Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) öncülüğünde, pek çok sağlık ve meslek örgütünün destek verdiği ‘Beyaz Yürüyüş’ dört günün ardından bugün Ankara’ya ulaştı.
“Emek bizim söz bizim” pankartıyla ve “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları atarak yürüyen hekimler polis tarafından engellenmeye çalışılsa da yapılan görüşmelerin ardından yürüyüş kaldığı yerden devam etti.
İstanbul'dan yürüyüşe başlayan hekimler saat 13:00’te başlayan Forum öncesinde Türk Tabipler Birliği'nin genel merkezinin önünde farklı illerden gelen doktorlar tarafından karşılandı.
Burada hekimler adına TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı bir açıklamada bulunarak, Covid-19 salgınının siyasal iktidar tarafından kötü yönetildiğini, her gün 200 civarında insanımızın yaşamını yitirmesine rağmen toplumda duyarsızlaşma ve kanıksanma hâli yaratıldığını söyledi.
Fincancı, pandeminin halk sağlığı öncelenerek yönetilmediğini söyleyerek, “İnsanların en temel hakkı olan yaşam hakkı, yönetilmeyen pandemi sonucunda yurttaşların elinden alındı. Türkiye Covid-19’a bağlı en çok vaka ve ölümün görüldüğü ülkelerden biri oldu” ifadesini kullandı.
Tüm sağlık emekçileri için emekliliğe yansıyan, insanca yaşanabilecek "temel ücret" istediklerini söyleyen Fincancı, performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini talep ettiklerini belirtti. İnsanca çalışma süreleri ve iyileştirilmiş çalışma koşulları taleplerini de yineleyen Fincancı, "Şehir hastaneleri kamulaştırılsın, sağlıkta şiddete karşı caydırıcı bir yasa hazırlansın. KHK ve güvenlik soruşturmalarıyla işindenalı konulmuş tüm sağlık çalışanları işlerine başlatılsın" diye konuştu.
Hekimlerin Beyaz Forum'u başladı:
Forumda, Asistan Hekimlik ve Genç Uzman Hekimler adına söz alan Volkan Tümer şunları söyledi:
"Bildiğiniz gibi geçen ay Dr. Rümeysa Şen arkadaşımız nöbet çıkışı trafik kazası geçirerek hayatını kaybetti ve sonra asistan hekimlerin sorunları ve nöbet ertesi izin gibi konular tüm ülkenin, kamuoyunun, basının ve Bakanlığın gündemi hâline geldi. Pek çok kez hem Bakandan hem de Bakanlıktan açıklama yapıldı. 'Nöbet ertesi izin olması gerekir, zaten 36 saat çalışmamaları gerekir, yasal mevzuatta da bu garanti altına alınmıştır' gibi açıklamalar yaptılar, hastanelere yazılar yazdıklarını söylediler. Ancak tüm bu mevzuat ve yazdıkları yazılar tamamen başhekimlerin inisiyatifine bırakıldı."
Konuşmasına devam eden Tümer, başhekimlere bırakılan bu inisiyatifin 'olmazsa daha iyi olur' noktasında düğümlendiğini ve eninde sonunda asistan hekimlerin önüne 'Para mı, insanlık dışı çalışma şartları mı?' ya da 'Eğitim mi insanlık dışı çalışma şartları mı?' diye dayatmalarda bulunulup, bunun bir seçime dönüştürüldüğünü ifade etti.
Tümer şöyle konuştu:
'Para, hak ve eğitim kaybı olmadan bize bu hakların tanınması gerekiyor'
"Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz uzmanlık öğrencisi olduğumuzu hatırlatıyoruz. Açıkçası, bu süreçte TTB'nin Asistan Hekim ve Genç Uzman kolu birçok şey yaptı. Ülkenin pek çok yerinde basın açıklamaları ve eylemler düzenledik. Üzerimizdeki ölü toprağını atmış olduk. Ancak tüm TTB'li hekimlerin desteğine ihtiyacımız var. Asistan hekimlerin nöbet ertesi izin hakkı, çalışma şartları, saatleri bir şekilde yasal mevzuatla garanti altına alınması gerekiyor. Hiçbir şekilde para ile insanlık dışı çalışma şartlarının karşı karşıya getirilmemesi gerekiyor. Para, hak ve eğitim kaybı olmadan bize bu hakların tanınması gerekiyor. Biz zaten bunun mücadelesini veriyoruz. Bunu kazanmaya en yakın olduğumuz dönemden geçiyoruz".
Forumda, HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, CHP PM üyesi Atilla Ilıman da söz aldı.
Ayrıca forumda 'Söz bizim emek bizim' mottosuna sahip çıkılması, hekimlerin özlük haklarında mutlak olarak iyileştirmeye gidilmesi gerektiği vurgulanarak, 'beş dakikada bir randevu sisteminin' kötü hekimlik uygulamalarına yol açtığı belirtildi.
Forumda, asistan hekimlerin çalışma koşullarının düzeltilmesi talep edilirken, asistan hekimlerin eğitim haklarının da gasp edildiği hatırlatıldı.
Saat 16:00’da Bandista’nın vereceği konserle hekimlerin Beyaz Yürüyüş’ü sona erecek.