Halk meclisleri yayılıyor: 'Ranta karşı bizim Kadıköy için'

Kadıköy Halk Temsilcileri Meclisi kuruldu, komisyonlar belirlendi. İlk toplantıda TBMM'nin yetersizliği, muhalefet ve iktidar eliyle siyasetin yalnızca seçime indirgenişine vurgu yapıldı.

Haber Merkezi

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin Kadıköy ayağı harekete geçti. Komisyonlar kuruldu, yürütme kurulu belirlendi.

Yoğurtçu Parkı’nda bir araya gelen Kadıköylüler önce gazeteci-yazar THTM Temsilcisi Zülal Kalkandelen, gazeteci-yazar THTM temsilcisi Barış Terkoğlu ve THTM Yürütme Kurulu Üyesi Aydemir Güler’in konuşmalarıyla başlayan oturumu dinledi.

Ardından meclis üyeleri ve Acıbadem Direnişi Temsilcisi söz aldı. Kadıköylülerin katılımının yoğun olduğu toplantı, “Ranta karşı bizim Kadıköy için” sloganıyla düzenlendi.

Toplantı sonunda İşçi Hakları Komisyonu, Emekliler Komisyonu, Belediye Meclisi Takip Komisyonu, Kent Suçları Komisyonu ve Kültür-Sanat Komisyonu'nun kurulması kararlaştırıldı.

Kalkandelen: Sermaye ve emperyalistler peşkeş çekiyor

İlk sözü alan gazeteci-yazar THTM Temsilcisi Zülal Kalkandelen ülkenin içinde bulunduğu tabloya dikkat çekerek emekçilerin ve halkın çıkarlarını koruyabilecek, ilerici birikime sahip çıkacak, laik cumhuriyeti koruyacak bir meclisin bulunmadığını dile getirdi. Kalkandelen, “Türkiye’deki cumhuriyet devriminin birikimi emperyalistlere ve sermaye kesimine peşkeş çekilirken Meclis’te buna karşı güçlü bir duruş ortaya koyulamamaktadır” ifadelerini kullandı. 

Gazeteci-yazar, THTM Temsilcisi Zülal Kalkandelen

Kalkandelen sözlerine şöyle devam etti:

“Biz aydınlar olarak, Türkiye’nin aydınlanmacı birikimini de düşünerek, burada seyirci mi kalacağız? AKP dönemi artık sokaklarda, medyada şeriat tartıştırırken, ülkenin adliyelerinde hilafet çığlıkları atılırken, başta Milli Eğitim Bakanı ve Adalet Bakanı olmak üzere laiklik karşıtı uygulamaları ve söylemleri meşrulaştırmaya çalışırken biz ne yapacağız? Güçlenelim, sesimiz gür çıksın çünkü  bu halka aydınlar bunu borçludur.”

'Seçim, siyaset yapmanın sadece bir biçimidir'

Kalkandelen’in ardından kürsüye çıkan bir diğer isim gazeteci-yazar THTM Temsilcisi Barış Terkoğlu oldu. Terkoğlu, seçim odaklı siyaseti eleştirdi, “Bu siyaset senin siyasetin” denilecek yerlere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. 

Terkoğlu “Size ülkede yanlış giden şeylerden şikayet ettiğinizde hemen şu söyleniyor: ‘Bekle, seçim var’. Oysa ki siyaset seçimden ibaret bir şey değildir. Seçim, siyaset yapmanın sadece bir biçimidir. Örgütlenmek, daha çok maaş istemek, mesela şu ağacın kesilmesine karşı çıkmak, mesela şu kıyıların imara açılmasına karşı çıkmak da siyasettir. Ve bunu söylemek için seçimi beklemenize gerek yoktur” dedi.

İktidar kadar muhalefetin de aynı tavrı gösterdiğine vurgu yaptı:

“Ancak Türkiye’de muhalefet de iktidar rejiminin hastalığını öyle bir biçimde kendisinde tekrar ediyor ki siyaset yapma biçimi olarak yalnızca seçimi gösteriyor. Yüzyıl yıl önce cumhuriyet karşıtı, cumhuriyeti korku olarak gören, cumhuriyete asla diyen rejimler halka siyaset yapma hakkı tanımamıştır. Ve devrimciler, cumhuriyetçiler halka siyaset yapma hakkını verdiler. Yüzyıl sonra yine cumhuriyet rejimine karşı olanlar onun kurumlarını yıktılar, onun geleneklerini yok ettiler. Laiklik, aydınlanma, emek, kadın hakları, devrimler tüm bunları ortadan kaldırdılar ve yine halkın siyaset yapma hakkını elinden aldılar. 

Gazeteci-yazar, THTM Temsilcisi Barış Terkoğlu

İşte ben bu yüzden Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin isminin tesadüf olmadığını düşünüyorum. Mustafa Kemal Atatürk, Lenin, Robespierre dünyanın tüm devrimcileri halka ‘gel siyaset yapalım’ demiştir. Yüzyıl sonra bizim bu halka yeniden siyaset yapma hakkı vermiş olmamız lazım. Yüzyıl önce Yunan ordusu savaşı kaybettiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün yazdığı bildiriyi okudunuz mu? Dönüp yerde yatan, yaralı ve ölmüş, yoksul Yunan halkının çocuklarına bakarak diyor ki, “İşte şu an bu ölen zavallı çocukların arasında Yunan kralı yoksa; bundan iktidar sahiplerinin, taç sahiplerinin kendi milletlerinin yalnız sefalarına eşlik ettiği için cefalarında asla yanlarında olmadığı için oluyor bunlar” diyor.

İktidarın yüzyıl sonra yine milletinin cefasında, yoksulluğunda, asgari ücretinde yanında olmadığını görüyoruz. Çünkü sınıfsal olarak ayrıyız, çıkarlarımız ayrı ve siyasetimiz de ayrı. O yüzden bu millete ‘Bu siyaset senin siyasetin’ diyecek ve ona siyaset yapma hakkı tanıyacak kurullara ihtiyacımız var.”

'Kadıköy tuzu kuruların değil'

“Kadıköy tuzu kuruların yeri değildir, Kadıköy’ü emeğiyle Kadıköy yapanların yeridir” sözleriyle konuşmasına başlayan THTM Yürütme Kurulu Üyesi Aydemir Güler mücadele için yeterli birikimin olduğunu söyledi:

“Kadıköy tuzu kuruların değil ama örneğin 2013 yapılan gözlemlere ve araştırmalara göre Taksim Meydanı’ndaki halk direnişine en yüksek katılımın olduğu İstanbul ilçesidir aynı zamanda. Dolasıyla bugün burada komisyonlar oluşturacağız, yürütme kurulunu belirleyeceğiz ve Kadıköy’de bir halk temsilcileri meclisi çalışmaya başlayacak. Sıfır noktasında değiliz, çok geriletildiğimiz doğrudur. Siyasetin dışına itilmeye çalışıldığımız doğrudur ama güçlü bir şekilde geri dönmek, güçlü bir giriş yapmak için elimizde çok fazla birikim olduğu da doğrudur.”

THTM Yürütme Kurulu Üyesi Aydemir Güler