Eczacılar kepenk kapatmaya hazırlanıyor: 'Hayatta kalabilmek için...'

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Özcan, eczanelerin yarısından fazlasının kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu, açıklanacak takvim doğrultusunda ülke genelinde eyleme geçeceklerini duyurdu.

Burcu Günüşen

Türk Eczacıları Birliği ve 54 Eczacı Odası ortak bir deklarasyon yayımlayarak eczane kapatma da dahil olmak üzere kademeli bir eylem planını acilen hayata geçireceklerini duyurdu.

Haftasonu Konya'da bölgeler arası toplantıda buluşan Türkiye'deki tüm eczacı odaları ve TEB tarafından yayımlanan deklarasyonda "eczacıların sorunlarının görmezden gelindiği" vurgulanarak "Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye kararlıdır. Eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararımız; mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir" denildi.

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Şeker Pınar Özcan'a eczacıların en büyük sorununun ne olduğunu, neden eylem kararı aldıklarını sorduk. Özcan düşen kâr oranları nedeniyle eczanelerin yarısından fazlasının kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Kamu eczacılarının yok sayılmasının ve eczacı ve eczane çalışanlarına yönelik şiddetin ve ilaç yokluğunun da büyük bir sorun olduğunu dile getiren Özcan hayatta kalabilmek için bu çağrıyı yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Eczacılar neden kepenk kapatma dahil bir eylem planı açıkladı? En büyük sorununuz nedir?

Bugün itibariyle eczacıların en temel sorunu ekonomik olarak ayakta kalamamaları. İlaç fiyat kararnamesinde eczacı kârlılıklarını, kazanç oranlarını belirleyen rakamlar var. Bu 13 yıldır enflasyon oranında güncellenmediği için şu anda sistem bizim açımızdan tıkanmış durumda. Şu anda eczanelerimizin yarısından fazlası kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Çünkü artık masraflarımızı karşılayamıyoruz. Biliyorsunuz enflasyonist ortamdan dolayı asgari ücret arttı, masraflar her yerde katlandı. Ama bizim kâr oranlarımızı belirleyen... İlaç fiyatından bağımsız olarak söylüyorum bunu özellikle belirtmek istiyorum, ilaç zamlarıyla hiçbir alakası yok söylediğimizin. Eczacının kâr oranlarını devlet belirler. Bu oranları da kendince belirlediği kıstaslara 13 yıldır enflasyonu yansıtmadı. Yansıtmadığı için biz şu anda 13 yıl öncesindeki oranlarla çalışıyoruz, dolayısıyla çalışamıyoruz. Şu anda sistem bizim için tıkanmış durumda. Masrafını ödeyemeyen, krediyi krediyle kapatmaya çalışan meslektaşlarımız çok fazla. Artık tahammülümüz kalmadığı için geçtiğimiz hafta Konya’da, Türkiye’deki tüm eczacı odaları ve çatı örgütümüz Türk Eczacıları Birliği ile yaptığımız toplantının ana gündem maddesi de zaten buydu. Onun sonucunda da bu deklarasyon çıktı. Biz konuyla alakalı bürokrasiyle, otoriteyle de defalarca görüşmeler yaptık. Talebimizi aylardır iletmemize rağmen çözüm üretilmedi. Biz artık bu deklarasyonla belirli bir eylem takvimi planlaması içerisinde sesimizi çok daha fazla duyurmak, artık hayatta kalabilmek için bu çağrıyı yapmak zorunda kaldık.

Kâr oranlarının ne kadara çıkarılmasını istiyorsunuz?

Enflasyon oranında güncellenmesini istiyoruz. İlaç fiyatlarından tamamen bağımsız bir şey bu. Karışıklık olmasın. Kâr oranlarımızın hesaplandığı formülasyona enflasyon yedirilseydi bugün 8 kat fazlasından hesaplama yapılması gerekirdi. Bu kârlılıkla ilgili. İlaç fiyat aralıkları vardır. 0 ile 10 TL arasında şu kadar kâr edeceksin diye. Ama 0 ile 10 TL, 13 yıl öncesinde belirlenmiş olan 0-10 TL. Bu aralıkta artık ilaç kalmadı, belki orada önceden 10 ilaç vardı, şu anda orada 2 ilaç var. İlaç fiyatları arttıkça kârlılık düşer. İlaç fiyatları 13 yıldır zam ala ala az kârlılıktaki bareme kaydı hepsi. Biz artık reelde yüzde 9 gibi bir kârlılıkla bir eczanenin dönmesini sağlamak zorundayız.

Brüt kârlılık bu. Bunun içinde eczacı masrafını ödeyecek, kirasını ödeyecek, eleman maaşını ödeyecek, vergilerini ödeyecek… Bunu yapabilme şansı asla yok. O yüzden de zaten şu anda kredi sarmalında boğulmuş durumda. Talebimiz de zaten insanca yaşamak için artık bu oranların acilen güncellenmesi. Onun dışında anayasal, demokratik haklarımızı kullanarak da tepkimizi yükselteceğiz.

Eylem planı ne zaman açıklanacak?

Takvim belirlendikten sonra Türk Eczacıları Birliği tarafından kademeli eylem planı açıklanacak. Açıklanacak takvime göre tüm Türkiye’de eş zamanlı devam edeceğiz. 

Türk Eczacıları Birliği ve 54 eczacı odası tarafından bugün yayımlanan ortak deklarasyon şöyle:

43. DÖNEM I. BÖLGELERARASI TOPLANTISI SONUÇ DEKLARASYONU

Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odasının Başkanları ve yöneticileri 43. Dönem I. Bölgelerarası Toplantısı için 23-25 Haziran tarihlerinde Konya’da bir araya gelmiştir. Bu toplantıda eczacılık mesleğinin gündemindeki konular ele alınmış ve ulaşılan ortak iradenin kamuoyuyla paylaşılmasına karar verilmiştir:

1-Türk Eczacıları Birliği, tüm Bölge Eczacı Odaları ve ülkemizin dört bir yanında hizmet sunan meslektaşlarımız, üstlendikleri sorumluluğunun bilincinde, toplum sağlığını koruma ve geliştirme ana hedefiyle eczacılık mesleğini onurlu bir şekilde sürdürebilmek için var gücüyle çalışmaktadır. Ancak mesleğin karşı karşıya kaldığı sorunlar, artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmış durumdadır. Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin yarattığı koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacıları tamamen tüketmiştir.Eczacılar; kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmiş, ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından çıkması mümkün görünmemektedir. İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir. Türk Eczacıları Birliği bu konuda diyalog kanallarını sonuna kadar kullanmıştır. Türk Eczacıları Birliğinin, sorunun çözümü için yaptığı sayısız girişim ve uyarı göz ardı edilmiş, her türlü yapıcı öneri görmezden gelinmiştir. Mesleğin sorunlarını çözme gayretinin gösterilmesi bir yana, içinde bulunduğumuz krizin derinleşmesine her geçen gün seyirci kalınmıştır.  Ne yazık ki 44 bini aşkın eczacının ve eczacılık mesleğinin sorunları görmezden gelinmiş, adeta yok sayılmıştır. Mevcut koşulların, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de kararttığı aşikardır.

2- Sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda TBMM’den geçen son yasal düzenlemede kamu eczacılarının hak ettikleri şekilde yer almaması mesleğimize bakış açısının bir başka tezahürüdür. Kamuda görev yapan eczacılarımız ile kamudan emekli eczacılarımızın uğradığı hak kaybı kabul edilemez.

3- Hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale gelmiştir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşanmaktadır. Hastalarımızın yaşadıkları bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratacaktır.Bununla birlikte, başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye’ye gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadır.

4- Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır.  Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet yaratmaktadır.

Buradan ilan ediyoruz ki;

Eczacılık mesleğinin varlık yokluk mücadelesi verdiği bir dönemde, Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odamızın öncelikli gündem maddesi, mesleki sürdürülebilirliği sağlamaktır. Burada ifade ettiklerimizin dışında, mesleğimizin çok sayıda çözüm bekleyen sorunu bulunmaktadır. Tüm bu sıkıntıların ve eczacılık mesleğinin sorunlarının görmezden gelinmesi, mesleğimizin sorunlarını çözme istek ve iradesinin bulunmadığını göstermektedir. Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye kararlıdır.

Eczacılar olarak birlikte eylemsel tavır gösterme kararımız; mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir. Bu çerçevede, Anayasal demokratik haklarımızı kullanacağımız yönündeki güçlü irademizi kamuoyunun bilgisine sunarız.