Maraş'ta 48 kişinin yaşamını yitirdiği Serdarbey Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin tutuksuz yargılanan müteahhit 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Haber Merkezi
6 Şubat 2023'te merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerde 11 il, 124 ilçe, 6 bin 929 köy ve mahalle ağır yıkıma uğradı. Resmi rakamlara göre en az 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi, 107 bin 213 kişi yaralandı.
Depremin ardından Hatay başta olmak üzere pek çok ilde yurttaşların barınma sorunu devam ederken, yıkılan binalara ilişkin davalar da sürüyor.
Maraş'ta Onikişubat ilçesi Şazibey Mahallesi'nde yıkılan ve 48 kişinin öldüğü Serdarbey Apartmanı'na ilişkin davada da bugün karar çıktı.
Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, taraf avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanık Ali Serdar Kazancı'ysa duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, müştekilerin avukatı Emrullah Kurar, sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatı Necati Dağ ise müvekkilinin suçsuz olduğunu iddia ederek, tahliye ve beraat yönünde karar verilmesini istedi.
Savunmaların ardından mahkeme, sanık Ali Serdar Kazancı'ya "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verdi.
Kamu görevlileri yargılanmıyor
Serdarbey Apartmanı'na ilişkin yürütülen soruşturma sonucu yalnızca Kazancı hakkında dava açılmıştı.
Depremde yıkılan apartmanlara ilişkin pek çok davada, sorumluluğu olan kamu görevlileri yargılanmıyor.
"Buradan daire alan cennete gidecek" denilerek satılan ve 1400 kişinin yaşamını yitirdiği Ebrar Sitesi'nde kamu görevlilerinin yargılamaya dahil edilmemesi ailelerin büyük tepkisini çekmişti.
Ailelerin mücadelesi sonrası geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, Ebrar Sitesi K Blok davasında 8 kamu görevlisi için soruşturma izni vermişti.
Ebrar Sitesi K Blok'ta ailesini kaybeden Fatma Irmak, valiliğin kararını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Irmak, şunları kaydetti:
"Ebrar Sitesi'nde binlerce insanın ölümünden sorumlu olan herkesin yargılanması için mücadele ettik ve bu mücadeleye devam edeceğiz. Can güvenliğimizi korumakla yükümlü kamu görevlilerinin, ihmalleri ve görevlerini kötüye kullanmaları nedeniyle sevdiklerimizi toprağa verdik. Şimdi biz kime inanacağız? Kime güveneceğiz? Bundan sonra tek istediğimiz, sorumluların adil bir şekilde yargı önünde hesap vermesidir."