Fahiş fiyat tartışmalarının görünmeyen yüzü: Market emekçileri anlatıyor...

Bir market emekçisi anlatıyor: 'Bize gelen fiyatla müşteriye sunulan fiyat arasında çok fark var, biz bunları görüyoruz. Market alışverişi yaparken çok zorlanıyorum. Aldığımız maaş yetmiyor...'

Büşra Genel

Her geçen gün artan market fiyatlarıyla birlikte vatandaşın cebinde ay sonunda borçtan başka bir şey kalmazken bir yandan da market zincirlerin kırdığı rekor kâr haberlerini okuyoruz.

Erdoğan’ın gelen tepkiler sonrasını kendisini aklamaya çalışarak sadece market zincirlerini suçladığı açıklama sonrası biz de tartışmanın görünmeyen yüzüne, market emekçilerine neler yaşadıklarını sorduk.

Üç senedir Çağdaş markette çalışan A., “Çalışma saatlerimiz sürekli olarak artıyor hatta bir gün ışıkları kapatıp bizi market içinde çalışmaya zorladılar. Işıklar kapandığı halde marketten çıkmamıza izin vermediler” sözleriyle yaşadıklarını özetlerken, uzun yıllardır ŞOK’ta çalışan N. ise, “Az işçi çalıştıran bu market zincirleri biz emekçilerin sırtından geçiniyor. Çalışma yükümüz çok ağır” diyor.

Dört yıldır BİM’de çalışan B. ise, “İş yükümüz çok fazla. Sürekli baskıya maruz kalıyoruz. Akşam işten eve geldiğimde hem fiziksel hem psikolojik olarak yorgun oluyorum” ifadesini kullanıyor.

'Çok fazla mobbinge maruz kalıyorum’

Büyük market zincirlerinin kâr rekorları kırdıkları biliniyor. Peki market emekçileri olarak siz ne durumdasınız? 

A: Ben bir anneyim ve iki evladım var. Pandemi sürecinde de çalışmak zorunda kalmıştım, çok zordu. Bazı bölümlerde iki eleman çalışması gerekirken beni tek başıma çalıştırıyorlar. İşveren tarafından çok fazla mobbinge maruz kalıyorum. Gün içerisinde bize yapmamız gereken iş yükünden daha fazlasını yaptırmak için zorluyorlar. Bu kadar çalıştığım halde maaşımda herhangi bir artış olmadı. Çalışma saatlerimiz sürekli olarak artıyor hatta bir gün ışıkları kapatıp bizi market içinde çalışmaya zorladılar. Işıklar kapandığı halde marketten çıkmamıza izin vermediler.

‘Müşterilerin bize alışmasını, dertlerimizi dinlemesini istemiyorlar’

B: İş yükümüz çok fazla. Sürekli baskıya maruz kalıyoruz. Akşam işten eve geldiğimde hem fiziksel hem psikolojik olarak yorgun oluyorum. Yaşadığımız onca derde, geçim sıkıntısına rağmen bir de iş yerinde müşteriye karşı güler yüzlü olmamız için uyarılıyoruz. Aylık personel sınavlarına tabii tutuluyoruz. Bu kadar uzun saatler çalışınca çok zor geliyor. Biz ne sorun yaşarsak yaşayalım güler yüzlü olmak zorundayız. Müşterilerle fazla muhabbet içinde olmamızdan rahatsız oluyorlar. Müşterilerin bize alışmasını, dertlerimizi dinlemesini istemiyorlar. Günlük mola hakkımız dakika ile ölçülüyor ama hakkımızı kullanamıyoruz. Hep bir baskı var üzerimizde. Çok uzun süreler çalışmamıza rağmen maaşlarımızı artırmıyorlar.

‘Çalışma süremiz pandemiden sonra 70 saate çıktı’

N: Az işçi çalıştıran bu market zincirleri biz emekçilerin sırtından geçiniyor tam anlamıyla. Çalışma yükümüz çok ağır. Her gün sevkiyata gelen mağazalar var zaten, bir gün gelmese diğer gün geliyor. Bir kere can güvenliğimiz yok. Koskoca paketlerin altında kalabilir, kamyon arkasından düşerek ezilebiliriz. Ben de ufak tefek kazalar geçirdim, böyle bir durumda mağaza yöneticisi tarafından iş kazası tutanağı tutulmuyor, hatta hastaneye bile mücadele etmeden gidemiyoruz. Haftalık bir gün izin hakkımız var fakat biz izin yaparken başka bir arkadaşımız sabah markete girip ancak akşam geç saatlerde çıkabiliyor. Çalışma saatlerimiz son zamanlarda o kadar uzadı ki kendimize ait bir zamanımız olmuyor. Haftalık 45 saat olan çalışma saatimiz pandemiden sonra 70 saate kadar çıktı eve sadece duş alıp uyumak için geliyoruz. Akşam 21.00'da kapanan mağazadan 22.30-23.00’dan önce çıkmak mümkün değil.

‘Üç kuruş verdikleri maaşı kasa açığıyla kesmeye çalışıyorlar’

B: Artık bir süre sonra psikolojik olarak da bitkin oluyoruz. Tüm bunları müşteriye yansıtmamız yasak tabii. Üç kuruş verdikleri maaşı kasa açığıyla kesmeye çalışıyorlar. Geçen bir iki gün önce sayım yapıldı. Mağazada 23-24 saat çalıştım ertesi gün yine 12.45 de işe çağrıldım. Bir sonraki akşam 17.15 çıkıp dinlenmeyi planlarken başka bir mağazada çalışmak için gönderildim. Ertesi gün izin günüm var ama bana sormadan değiştirmeye çalıştılar. Kavga ederek iznimi aldım geri.

-Siz artan fiyatlar ve yapılan tartışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

A: Fiyatlar çok yüksek. Bize gelen fiyatla müşteriye sunulan fiyat arasında çok fark var biz bunları görüyoruz. Market alışverişi yaparken çok zorlanıyorum. Aldığımız maaş yetmiyor.

‘Şimdi aynı ürünü dört kişi paylaşıyoruz başka türlü alamıyoruz'

B: Ben bu durumu şu şekilde anlatmak istiyorum. Eskiden market personelleri olarak kendi başımıza yemek alabilirdik. Şimdi aynı ürünü dört kişi paylaşıyoruz başka türlü alamıyoruz. Günlük sadece sekiz lira yemek ücretimiz var. Doymamız için yetmiyor.

‘Bir hafta boyunca her gün birer ikişer lira zam yapılan ürünler, indirimli diye satışa sunuluyor’

N: Ben uzun süredir bu zincir marketlerde çalışıyorum. Sözde indirim yaptıklarını öne sürüyorlar oysa işin içine girince anlıyor insan. Bir hafta boyunca her gün birer ikişer lira zam yapılan ürünler bir hafta veya bir ay sonra on lira fiyat kırarak indirimde olduğu iddiasıyla satışa sunuluyor. Bir ürün görüyoruz beğeniyoruz maaş yatsın alayım derken o ürün maaşı alıncaya denk üç katı oluyur.