı dilememişti. Bugün yaptığı açıklamada sebebini açıkladı.
Yerlikaya, "Oldukça açık yani, daha fazla bir şey demeye gerek yok. Yani herkesin okuduğu zaman, anladığı, hissettiği bir durum. Tekrar anlatmaya gerek var mı?" ifadelerini kullandı.
Soruşturmada gizlilik, basında da yayın yasağı vardı. Dün kaldırılan yayın yasağıyla bazı basın organları ifadeleri yayımlamıştı. İfadelere göre amca Salim Güran'ın Narin'in cansız bedenini bir işçisine saklaması için verdiği, karşılığında da 200 bin TL teklif ettiği ortaya çıkmıştı.
4 savcının kollukla beraber soruşturmayı yürüttüğünü söyleyen Bakan Yerlikaya, olayın hızlı bir şekilde aydınlatılacağını söyledi.
Basının soruşturmada çok önemli bir rol üstlenerek görev yaptığını söyleyen Yerlikaya, "Son sözü artık hakimler söyleyecek, savcılar söyleyecek" dedi.
RTÜK Başkanı'ndan medyaya Narin uyarısı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Narin Güran cinayetiyle ilgili bazı kanalları, yaptıkları yayınlar nedeniyle sert sözlerle eleştirdi.
Şahin, "Elim olayla ilgili yayın yasağının olduğu günlerde bile bazı medya kuruluşlarının mahkeme tanımaz tavırlarına ve pervasız yayınlarına şahit olduk" dedi.
RTÜK Başkanı, sosyal medya hesabından "Medyamıza Önemli Uyarı ve Hatırlatma" başlığıyla yaptığı paylaşımında yayıncılık ilkeleri, medya etik ilkeleri ve evrensel basın ilkelerini hatırlattı.
Şahin, "Vicdanlara sığmayan, sorumlu yayıncılıktan çok uzak, reyting şehvetine kapılarak yalan, yanlış ve doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerle minik yavrumuzun bedeni üzerinden rahatsız edici boyutta detaylara girerek yapılan haberler tahammül sınırlarını aşmıştır. Yayınlarına hiçbir uyarıya kulak asmadan devam eden bir anlayışla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Fahrettin Altun'un siyasi rant çıkışı ne anlama geliyor?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yürütülen soruşturmadaki gizlilik kararının sürdüğünü hatırlattı.
Altun paylaşımında "kamuoyunun hassasiyetlerinin belli çevrelerce kullanılarak konu üzerinden siyasi ve ideolojik rant devşirilmeye çalışıldığı müşahede edilmektedir" ifadelerini de kullandı.
Dezenformasyon içeren her bilginin yayılmasını engellemenin görevleri olduğunu öne sürdü.
"Siyasi rant" çıkışı, esas olarak, son dönemde AKP iktidarına yönelik halk tepkisi karşısında dile getirilen formülasyon. Bir süredir yandaş kalemler, Dilan-Engin Polat davası, Narin cinayeti gibi olaylarda insanların haklı olarak iktidarı eleştirmelerinin büyük tehlike arz ettiğini, AKP'nin kendisini bu pozisyondan kurtarması gerektiğini dile getiriyor.
Ama AKP'liler fırsat buldukça "siyasi rant" peşinde koşmaktan çekinmiyor.
Altun siyasi ve ideolojik rant iddiasında bulunurken AKP'li vekillerden biri Narin'in cenazesinde poz verdi, bir diğeriyse "aileyi tanıyoruz, dostumuz" açıklaması yaptı. AKP'nin ittifak ortağı HÜDAPAR'lı yöneticin açıklamasıysa gündem olmuştu.
HÜDA PAR, Narin kaybolduktan sonra sık sık aileyi ziyaret etmişti. Partinin Genel İdare Kurulu Üyesi Vedat Turgut, Narin’in getirildiği Adli Tıp Kurumu önünde “Bu tür vahşilikler, bu tür vandallıklar içimizden çıkmayacak. Bunlar bizim kültürümüz değil; bunlar Avrupa'nın, Amerika'nın, İsrail'in kültürü” diyerek olayı savuşturmaya çalıştı. Üyesi ve yöneticisi olduğu partinin geleneği olan Hizbullah domuz bağlı cinayetler, işkencelerle biliniyor.
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da Sözcü TV yayınında yaptığı açıklamada aileyi 40 yıldır tanıdığını anlatarak “Bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız. Bu meseleleri, siyaseti bu işlere bulaştırmamak lazım” telkininde bulundu.
Narin’in cenaze namazı sırasında AKP Milletvekili Suna Kepolu'nun cami önünde fotoğraf çekildi. Tepki gelince fotoğrafının bulunduğu paylaşımı silerek yeni paylaşım yaptı.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da 19 gün önce kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, dün sabah köyün yakınındaki derede çuval içinde bulundu.
Narin’in annesi, babası, iki kardeşi ve amcasının da aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltında sorgulanıyor.
Ortaya çıkan ifadeler ve bulgular soruşturmanın seyrini değiştirecek nitelikte.
Gözaltınaki isimlerden biri Narin Güran'ı dereye kendisinin gömdüğünü itiraf etti. Şüphelinin "Narin'in amcası olan muhtar Salim Güran, cesedi araç içerisinde getirdi. Battaniyeye sarılıydı. Birlikte çuvala koyduk. Muhtar ayrıldı. Çuvalı kendi aracıma alıp daha sonra dere yatağına götürerek gömdüm" dediği öğrenildi.
DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre, Jandarma'nın yaptığı arama sonucunda tutuklu amca Salim Güran'ın aracında bulunan bir battaniyede inceleme yapılmıştı. İtirafçının da işaret ettiği o battaniyede yapılan incelemede Narin Güran'ın DNA'sı bulundu.
İtirafçı, 21 Ağustos'ta yani Narin'in kaybolduğu gün Salim Güran’ın battaniyeye sarılı cesedi kendisine getirerek "bunu yok edeceksin" dediğini söyledi.
Bu sırada Salim Güran'ın kendisine "İyi düşün, sana 200 bin lira para veririm" dediğini kaydeden itirafçı, "Çocuğu torbaya koyduğumuzda sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum çünkü çok telaşlıydım" ifadelerini kullandı.
Narin'in öldürülmesine sebep olarak soruşturmada savcılar 'görmemesi gereken bir şeyi görmüş olabileceği' ihtimali üzerinde duruyor.